CASE: Animatronics

    0
    29

    Korkmak ve korkutmak…

    Bence her ikisi birleşince bambaşka bir sanat ortaya çıkıyor. Yine de şu da bir gerçek ki insanlar genelde korkmayı ya da korkutulmayı pek seven yaratıklar değiller.

    Tabii korkutmanın da envai çeşit yolu var ama ben her türlü yola karşı duran bir tarza sahibim. Benim algımda “korkmaktan” ziyade gerilmek var. Eğer bir oyun ya da film beni “HÖCÜÜÜ” diye korkutuyorsa anında geçer giderim. Fakat beni yavaş yavaş gerip, bedenimi korkuyla saracak kalitedeyse de bağımlısı olurum.

    516

    Her an yanı başınızda bitebilir!
    Konu Animatronic olduğu zamansa durumlar biraz değişiyor. Uzun süredir var olan Animatronic, genel olarak insan ya da hayvanı, robotik bir şekilde gündelik hayatlarımızda yeniden canlandırma anlamına geliyor. Aslında onlar sinema sektörünün uzun süredir “tatlış” yaratıklarıydılar ama bir noktada olduklarından daha çirkin bir hal aldılar diyebilirim. Aslında 2014 yılında üretilen Five Nights at Freddy’s isimli oyunda Animatronics ekibini gereğinden fazla şekilde tanıma fırsatı bulduk. Birbirinden farklı hayvanın robot ve bir o kadar can sıkıcı modeli ile karşımıza çıkan oyun, 2014 yılında etrafı kasıp kavurmuştu diyebilirim.

    case-2016-08-16-16-02-55-55

    CASE: Animatronics de tıpkı Five Nights at Freddy’s gibi hayatta kalmaya çalıştığımız bir yapım. İçerisinde bulunduğumuz polis merkezinden o ya da bu şekilde çıkmaya çalıştığımız CASE: Animatronics, yaptığımız tek hatada sonumuzun gelmesine sebep oluyor. Oyunun açılış sahnesinde, sonunda kanlı bir şekilde öldürüldüğümüz bir anlamda tutorial bölümü deneyim ediyoruz. Birçok hayatta kalma oyununda olduğu gibi ortam fazlasıyla karanlık. Elimizde bulunan fenerse ışık sağlayan tek obje… Onu her dakika açmaksa ayrı bir korku teması ortaya çıkartıyor. Aslında bu açıdan baktığımız zaman CASE: Animatronics’in atmosfer adına çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz.

    case-2016-08-16-15-57-19-60

    Işığın haricinde bir de tabletimiz bulunuyor. (E yıl oldu 2016; tabletsiz olur mu hiç?) Tablet ile gerilim ya da korku oyunu deneyim etmek dışarıdan bakınca baya komik gözükse de pratik olarak acayip işlevsel. Elimizde bulunan bu fantastik cihaz sayesinde içesinde bulunduğumuz Polis merkezinin tüm güvenlik kameralarına ulaşabiliyoruz. Oyunun başında hepsi açık olmayan kameralar, biz ilerledikçe farklı şekillerde aktif hale gelebiliyorlar. Yine de unutmamakta fayda var; elimizdeki ışığın haricinde en büyük dostlarımız bu kameralar ve bacaklarımız.

    resim-alti-1

    Ana karakterimiz John Bishop iyi bir koşucu olabilir ama bir defa Animatronic’lerle karşılaştığımız anda ölmüş sayıldığımız için, ilk olarak geride bıraktığımız odaları iyice hafızamıza bellememiz gerekiyor. Aslında oyunun geneli kocaman bir saklambaçtan farklı bir şey değil. Etrafta bulunan dolaplar, Animatronic’lerden kaçmanın en basit yolu. Diğer taraftan düşmanlarımızın da aptal birer robottan çok daha fazlası olduğunu oyunu deneyim ettiğimiz ilk saat içerisinde öğreniyoruz.

    case-2016-08-16-15-53-39-71

    CASE: Animatronics gerilimi ve korkuyu tam da giriş yazımda tarif ettiğim cinste yaşatmayı başaran bir oyun. Tabii bu tarzda oyun sevmeyenler için hiçbir çekiciliği olmadığının da altını çizmek isterim. Düzenli olarak tırsıp, en yakın dolaba girmek ne yazık ki bir noktaya kadar eğlenceli olabiliyor. Ayrıca robotlarla karşı karşıya gelme anları, genelde çok korkutucu oluyor! “Uzaktaydı!” “Daha gelmiyor!” gibi düşüncelere bu oyunda ne yazık ki yer yok!

    Onlar; her yerdeler!

    Ertuğrul Süngü