NHL 17

    1
    8

    Bu ay dergide Spor Departmanı bölümünde elimden geldiğince buz hokeyinden bahsetmeye çalışmıştım.

    Tabii buz hokeyi hakkında bunca bilgi verdikten sonra, bir oyun dergisi olarak bu sporun en önemli serisi olma özelliğini taşıyan NHL serisinin son halkasını incelememek olmazdı. Ancak oyuna balıklama atlamadan önce şunu belirtmek istiyorum: Genellikle spor oyunları için yaptığımız, kıyaslama temelli incelemelerden farklı olarak, NHL 17’yi bağımsız bir oyun olarak ele alacağım. Bunun sebebi de, serinin genel olarak ülkemizde pek de popüler olmaması. Bu bilgilendirmenin ardından buyurun incelemeye…

    Buz hokeyi ne ki acaba?
    Yazının hemen başında da belirttiğim gibi bu ayki sayımızda elimden geldiğince bu hokeyinden bahsetmiştim. Eğer okumadıysanız öncelikle tavsiyem, o yazıyı okumanız. Eğer Ekim sayımızı kaçırdıysanız da merak etmeyin. IOS ve Android uygulamamız ile tüm sayılarımıza ulaşabilirsiniz. Eğer “Yok arkadaşım okumak istemiyorum!” derseniz diye de hızlı bir özet geçeyim. Buz hokeyi, 6’ya 6 şeklinde oynanan bir spordur. Maç içerisinde sınırsızca değişiklik yapılabilir. Buna bağlı olarak da taktik çeşitliliği çok fazladır. Ki bu taktik çeşitliliği, NHL 17’de de en önemli silahlarımızdan birisi konumunda. Müsabakalar 20’şer dakikalık 3 periyottan oluşmaktadır. Bu sporun en önemli ligi de, ABD ve Kanada takımlarının yer aldığı, seriyle de aynı adı taşıyan NHL (National Hockey League)’dir.

    01

    NHL
    Buz hokeyi hakkında temel bilgilerin ardından gelelim NHL 17’ye. NHL 17 maalesef küçük kardeşi NHL 16 dışında rakibi bulunmayan bir yapım. Bu sebeple, eğer bir buz hokeyi oyunu istiyorsanız, NHL 17 dışında bir şansınız yok. Ancak bu demek değil ki NHL 17 başarısız bir yapım. Diğer EA Sports oyunlarından da yakından tanıdığımız Ignite Engine’ın gücünü arkasına alan yapım, grafikler -oyuncu yüzlerini saymazsak- ve oyun fiziği açısından kesinlikle bunu belli ediyor. Ayrıca Fifa gibi saha dışı etkenlerin de sönük kalmadığı bir yapım NHL 17. Taraftarlar her an oyunun bir parçası. Daha da önemlisi, çamur gibi grafiklere sahip saha dışındaki gereksiz parçalar gibi değiller. Kesinlikle bunlar da oyunun gerçekçiliğini arttırmak ve oyuncuyu içine çekmek konusunda oyunun başarısını oldukça arttırıyor.

    02

    Gerçek buz hokeyi deneyimi!
    NHL 17 için “buz hokeyi simülasyonu” tabirini kullanmak bence yanlış olmayacaktır. Oyunun başında geçirdiğim süreçte, “Böyle şey de olur mu yahu?” cümlesini birkaç kez ancak kurdum. Bu birkaç seferin suçlusu da kesinlikle yapay zekaydı. Fifa’dan da alışkın olduğumuz, EA alışkanlığı maalesef NHL’de de aynen devam ediyor. 50 şutta ancak 2 gol atabildiğiniz bir maçta, rakibiniz yalnızca 5 şut ile sizi alt edebiliyor. İşin kötü tarafıysa, bu gollerin tarafsız bölgeden atılan, uzun şutlarla gelmesi. Bunun yanında, oynanış konusunda bir eleştirim de face-off sırasındaki mini oyuna olacak. Face-off’da pakı almak için çeşitli yöntemler bulunuyor. Bunlardan en basiti, rakibe göre daha atik olup, pakı bir takım arkadaşınıza yollamak. Bir diğeri ise, rakibinizin pakı almasını engelleyerek, bir takım arkadaşınızın gelip pakı almasını beklemek.

