Dispatcher

    0
    6

    Zorlu bir görevden geriye ne kaldı? Sen!

    Peki devasa bir uzay gemisinin içerisinde tek başına nasıl hayatta kalabilirsin? Hele bir de peşinde kocaman bir canavar varsa!

    Karanlık, insanoğlunun ilk günden beri en büyük korkusu olmuştur. Her daim aydınlıkta kendisini daha güvende hissetmiş, her daim karanlıkta uyumuştur. Ateşin bulunuşundan bu zamana kadar geçen sürede, insan her daim aydınlığın peşinden koşmuş, nasıl daha uzun süre aydınlıkta kalabilirim diye kafa patlatmıştır. Nitekim her aydınlığın bir de karanlığa açılan kapısı vardır. Peki, sonu hiç gelmeyen bir karanlıkta siz olsanız ne yapardınız?

    Uzayın bir yerinde
    Dispatcher sonu gelmez uzay boşluğunda kaybolmuş bir gemide, belki de hayatta kalan son kişinin başına gelenleri anlatan; ciddi bir gerilim ve korku oyunu. Peki, Çıktığı görev esnasında uzaylı yaratıklar tarafından ele geçirilen Dispatcher isimli gemide nasıl hayatta kalacağız?

    Son zamanlarda birçok örneğine rastladığımız hayatta kalma oyunlarından bir diğer olan Dispatcher’ı aslında sizler için aylar önce masaya yatırmıştım. O zamanlar erken erişimde olan yapım, artık tam takır bir oyun. Dediğim gibi bu oyunun ana konusu oyuncuyu germek ve sonunda fena halde korkutmak. Özellikle benim gibi bu tarzdaki oyunlardan geçek anlamda korkan birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki Dispatcher kesinlikle yeterince korkunç.

    Oyunda altı farklı karakter sınıfından birisini seçerek işe başlıyoruz. Her sınıfın kendisine özel artıları ve eksileri bulunuyor ki bu da bir noktada sizin nasıl bir oyun yapısı tercih ettiğinizle doğru orantılı olarak değişiyor. Yani bir oyuncu için artı olan, diğeri için eksi olabiliyor. En azından kendi deneyimlerimde sınıf bazlı artı ve eksileri bir şekilde avantajıma çevirmeyi başardım.

    Oyunda herhangi bir silah bulunmuyor. Elimizde bir fener var ve onun da pili dönem dönem bitiyor. Bu sebepten etrafı iyice gezip bolca pil bulmak şart. Aksi halde zaten karanlık olan ortamda hareket etmek iyice güçleşiyor. Dispatcher içerisinde bizi avlamayı kendisine görev edinmiş dört farkı yaratık bulunuyor. Her birinin avlanma şekli büyük farklılık gösteriyor. Eğer bir defa yanı başımızda biterlerse anında ölmüş sayılıyoruz. Bu sebepten dev yaratıkların giremeyeceği noktaları akla kazımız büyük önem arz ediyor.

    Tüm bu korku dünyası için yaratılan atmosfer kesinlikle kaliteli. Uzayda olmanın verdiği ürpertiyse her daim ensemizde… Oyunda düzenli olarak ölmenin bir klasik olduğunu unutmayan yapımcı ekip, her seferinde farklı bir haritayla karşımıza çıkabilecek güzide bir mekanik üretmekten de geri kalmamış.

    Yine de Dispatcher’ın birçok eksiği bulunuyor. Bir kere çok daha kaliteli düşman birimleri tasarlanabilirdi. Ayrıca silahın olmadığı bu tarzdaki gerilim oyunlarına fenerden başka bir şeylerin de eklenmesi gerekiyor. Harita ile olan etkileşim de ne yazık ki çok zayıf. Görünmeme teması için daha farklı gizlenme yerleri olabilirdi. Ayrıca karakterin dinamikleri de daha detaylı ve farklı şekilde tasarlanabilirdi.

    Açıkçası Dispatcher kötü bir oyun değil ama erken erişiminden beri kendisini çok da geliştirmiş diyemeyeceğim. Bu tarzda bir oyun oynayacaksanız Dispatcher deneyebilirsiniz ama kesinlikle benim ilk tercihim olmazdı.

    Ertuğrul Süngü