Kartlar, kahramanlar, büyük eğlence!
Merhaba sevgili okurlar. Aslında Titanfall oynuyorum şu an. Koşuyorum, duvara zıplıyorum, yüksek bir yer bulayım da altımdan geçen düşman Titan’ının kafasına inebileyim diye ortam arıyorum. Yatıyorum böyle, kalkıyorum böyle… Bir zamanlar hayatım Hearthstone için bu şekilde bir akış gösteriyordu ama artık tüm oklar Titanfall’u gösteriyor. Kendimi oyuna o kadar kaptırmışım ki Hearthstone’un betadan çıktığını bile fark etmemişim. Zaten fark etmiş olsam da çok bir şey değişmeyecekmiş…
Oyunu kapalı betadan alıp son haline götüren oyuncular şunu zaten görmüşlerdir ki pek az değişiklik yaşandı oyunda. Görsel açıdan bir değişim olmadı, yeni karakterler eklenmedi, yeni kartlar görmedik, kahramanların güçlerinde bir değişim olmadı vesaire. Bunları neden söylüyorum? Eğer birkaç ay önce dergide yayımlanmış olan geniş Hearthstone ilk bakışına göz attıysanız, oradakinden çok da farklı bir şey anlatmayacağım. Oyuna yeni başlayanlarsa beni dikkatle dinlesin…
Garrosh’un çekici
Hearthstone bir kart oyunu. Aynı Magic: The Gathering gibi ama ondan farklı olarak çok daha hızlı oynanıyor. Daha doğrusu, dijital bir kart oyunu olarak MtG’den daha hızlı; yoksa karşılıklı oynanan MtG maçlarının da hızlı geçtiğini görebiliriz.
Hearthstone hızlı olduğu kadar da kolay anlaşılan ve çabucak alışılabilecek bir oyun. Tüm bunlardan daha güzeli de tamamıyla bedava olması! Evet, oyunu bedavaya tecrübe edip sabrınız yettiğince de oyundaki tüm kartlara yine bedavaya kavuşabiliyorsunuz.
“Hearthstone” isminin yanında bir de “Heroes of Warcraft” eki var. Bu da oyunda göreceğiniz her türlü kahramanın, yaratığın, büyü öğesinin Warcraft’tan geldiğini gösteriyor. Şayet ki bir World of Warcraft oyuncusuysanız, oyundaki her türlü öğeye aşina olmanız kaçınılmaz.
Oynanışa bir göz atalım. Karşılıklı iki oyuncunun oynadığı oyunda, iki tarafın da toplamda 30 sağlık puanı var ve amaç bu puanı sıfırlamak. Bunu yapmak için birkaç farklı yöntem kullanıyorsunuz. Ya yaratıklar indiriyorsunuz savaş alanına, ya büyülerle saldırıyorsunuz ya da kahramanınıza sağladığınız silahlarla.
Toplamda dokuz farklı kahraman bulunuyor ve bu kahramanların hem kendilerine özel kartları var, hem de özel güçleri. Seçebileceğiniz sınıflar Mage, Shaman, Druid, Priest, Warrior, Hunter, Warlock, Rogue ve Paladin şeklinde sıralanıyor. Mage bir puan hasar veren bir saldırı yapıyor, Shaman rastgele bir Totem çağırıyor savaşa, Druid bir zırh puanı ve bir saldırı puanı sağlayan bir büyü yapıyor, Priest iki puanlık sağlık yenileyebiliyor, Warrior iki puanlık bir zırh yaratıyor, Hunter karşı tarafın kahramanına iki puanlık bir saldırı yapıyor, Warlock sağlığından iki puan feragat edip bir kart çekiyor, Rogue bir saldırı puanına sahip ve iki sıra dayanabilen bir silah yaratıyor, Paladin de 1/1’lik bir asker çağırıyor. Kahramanların bu güçleri oynanışı baştan aşağı değiştirmiyor veya bir kahramanın, diğer kahramandan daha üstün konuma geçmesini sağlamıyor zira her gücün kendine göre bir avantajı bulunuyor.
Kahramanların kendilerine özel kartlarıysa yine biraz sınıf özellikleriyle ilgili. Örneğin, Mage, büyü gücünü yükselten özel kartlara sahipken, Warlock ise Demon’larla olan ilişkisinden dolayı, Demon’lara yönelik özel kartlar getiriyor.
