Trulon: The Shadow Engine

    0
    8

    RPG seven oyuncuların uzun süredir yüzlerinde bir tebessüm olduğu doğrudur. Ardı ardına çıkan kaliteli RPG yapımlar bizi kendimizden geçirmeye yetti. Yine de fazla RPG oyunu göz çıkarmaz değil mi sevgili okur? Ne de olsa birbirinden farklı tarzda RPG söz konusu ve her seferinde bizi farklı bir yönüyle ele geçirecek yapımlar bulunuyor.

    Açıkçası konu RPG olduğu zaman indie dünyası konu hakkında birazcık zorluk yaşıyor diyebiliriz ama her defasında da şansını denemekten geri kalmıyor. İşte bu oyunlardan bir tanesi de Trulon: The Shadow Engine olarak karşımıza çıkıyor…

    Trulon senaryo konusuna diğer özelliklerinden biraz daha fazla ağırlık veren bir yapım. Hatta serinin bir kitabı da yazılmış. Shadow Gears isimli kitapta, Trulon’nun büyüleyici dünyasında Neo ve arkadaşlarının yaşadığı harika bir hikâyeye dalıyormuşuz. Muşuz dedim çünkü kitap hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Burada beni ilgilendiren nokta, birilerinin oyuna yönelik kitap yazmış ya da kitaba yönelik oyun yapmış olması. Hangi sebepten ötürü olursa olsun, bu iki fikrin tek potada erimesinden dolayı çok mutluyum.

    121

    Oyun içerisinde resmedilen dünyaysa bir hayli renkli. Kendimi WoW’u ilk defa bilgisayarıma kurduğum zamanki gibi hissetmeme sebep oldu demeden edemeyeceğim. 2D grafik modellemesi kullanan yapım, bana fazlasıyla Breath of Fire ve de Xenogears gibi oyunları hatırlattı. Tabii işin Final Fantasy VII kısmıysa cabası…

    Trulon: The Shadow Engine genel geçer RPG’lerden birazcık farklı ama sadece birazcık. Bu farkı yaratan da sıra tabanlı strateji ile RPG elementlerini bir araya getirirken, klasik saldırı modelleri yerine önceden hazırlanabilen kartlarla savaşa dahil olmamız. Şimdi bu ne demek? Birazcık açıklamakta fayda var. Kontrol ettiğimiz karakterimiz temelde tıpkı Final Fantasy oyunlarında olduğu gibi harita üzerinde tek başına gezebiliyor, diğer NPC’lerle etkileşime geçebiliyor ve birçok eşyayı toplayabiliyor. Fakat olaylar kızışıp savaş başladığı zaman, ekranımız sıra tabanlı strateji moduna geçiyor.

    5654

    Bu noktada karakterimizin önceden hazırlanmış olan destesi karşımıza çıkıyor. Sol tarafta henüz kullanılmamış, sağ taraftaysa tekrar kullanılabilecek kartlar bulunuyor. Sıra tabanlı savaş oyunlarının genelinde olduğu gibi ekranda inisiyatif sırasının kime geçeceği karakterlerle resmedilmiş durumda. Buradaki olay, doğru kartları, doğru yerde kullanarak rakibi egale etmekten başka bir şey değil. Sol taraftan kullanılan bir kart, destedeki sırası bir daha gelinceye kadar elimize gelmiyor. O yüzden savaştan önce muntazam bir deste yapmak şart.

    Kartlar oyunun hemen her türlü dinamiğine etki edecek potansiyele sahip. Yüzde 50 daha fazla zarar ver ama yüzde 50 daha fazla zarar gör gibi Trulon için klasik denebilecek kartlardan, inisiyatif sırası bana daha hızlı gelsin modelindeki klasik sıra tabanlı strateji kartlarına kadar birçok farklı özellik modeli bulunuyor. Kartlar oyunda ilerledikçe karşımıza çıkıyor. Bazen rastgele bir yerden buluyoruz, bazen de yendiğimiz düşman biriminden düşüyor.

    Düşman birimleri başlangıçta bir grup hayvandan oluşuyor olsa da ilerledikçe daha fantastik düşmanlarla karşılaşıyoruz. Kendilerini bir defa tanıdıktan sonra yenmek pek de zor olmuyor. Bazı boss savaşlarıysa gerçekten yeterli seviye alınmadan uğranmaması gereken noktalar. Bu arada her daim savaşmak zorunda değiliz. Kendimizi hazır hissetmediğimiz savaşın yanından geçip gitmek mümkün. Oyunda bolca eşya bulunuyor. Ana karakterimizin ve yolculukta bize eşlik eden diğer karakterlerin üstünü başını az da olsa düzenleyebiliyor olmak o tanıdık RPG tadını çok iyi şekilde vermiş.

    23424

    Tamam, Trulon: The Shadow Engine bir kitap üzerine yaratılmış ama ne hikmetse oyundaki karakterlere bir türlü ısınamadım en sevdiğim online okur. Yani güzel bir steampunk dünyası ve iyi ilerleyen bir senaryo var ama karakterler o kadar havada ki sırf merakımdan gidip kitabını satın alacağım sanıyorum.

    Bir diğer can sıkıcı nokta, aynı NPC’yi farklı haritalarda görmek. Hatta uzun süredir böyle bir durumla karşılaşmamıştım diyebilirim. Hani oyun yapıyorsak bari birisine illüstrasyon yaptıracak bütçemiz olsun değil mi? Savaşlarda kullanılan animasyonlar bana hitap eden cinste olsa da günümüz oyun dünyasının çok ama çoooook gerisinde. Ayrıca karakterimizin yürüme animasyonunda da büyük bir sorun var. Hatta açıp bir izleyin; acaba ben mi yanlış görüyorum yardımcı olun.

    Trulon 2016-04-11 14-15-42-94

    Yine de unutmamakta fayda var ki Trulon: The Shadow Engine mobil oyun olarak geliştirilip, akabinde Steam’e geçiş yapmış bir yapım. Bu inceleme mobile yönelik olsaydı, kesin çok daha yüksek notu hak eden bir yapım olurdu ama PC için ne yazık ki çok da yeterli bir oyun olduğunu düşünmüyorum.

    Ertuğrul Süngü