Euro Truck Simulator 2

    0
    13

    Bu oyunu oynamak için birkaç hayat hilesi uyguladım son günlerde. Bakın, hayatımda tır şoförü olmak istediğim bir dönem oldu, çok ciddiydim ama istesem de olamayacağımı anlayınca vazgeçtim bu sevdadan. Euro Truck Simulator 2’yi bekliyordum heyecanla, bu yüzden bu oyunu oynamak için arkadaşlarımı ektim, birkaç gün fazla oynamak için Şefik’e yazıyı geç yolladım. Siz yarım sayfa olarak görüyorsunuz belki ama ben neredeyse bütün Avrupa’yı turladım!

    01

    Harita kocaman bir kere, zum yaptıkça talim yollarına kadar detay görmek mümkün kılınmış. İlk görevi Londra’dan alan yazar, sağdaki direksiyona da alışınca, tek sorunu her oyunda olduğu gibi daracık yerlere park etmekti. Sonra Fransa’ya geçtim, aynı anda sol direksiyona! Kiralık tırlarla başlayıp yaklaşık 150.000 Euro’yu geçtiğinizde kendi tırınıza sahip oluyorsunuz. İçi, dışı, donanımı geliştirilebilir. Çok çalıştığınız sürece para akıyor görevler boyunca. Yetenek puanlarıyla da kırılgan, patlayıcı, zamanında bitirme seçeneklerine puan ekleyip kendinizi geliştiriyorsunuz. Bunlar geliştikçe bu görevler bize bonus puanlar kazandırıyor. Geliştikçe kendi tır işinizi kurup şoför ve tır satın alıyorsunuz. Görevde olmadığınız sürece bütün haritayı keşfedebilirsiniz. Yalnız tek bir şey var ki o da bütün harita terk edilmiş gibi. Trafik ışıklarındaki diğer araçlar ve yoldaki sürücüler hariç, etrafta tek insan yok! Bitki örtüsü, şehirler, grafik detayları çok başarılı. Yine de anti-aliasing ve gölge dinamikleri için biraz ortalamanın üstünde sistem istiyor. Cama yağmur damlalarının vuruşu, gece – gündüz döngüsüne olumsuz tek bir şey diyemem. Oyunun içindeki radyo sistemiyle de ister kendi MP3’lerinizi dinleyin, ister Avrupa radyo kanallarını canlı olarak dinleyin, tercih sizin.

    06

    Euro Truck Simulator 2, önceki oyunun çok çok üstünde olmuş arkadaşlar. Tır simülasyonu herkesin damak zevkine uygun değil fakat biraz sabırlıysanız, oynandığı sürece ciddi anlamda kafa sakinliği ve keyif vaat ediyor. Alplerin eteklerinden Amsterdam’ın kanallarına kadar direksiyon sallayın, mümkünse oynarken de Fleet Foxes dinleyin. Yolunuz açık olsun!

    Ayça Zaman