60 Seconds!

    4
    37

    Oyun dünyasında Survival tarzının çok önemli bir rolü var. Artık tarz açısından köşeye sıkışmış olan piyasayı yepyeni bir tarzla ayakta tutmaya destek oluyor resmen. Özellikle Indie piyasasında sayısız örneğini gördüğümüz bu tarz, her geçen gün yeni bir başlıkla yeniden gün ışığına çıkıyor. Üstelik ilginçtir, her çıkan oyun da birbirinden neredeyse bağımsız oyunlar oluyor. 60 Seconds da bu oyunlardan bir tanesi. Minik boyutu ve eğlenceli grafikleriyle Survival tarzına yeni bir tat vermek için aramıza katıldı geçenlerde. Ben de biraz didikleyeyim dedim bu yeni adayı, bakalım neymiş, ne değilmiş…

    Oyunun konusu oldukça klişe ki bu konuda herhangi bir iddiası da yok zaten. Standart bir ailenin mütevazi evinde, bir nükleer patlamanın 60 saniye öncesinde başlıyor hikayemiz ve ne kadar sağ kalabilirsek de oraya kadar gidiyor. (Aslında pek de klişe değilmiş.) Bir baba, bir anne, bir kız, bir de erkek çocuğu olarak toplam 4 kişi olan bu ailenin reisi olarak gerekli erzakları 60 saniye içinde toplamalı ve sığınağa kapağı atmalısınız. Sonrası ise tam bir muamma… 60 saniyede topladığınız erzaklarla ne kadar süre hayatta kalabilirsiniz?

    13

    Oyunun toplamda 4 modu var: Atomic Drill, Apocalypse, Scavenge ve Survival. Atomic Drill, oyunun kısa bir tutorial’ı. Genel olarak ne olup ne bittiğini öğrenmek için burada kısa bir tur atıyorsunuz. Scavenge modunda sadece o 60 saniyelik erzak ve aile bireyi kurtarma tribine giriyorsunuz, yani burası sadece 60 saniyelik bir macera. Survival modunda, rastgele verilen erzaklarla ne kadar hayatta kalabileceğiniz sınanıyor. Bu iki modu birleştiren taraf da Apocalypse. 60 saniyede toplayacağınızı topladınız, sonrasında survival kısmı başlıyor.

    Ben şu erzak toplama işinden pek haz etmedim. Şöyle ki, zaten öncelikli olarak toplamanız gereken belli başlı şeyler var: Aile bireyleri, su, yiyecek, radyo, harita ve zaman kalırsa bir silah. O yüzden burası her seferinde neredeyse aynı şekilde sonuçlanıyor. Yani değişik kombinasyonlar yaratmanız tabii ki mümkün ama işte diyorum ya, yiyecek içecek gibi temel şeyler dururken gidip başka şeyleri sığınağa taşımak isteyeceğinizi sanmıyorum.

    04

    Oyunun bence asıl güzel tarafı, Survival modu. Burada size sunulan erzaklarla hayatta kalmalısınız. Her gün aile bireylerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalı, başınıza gelen rastgele olaylara elinizdeki erzaklar çerçevesinde çözüm bulmalısınız. Arada sırada aile bireylerinden birini dışarı gönderip tükenen erzak deponuzu tazelemelisiniz. Tabii dışarı çıkan herkes geri dönemeyebiliyor. Veya hastalanıp dönebiliyor ve başınıza ekstra bela açabiliyor. Ara sıra birisi kapınıza dayanıp size erzak takası teklif edebiliyor, bir çete tarafından saldırıya uğrayabiliyorsunuz, sığınağı haşereler basabiliyor vs. Hergün yeni bir belayla başetmek zorundasınız ve bir şekilde hayatta kalmak zorundasınız.

    Dediğim gibi, minik boyutuyla gayet oynanabilir bir oyun 60 Seconds. Gerçi olayın “60 Seconds” tarafı biraz gereksiz ama Survival modunda ara sıra değişik tatlar yakalayabilirsiniz. Nükleer saldırı sonrası şimdiye kadar sayısız şekilde hayatta kalmaya çalışmışsınızdır kesin ama eminim ki hiçbirinizin bir sığınakta delirmeden hayatta kalmaya çalışmak gibi bir anısı yoktur. Eh, bunu da 60 Seconds versin size artık. Kolay gelsin…

    Ertekin Bayındır

    07