Rexxar’ın yayı
Üç farklı oyun modu bulunuyor şu an için. (İleride farklı modlar geleceğini geçen ayın haberlerinde bildirmiştik.) “Play” diyerek ya sıralamalı Ranked modunda oynuyor ya da sıralama olmadan, sıradan bir oyun oynamak için Casual’ı seçiyorsunuz. Arena kısmınaysa 150 altın veya 1.79€ para vererek girilebiliyor. Arenada kendi destenizi kullanamıyor ve bir “draft” mücadelesine giriyorsunuz. 30 kartlık destenizi, üçer seçenekli kartlardan birini seçerek oluşturuyor ve hafiften rastgele bir desteyle savaşa çıkıyorsunuz.
Arena dışındaki modlarda kendi destenizi oluşturmak mümkün. Zaten tüm olay da deste oluşturmakta ve biraz da şansta elbette… Diyelim ki Mage sınıfını seçtiniz. Destenize büyüleri mi tıkacaksınız, yoksa hızlı açılabilen yaratıkları koyup bir “rush” mantığı mı güdeceksiniz? Warrior olmayı seçtiğinizde yüksek saldırı gücüne sahip yaratıkları mı tercih edeceksiniz, yoksa güçlü silahlara dayalı bir strateji mi yürüteceksiniz? (Bu işlemez.) Başlarda seviye atlamadan sınıflara özel kartlara kavuşamadığınız için şans biraz daha ön planda oluyor ama oyunu bolca oynadıkça, booster paketlerini açtıkça daha çok karta kavuşuyor ve istediğiniz türde bir deste kurabiliyorsunuz.
Kartlar da aynı MtG’de olduğu gibi rastlanma sıklığına göre farklılık gösteriyor. Common kartları bulmak kolay ama Rare’ları, Legendary’leri elde etmek daha zor. Kartları elde etmenin de üç yolu bulunuyor. Ya Arena’ya girip booster paketleri kazanacak, ya bu booster paketlerini 100 altın veya gerçek para vererek satın alacak ya da fazla kartları “disenchant” ederek veya yine Arena’dan kazanabildiğiniz büyülü tozlarla istediğiniz kartları sıfırdan oluşturacaksınız. Toz biriktirmek meşakkatli bir iş ve iyi kartlar da çok fazla toz istiyor. Yine de azmederseniz, istediğiniz kartları sonunda, bir şekilde oluşturuyorsunuz.
Tuna’nın yolu
Savaş alanına geri dönelim. Kartlarımızı çektik, oyun başladı. Her sırada, bir tane kristal elde ediyorsunuz. Bu kristaller de kartları kullanmanın tek yolu. Mesela elinizde üç kristal isteyen bir kart var. Eğer kristal alanında iki kristal görüyorsanız, o kartı açmak için bir sıranın daha geçmesini beklemeniz lazım. Her sırada bir tane daha fazla kristal kazanıyor ve 10. sırada, 10 tane kristale sahip olarak finale geliyorsunuz. Sıranızın ötesinde kristal kazanmanın tek yolu, Druid sınıfının sahip olduğu gibi “Bu sırada iki tane fazla kristal elde et.” gibi özellikler sunan kartlar.
Kristalleriniz yettiği kadar kartı oynadıktan sonra sıra karşı tarafa geçiyor. Sıra yine size geçtiğinde, savaş alanına inmiş olan yaratıkları saldırmak için kullanabiliyorsunuz. Eğer karşı tarafta “Taunt” özelliğine sahip yaratık yoksa direkt olarak rakibinize saldırmak mümkün olabiliyor. Yaratıklarınıza çeşitli kartlarla ek özellikler verebildiğiniz gibi, karşı tarafın yaratıklarına da yine hasar veren büyüler yapabiliyorsunuz. Mage ve Priest gibi sınıflar da direkt rakibe hasar verebilen büyülere sahip. (Mage’in Pyroblast’i 10 puan hasar veriyor örneğin.)
Kartları birbirleriyle kombine olarak kullanabilmek, oyunu bolca oynamaktan geçiyor. Başlarda sadece basit yaratıklar açıp basit büyülerle rakibinize karşı koymaya çalışırken, ilerleyen safhalarda kartları birbirlerine uygun olarak kullanıp daha etkili stratejiler geliştiriyorsunuz.
Yamalarla, güncelleştirmelerle sürekli şekil değiştireceğinden emin olabileceğiniz Hearthstone, şu an piyasadaki en eğlenceli kart oyunu bile olabilir. Başına bir kez oturduktan sonra kalkmak pek zor. Zaten denemesi de bedava…