Mobil oyun takipçileri eminim onun ismini çok iyi biliyorlardır.
İlk olarak 2012 yılında Kongregate platformunda görünen yapım, aldığı olumlu yorumların ardından iOS ve Android platformları için de üretilmişti. Paralı olmasına rağmen büyük kitlelere hitap etmeyi başarsa da serinin ikinci oyunu ücretsiz şekilde piyasaya sürüldü. Giderek artan hayran kitlesini inkâr etmeyen yapımcı ekip, üçüncü oyunu olan Dungelot: Shattered Lands ile karşımıza çıkmayı başardı.
Bu sefer Steam üzerinden PC kullanıcılarının da erişimine açık olan yapım, özünde tam bir Dungeon Crawler modeli sunuyor. Yani karşımıza çıkan zindanlar içerisinde bir oraya bir buraya koşarak, yolun sonunu görmeye çalışıyoruz. Fakat Dungelot: Shattered Lands düşündüğünüzden farklı bir oyun modeli sunuyor. Oyun esasen bildiğimiz mayın tarlası şeklinde tasarlanmış. Her zindan üzerinde yirmi adet kırılmayı bekleyen taş bulunuyor. Her kırdığımız taş aynı zamanda bir tur anlamına geliyor.
Taşların altından envai çeşit eşya çıkması kuvvetle muhtemel. Pek tabii bu eşyaların yanında birçok düşman karakteri de belirebiliyor. Esas amaç altın anahtarı bulup, bir an evvel sonraki seviyeye geçmek olsa da olan bir haritayı olabildiğince yağmalamak genelde çok iyi bir fikir. Tabii ölüme yaklaştığımız noktalarda anında topuklama da duruma göre iyi fikirler arasında ağır basabiliyor.
Oyunda toplam üç adet ana bölüm başlığı var. Olaylar ilk Act ile başlıyor ve ne yazık ki burayı tamamen bitirmeden ikinci bölüme başlayamıyoruz. Ne yazık ki dememin esas sebebiyse her Act içinde bir karakterle sınırlı tutulmamız. Hoş, ilk Act içinde yapacağımız bir görev sonunda Paladin karakterinin haricinde bir de Vampir ile oynayabiliyoruz ama Witch ikinci Act’te, Bard da üçüncü Act’te açılabiliyor. Her karakterin kendisine özel yetenekleri bulunuyor.Bu kullanılabilir yetenekler de genelde açılan taşların altından parşömen şeklinde çıkıyor. Yani düzenli olarak kullanabildiğimiz yetenek durumundan ziyade, buldukça kullanılanlar söz konusu.
Her ne kadar yeteneklerimiz fark yaratsa da esas olan tek seferde yaptığımız vuruş miktarı ve toplam savunmamız. Oyunun başında sadece “bir” zarar verebiliyorken, topladığımız altınlar ile aldığımız silahlar ile çok daha ciddi zararlar verebiliyoruz. Benzeri bir durum savunma için de geçerli. Savunma tarafında karakterlerimizin hem hayat puanı, hem de zırh puanı bulunuyor. Zırh tükendiği zaman hayat puanımızdan kaybetmeye başlıyoruz. Bu sebepten yüksek zırh veren eşyalara ulaşabilmek büyük fark yaratıyor. Ayrıca toplanabilir eşyalar arasında verdiğimiz darbeyi ikiye katlayan, büyük oranda critical vurmamızı sağlayan ve benzeri birçok eşya bulunuyor. Depolama kapasitemiz sınırlı olduğundan hangi eşyanın hayatımızı daha çok kurtardığını bir an evvel çözmek dev fark yaratıyor.
Düşmanlarımız birbirinden farklı özelliklere sahip. Bir defa en büyük sorunları, altından çıktıkları taşa bağlı olan birçok noktayı kırılamaz hale dönüştürmeleri. Yani eğer o ana kadar anahtarı bulamadıysanız ve açtığınız taştan düşman birim çıktıysa, kendisini öldürene kadar çevresinde bulunan bağlantılı taşları kıramayacaksınız demektir. Şans faktörü Dungelot: Shattered Lands’de büyük rol oynuyor demek mümkün zira anahtarı önceden bulduysanız, her yeri düşman kaplamış olsa bile anında diğer seviyeye geçebiliyorsunuz.
Oyunun tüm mekanikleri etkileyen bir diğer unsur da moral. Moral birçok şekilde yükselip düşebiliyor. Eğer Good Morale durumundaysanız, her tur fazladan bir saldırı yapma ihtimaliniz olduğu gibi eğer Poor Morale modundaysanız turunuzu oynamadan sıra rakibe geçebiliyor. Örnek vermek gerekirse, bölüm sonlarında karşılaştığımız dinlenme odasında bulunan Vendor’dan alış – veriş esnasında ürün çalmaya çalışırsanız ve eğer karakteriniz Paladin’se, oyun anında “Paladin’ler hırsızlık yapmaz!” diyor ve moralimiz dibe vuruyor.
Dungelot: Shattered Lands içerisinde bolca eşya bulunuyor. Bunların bazıları tek başına kullanılabildiği gibi, bazıları da bir araya gelerek farklı Craft’lar yapmamıza imkân sunuyor. Oyunu biraz ilerleyen kısımlarında beliren Craft mekaniği için ilk olarak tarif bulmak şart. Eğer iddialı bir eşya tarifine ulaştıysanız, işte esas o zaman tüm taşları kırma ıstırabı devreye giriyor. Oyunun ilerleyen kısımlarında taşlar, demire dönüşüyor. Tek sefer yerine birkaç vuruşla kırılan demirlerin arasında bulunan menzilli saldırıya sahip olan düşmanlar, kesinlikle oyunun en can sıkıcı düşmanlarını oluşturuyorlar. Her hareketimizde kafamıza bir şey atan menzilli birimler, önlerindeki demirler kırılmadan saldırılamaz olduğu için bir hayli kuvvetli…
Dungelot: Shattered Lands kesinlikle bağlayıcı bir yapım. Yani şöyle bir bakayım diye girdim, akabinde saatlerce oynamak zorunda kaldım. Öğrenmesi ve oynaması kolay olduğu kadar zamanla stratejik kararların oyundaki yerinin öneminin artması da onu göründüğünden daha farklı yapmaya yetiyor. Her türden oyuncunun deneyim edebileceği, bir noktada çıtır çerez diyebileceğim keyifli bir yapım.
Ertuğrul Süngü