Bu bodrumda uyandım. Burası neresi? Nasıl buraya geldim? Daha da önemlisi ben kimim ve şimdi ne yapacağım? Hiçbirini bilmiyorum. Tek bildiğim kolumda yazan şey: “Klaus”…
Her fırsatta belirtmeden geçemiyorum. Günümüz video oyun sektöründe bağımsız yapımcılar gerçekten çok önemli bir yere sahip. Onlar için birinci öncelik, keyifli şeyler ortaya çıkartabilmek. Klaus da bağımsız bir ekip olan La Cosa’nın ilk ürünü olarak karşımızda.
Klaus, karakterimizin bir bodrum katta uyanması ile başlıyor. Karakterimiz nasıl buraya geldiğini ya da kim olduğunu hatırlamıyor. Tek bildiği şey kolundaki “Klaus” yazan dövme. Olduğu yerden kurtulmak ve geçmişini hatırlamak adına yolculuğuna başlıyor ve biz de karakterimize eşlik ediyoruz.
Temelde oyun klasik bir platform oyununda olması gereken her şeyi sunuyor. Oradan oraya hopluyor, zıplıyor, düşmanlarımızdan kurtuluyoruz. Oyunun başı sayılabilecek bir noktada bize katılan K1 da yolculuğun kalanında bizlere eşlik ediyor. Beklenti içerisinde olduğumuz her şey bu noktada oyunda olsa da, insan farklı ve yenilikçi bir şeyler de bekliyor tabii ki. Neyse ki Klaus kontrol sistemi ve hikaye sunumu ile farklılık yaratmayı başarıyor.
Klaus’da neredeyse yok denecek kadar az ara video var. Hikaye, oyun ilerlerken ortalıkta beliren metinlerle anlatılmış. Açıkçası bu metinler hikayeyi anlatmanın yanında epey de eğlenceli. Hikayeyi öğrenmenin bir diğer yoluysa –ara videolar sadece buralarda devreye giriyor- gizli görevleri yapmak ve eksik parçaları tamamlamak. Gizli görevin sonunda bir kapı parçası bulunuyor, her kapının tüm parçalarını tamamladığınızda bir video giriyor ve karakterimizin başından geçenler anlatılıyor. Ayrıca tüm gizli görevleri tamamladığınızda oyun sonu canavarı ve oyunun sonundaki video değişiyor. Bu yüzden gizli görevleri es geçmeyin derim.
Klaus’un ikinci farklılık yaratan yönüyse kontrolleri. Oyunda Dualshock 4’un dokunmatik kısmı çok aktif bir şekilde kullanılmış. Kapıları açmak, platformları oldukları yerden hareket ettirmek gibi pek çok konuda dokunmatik kısımdan yardım almak gerekiyor. Bunun yanında, hikayenin çoğunda iki karakteri beraber yönetiyoruz, her iki karakterin de farklı yetenekleri var. Buna bağlı olarak da kimi noktada Klaus, kimi noktada K1 devreye giriyor. Kimi zamansa aynı anda ikisini birden yönetmeniz gerekiyor. Bu durum da oyuna kesinlikle farklı bir hava, dinamizm katıyor.
Klaus eğlenceli yapısı ve yenilikçi kontrolleriyle fark yaratan, mükemmele yakın bir platform oyunu. Zaman zaman karşıma çıkan hatalar çileden çıkartsa da, 3.5 saatte bitmesi ile tadı damağımda da kalmış olsa da, Klaus çok başarılı bir yapım. Şuan için yalnızca PS4 için piyasada olan yapımın Steam Greenlight sürecine girdiğini de belirteyim.
Tolga Yüksel