Araba oyunları denildiği zaman akla her daim Need for Speed gelir. Bu isim gerçekten yarış oyunlarının McDonald’ı gibidir. Herkes bu oyunu bilir, herkes bir şekilde bir yerde bu oyunu deneyim etmiştir. (Etmeyenler de yakında edecektir. Kaçış yok!)
Fakat bu tarzdaki ana akım yarış oyunları uzun süredir oyun camiasında kendilerini yeteri anlamda gösteremiyordu. Bunun birçok sebebi var. Hem üst üste çıkan yapımlar yenilikten bihaberdi, hem de oyuncuların isteklerini tam anlamıyla karşılayamıyordu. Eksikliği dolduran ise ufak çaptaki oyunlar oldu. Zaman içerisinde birçok “farklı” yarış oyunu gördük ama Absolute Drift sadece drift mantığını baz alarak üretildiği için, benzeri yarış oyunlardan bir hayli farklı şekilde karşımıza çıkmayı başardı.
Absolute Drift’in tek olayı drift yapmak. Drift, aracın belli noktaları kayarak kat etmesi olarak açıklanabilir. Tabii ki mekanik olarak durum bundan çok daha farklı ve ortaya çıkan sonuç çok daha fantastik… Hatta Drift o kadar derin bir yapıya sahip ki sadece bu konu hakkında yarışlar düzenlenmekte. Dünya çapında birçok farklı drift yarışması düzenleniyor ve yarışmacılar sürat, açı ve mesafe gibi farklı kriterlerde yarışıyor.
İşte böylesine önemli bir etkinliği oyun olarak piyasaya sunmamak hata olacaktı. Daha önceleri de drift üzerine çalışılan yapımlar gördük ama Absolute Drift fazlasıyla Drift ağırlıklı en sevdiğim okur. Oyunun iki tane modu bulunuyor. Bunlardan birisi Cobe ve Hamamatsu isimli iki bölgede ölümüne drift edebildiğimiz pistler. Hamamatsu çok basit bir pistken, Cobe oldukça çetrefilli ve araba kontrolü hakkında fazlasıyla çalışmamız gerekiyor.
Diğer mod ise oyunun yapı taşı rolündeki Free Roam kısmı. Bu mod olabildiğince açık bir arazide gezmemize imkân sunuyor. Etrafta yapılacak birçok görev var ve her seferinde karşımıza daha farklı ve görevler çıkıyor. İşin ilginç kısmı, az önce bahsettiğim yarış pistlerinin Free Roam içerisinde de bulunuyor olması. Hatta ilk altı görevden ikisini oluşturuyorlar. Free Roam esnasında yapılacak görevler sizin de hesaplayabileceğiniz üzere tamamen drift yapmaya dayanıyor. İlk altı görevlik silsilede ufak manevralarla bölümü tamamlayabiliyorken, oyunun talep ettiği drift’ler gittikçe zorlaşıyor. Kontroller başlangıçta tam bir kâbus ama oynadıkça çok daha rahat hale geliyor. El feneri ve gaz kontrolünü bir defa çözünce, her şey tozpembe oluyor. Yine de birazcık el alışkanlığı gerekiyor.
Grafikler genel hatlarıyla yeterli düzeyde. Zaten kuş bakışı kameradan deneyim ettiğimiz yapımdan çok da fazla detay beklememek lazım diye düşünmekteyim. Yani arabayı sağa sola çarpınca hasar oluştuğunu sakın düşünmeyin. Odun gibi bir araba ve etrafından dönülecek envai çeşit obje… Ha, bunun haricinde grafiklerin kendisine göre bir tarzı olduğunu belirtmek isterim. Beyaz ve kırmızı teması muhteşem bir şekilde oyuna yedirilmiş. Renk demişken belirteyim, arabamızı sekiz farklı renge boyayabiliyoruz. Sekiz farklı renk ne fark ettiriyor diyecek olursanız, cevabım “hiç” olacaktır. Böyle bir opsiyon olmasa da olurmuş.
Fakat oyunun müziklerine hiç dil uzatamam. Tek bir tuşla değiştirebildiğimiz müzikler gerçekten doyurucu. Hem atmosferi iyi yansıtıyorlar, hem de kaliteliler. Yine de belirtmek gerekiyor ki Free Roam mod en fazla iki saatte bitiyor ve ne yazık ki oyunda yapılacak başka bir iş yok.
Hani ana akım oyunlardan sıkılmışsınızdır ve canınız kesinlikle drift istiyordur, bu oyuna para harcayın (20tl) ama aksi halde kendisinden uzak durun en sevdiğim okuyan insanlar.
Ertuğrul Süngü