    05

    Temelde çok basit gözüken bu oyun, işe oyuncu yetenekleri girince kazanması imkansız bir hal alabiliyor. Oyun içerisinde en önemli top kazanma şanslarından birinin de bu olduğunu düşününce, payımıza sinir harbi eşliğinde alınan bir mağlubiyetten başka birşey düşmüyor. Oynanış konusunda son eleştirim ise, yine yapay zeka ile alakalı bir durum. Buz hokeyinde savunma hamleleri oldukça çeşitlidir. Bunlardan en önemlilerinden birisi de, stick check’dir. Stick check oldukça kullanışlı olabileceği gibi oldukça riskli bir hamledir. Pak yerine rakibinizin vücuduna yapacağınız bir hamle sonucunda 2 dakika cezası almanız işten bile değildir. Durum böyleyken NHL 17’de yapay zeka stick check yapmaya doymuyor. İşin kötü tarafıysa, bu stick checklerin çoğu başarısızlık ve 2 dakika cezası ile son buluyor. Son draft maçınızın son anlarında power play savunmak zorunda kalmak da işin tuzu biberi oluveriyor…

    04

    Modlar
    Hazır draft modundan laf açılmışken, biraz da mod çeşitliliğinden bahsedeyim. Bana sorarsanız NHL 17’nin en başarılı olduğu nokta modlar. Hemen her oyundan alıştığımız, yapay zeka veya diğer bir oyuncuya karşı oynayabildiğimiz klasik modlar tabii ki oyunda yerini alıyor. Bunların yanında, seri penaltı atışlarını oynayabildiğimiz Shoot-Out modu da oyundaki yerini koruyor. Bana sorarsanız bu standart modların dışında oyunun lokomotifi olan iki mod var. Bunlardan birincisi, Fifa ve NFL’den de tanıdığımız, Ultimate Team modu. Yine çeşitli paketler açarak oyunculara ulaştığımız modda, oyuncu piyasasını takip etmek ve ciddi karlar elde etmek oldukça keyifli. Ayrıca HUT’in başlangıç paketleri konusunda EA FUT’e göre çok daha cömert davranmış. Oyuna ortalama denebilecek bir NHL takımıyla başlamanıza olanak sağlayacak bu paketler sayesinde, kendi yağınızda kavrulmanız daha kolay oluyor. Ayrıca, HUT’de kimya sistemi yerini sinerji adı verilen yeni sisteme bırakıyor. Bu sistem ile oyuncuların sahip oldukları sinerjileri kullanarak oyuncularımıza çeşitli güçlendirmeler sağlayabiliyoruz. Kimya sistemine göre kısmen daha anlaşılabilir olan bu sistem bana sorarsanız oldukça yerinde bir tercih olmuş. Ayrıca, Fifa’dan da tanıdığımız draft modunun da oyuna eklendiğini belirtmeden geçmeyeyim.

    shape_your_legacy_in_ea_sports_nhl_17

    Franchise modu
    Franchise modu konusunda apayrı bir başlık açmasam olmazdı. Bana sorarsanız başlı başına bir oyun olan Franchise modu o kadar ayrıntılı ki, ufak tefek şeylere takılmaktan, neredeyse maçlara zaman bulamıyorsunuz. Temelde kariyer modu olarak anılabilecek bir mod olan Franchise modunda amacımız aslına bakarsanız yalnızca sportif başarı değil. Şöyle ki, NHL’de tüm takımların birbirinden oldukça farklı beklentileri olan birer sahibi var. Kimisi uzun vadede sportif başarı beklerken, kimisi sportif başarıdan ziyade kazanılan ekonomik başarının peşinde koşuyor. Bu durum, NHL 17’ye de birebir yansıtılmış. Kimi takımda maçlara daha çok seyirci çekmeye ve para kazanmaya çalışırken; kimisinde, “Zaten kısa vadede paramız var, sportif anlamda başarılı olursak taraftar para harcamaktan da çekinmez.” diyerek, hemen elde avuçta ne varsa harcayıp, kısa vadede başarılı olmaya çalışabilirsiniz. Ancak bu harcamaların ya da para kazanmanızı sağlayacak düzenlemelerin geri dönüşü kötü olursa, takım sahibi size kapıyı göstermekten de çekinmiyor. Siz de elinizde mahvolmuş CV’niz ile kapı kapı yeni takım aramak zorunda kalıyorsunuz. Başlıbaşına bir yazı konusu bile olabilecek Franchise modun sihrini kaçırmamak adına çok kopya vermiyor olsam da, moda giriş yapmadan önce NHL’in kendi sitesinde yer alan tüyolara bir göz atın derim. Faydasını göreceksiniz.

    08

    Karar
    Daha önce de belirttiğim gibi NHL rakibi olmayan bir seri. Yine de her sene çıtayı az da olsa yükseltmeyi başarıyor. Hala çeşitli hatalar barındırsa da, çekinmeden “buz hokeyi simülasyonu” olarak nitelendirebileceğimiz NHL 17, bu güne kadar yapılmış en iyi buz hokeyi oyunu olarak yerini almayı da başarıyor. Eğer buz hokeyiyle haşır neşir biriyseniz zaten çoktan NHL 17 oynamaya başladığınıza eminim. Bu yüzden size bir tavsiyede bulunmayacağım. Eğer genel olarak spor oyunlarını seviyorsanız da bence NHL 17’ye bir şans verin. 60 $’lık fiyat etiketini fazla buluyorsanız da, serinin önceki oyunu, NHL 16’yı oynayarak işe başlayabilirsiniz. Pişman olmayacağınızı garanti edebilirim.

    Tolga Yüksel