Yanlış hesap yapmıyorsam 1 yıllık mazisi var DriveClub’ın. Oyun piyasaya çıkmadan önce epey göklere çıkarılmıştı, şöyle olcaktı, böyle olacaktı… Ama söylenenlerden sonra ortaya vasat bir yarış oyunu çıkmıştı. Öyle ki hemen hemen her yanı sorunluydu ve bazı oyuncular bu yüzden oyunu oynayamadı bile. Hatta LEVEL için oyunun incelemesini de ben yapmıştım ve o incelemeye az önce bir göz attım, epey veriştirmişim. DriveClub, şansını bu sefer motosikletlerden yana kullanmak isteyerek bir DLC ile karşımıza çıktı. En sade haliyle bu DLC’nin adı da DriveClub Bikes oldu. Hazır yeri gelmişken uyandırayım. Oyunu DLC olarak veya “standalone” şekliyle satın alabilirsiniz.
Çılgın bir motosiklet aşığı değilim. Hız tutkum da pek yoktur ama ilginç bir şekilde yarış oyunlarına merakım var. Özellikle ralli oyunlarıyla haşır neşir olmayı sevsem de elime geçen diğer tarzları da denemeden bırakmam. Olay motosiklet yarışları olunca da biraz daha geri planda kalıyorum. Belki bu yüzden olsa gerek, DriveClub Bikes beni pek sarmadı. Aslında motor merakı olan birinin kısmen de olsa eğlenebileceği bir oyun duruyor karşımızda ama motor yarışı oyunu merakı olmayanlar, bu oyunu bir başlangıç olarak kullanmasınlar, tavsiye etmem.
DriveClub Bikes, orijinal DriveClub’ın üzerine olduğu gibi oturtulmuş. Bütün mekanik altyapı olduğu gibi kullanılmış ve otomobiller yerine motosikletler yerleştirilmiş. Misal, orijinal oyundaki toplam 78 pist, olduğu gibi buraya taşınmış. Oyun modları da yine olduğu gibi duruyor. Mesela kariyer modunu az da olsa temsil eden Tur modu yine bizimle. Buradaki amacımız, tur yarışlarını tamamlayarak yeni turların ve daha güçlü motosikletlerin açılmasını sağlamak. Bu yarışların tamamında belli başlı challenge’lar var ve ne kadarını tamamlarsanız, o kadar yıldız kazanıyorsunuz. Yeni yıldızlar, yeni turlar, yeni motosiikletler…
Tekli Etkinlik modunda da yine Tur modunda karşınıza çıkan oyun modlarını kendiniz seçerek oynayabiliyorsunuz. Normal Yarış modu, Zamana Karşı modu gibi seçeneklerin yanı sıra, orijinal DriveClub’daki Sprint modunun yerine konulan Yetenek modu da mevcut listede. Adından da anlaşılabileceği gibi u modda sizden belli başlı yeteneklerinizi sergilemeniz bekleniyor. Otomobilin önünü veya arkasını kaldırmak gibi…
Tabii DriveClub’ın en dikkat çekici tarafı nedir? Multiplayer tarafı… Yine orijinal yapısında olduğu gibi kendi yarış kulübünüzü kurabilirsiniz veya doğrudan bir kulübe katılabilirsiniz. Bu sayede takım yarışlarını tatma şansınız olacaktır. Kulüple falan işim olmaz derseniz, tek başınıza da multiplayer modları arasında akabilirsiniz. Bu arada aklınıza takılıyorsa merak etmeyin, oyunun o ölümcül sorunları tamamen giderilmiş durumda ve oyun neredeyse kusursuzca çalışıyor. (En azından beni engelleyecek herhangi bir bozukluk görmedim.)
Genel görüntünün kabasını aldıktan sonra biraz da oynanış detaylarına ve görsel detaylara gelelim. Hali hazırda kullanılabilir motosikletler arasında KTM, Bimota, Yamaha, Ducati, Kawasaki, Honda ve BMW gibi devler bulunuyor. Görsel kalite açısından de yine orijinal halinden pek bir farkı yok. Yani ne iyi denebilir, ne de kötü… Hatta yeni nesil konsollar ve yeni nesil yarış oyunlarıyla karşılaştırılınca kötü bile denebilir.
Bir simülasyon değil DriveClub Bikes ve bunu da daha ilk yarışta anlayabiliyorsunuz. Oldukça hızlı ve kullandığınız otomobille birlikte yarıştığınız pistlere ve koşullara hakim olmanızı gerektirecek bir oyun. Kaza animasyonlarının olmaması pek bir itici ayrıca. En ölümcül kazada bile hiçbir şey olmamış gibi piste ışınlanmak çok eskilerde kaldı be… Motosikletlerin kontrolü de iyi gibi ki bir motosiklet kullanmanın verdiği o ağır hissiyatı pek alamadım ben.
Kıssadan hisse, DriveClub Bikes’a motosiklet yarışlarını sevenlerin ilgi gösterebileceklerini ama oyundan çabuk sıkılacaklarını düşünüyorum. Piyasada çok fazla motosiklet yarışı olmadığı doğrudur, bu yüzden de kendine bir pay çıkarabilir DriveClub Bikes ama ben olsam, tercihimi başka yerış oyunlarından yana kullanırdım.
Ertekin Bayındır