div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

Meriç Eryürek ile GiST 2017 üzerine…

- Advertisement -

Geçtiğimiz yıl farklı bir anlayışla ilk defa organize edilen ve hem oyuncular hem de basından oldukça olumlu puanlar aldı. 2-5 Şubat tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde ikincisi düzenlenecek olan fuar öncesinde GiST’in Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Meriç Eryürek ile keyifli bir röportaj yaptık.

İsterseniz ilk önce sizi tanıyalım, profesyonel iş hayatı dışında oyunların ne kadar içinde Meriç Eryürek?
Fena halde içinde. Hayatımda ilk oynadığım oyun eski arcade makinelerinde çıkan River Raid’di. O günden beri de oyun oynamadığım bir gün hatırlamıyorum. Oyunlar evrim geçirdikçe oyun zevkim de evrim geçirdi tabii. Galiba en büyük kırılma noktası benim için Ultima Online, sonra Everquest oldu. MMORPG türüne başladım ve bir daha bırakamadım. Çıkan her MMORPG’yi mutlaka alırım. MMORPG’ye ara verince de PvP FPS oynarım. Benim için “oyun” demek artık online, competitive PvP demek. Bir MMO’da Nemrud veya Velketor nick’li birini görürseniz, o benim. Karşı taraftaysanız son gördüğünüz ben olurum, haberiniz olsun!

Türkiye’de bir oyun fuarı yapmak nereden aklınıza geldi?
Hikayesi var. Rift’te raid tank oynuyorum. PvE oynuyorsam mutlaka tank oynarım. İşim bu. Direktörümüz Cevher de raid healer oynar. Regulos’un üçüncü fazındaydık sanırım. PvP oyuncusu olduğum için PvE bana biraz sıkıcı gelir. Rutini oynarken daldım. Ventrilo’da ekiple sohbet ediyorduk. Biri E3’ten yeni dönmüştü, heyecanla anlatıyordu. İkimizin de aklına aynı anda “Türkiye’de neden global bir oyun fuarı olmasın?” sorusu geldi. Ben heyecanlanıp oyundan kalktım, ayaküstü beyin fırtınası yapmaya başladık. Ventrilo çığlık, kıyamet tabii. Regulos bizi yedi ama GIST’in de temeli atılmış oldu. Türkiye’nin oyun fuarı bir oyunda doğdu kısaca. Sonra “oyunculardan, oyuncular için bir fuar” dedik.

Geçen yılki fuar konusunda nasıl tepkiler aldınız, neler öğrendiniz? Özellikle B2B’ye yaklaşımınız ve Pitch & Match kullanımı son derece yenilikçiydi bizler açısından.
İlk tepki tabii “Türkiye’de olmaz bu işler” oldu. Neden olmasın? Dünya devi GL Events’i Türkiye’de bir oyun fuarı olacağına ikna etmişiz, nasıl olmaz? Gördüğünüz gibi, oluyormuş. Türkiye, Amerika, Avrupa ve Asya’daki firmalardan çok pozitif tepkiler aldık. Gördüğümüz kadarıyla yabancıların gözleri uzun süredir Türkiye’deydi, ama güvenecek bir marka, fuar arıyorlardı. İlgileri beklediğimizin üzerinde oldu. İlk yıl 600 yabancı profesyonel ve basın misafir ettik. Bu yıl bini aşacağız gibi görünüyor. Dünyaya Türkiye’nin ciddi bir pazar olduğunu ve bu pazarla GIST’te buluşabileceklerini, Pitch&Match’le randevularını aylar öncesinden alıp gelebileceklerini anlattık. Geldiler. Bu işin profesyonellere yönelik, B2B tarafı. Ziyaretçilere, oyunculara yönelik tarafı anlatmama gerek var mı bilemiyorum. Sosyal medya uzmanlarımız yansımaların %98 pozitif olduğunu söylüyor. Türkçesi, oyuncular bizi sevdi. Biz de onları sevdik. Çünkü ekibimizde herkes oyuncu. GIST 2016 sırasında hem profesyonel, hem de oyuncu olarak oradaydık. Tabii bazı ilginç tepkiler, “GIST kötü” demek zorunda bırakıldığınız maksatlı, komik anketler filan da yapıldı ama, onların cevabını sektörün ileri gelenleri ve oyuncular verdi, biz gülümsedik.

Bu yıl Gist’te bizi neler bekliyor?
Kaç sayfanız var? ☺ Şu anda tüm markaları açıklayamam ama… Turkcell, GIST 2017’nin efsanevi sponsoru oldu. GNCTRKCLL, Gamecell, Bip ve Fizy ile geliyorlar. PlayStation, Netmarble, Nexon, Redbull, Aral Game, Hasbro, Overgame, Zocco’s, ByNoGame, e-Pin, IGG, Gpay, Old Moustache Gameworks geliyorlar. Bunlar şimdilik açıklayabildiklerim. Oyun severlere şu müjdeyi de vereyim. Bu büyük markalar, Türkiye’de hiç görülmemiş büyüklükte etkinliklerle ve sürprizlerle geliyorlar GIST’e. Dört gün boyunca dünyayı konuşturacak bir etkinlik için hazırlanıyorlar. Aramızda kalacaksa size bir de dedikodu… Benden duymuş olmayın ama, dünyanın en büyük iki AAA firmasıyla son aşamaya geldik, açıkladığımızda gerçekten olay olacak. Ödüllü cosplay yarışması, ödüllü turnuvalar, e-spor karşılamaları, konser ve diğer etkinliklerimizi buraya sığdırmam gerçekten zor, Ocak ayı içinde duyuracağız.

Fuar yapmanın zorluklarından bahsedebilir misiniz?
Bunu direktörümüz Cevher’e, etkinlik müdürümüz Turgut’a ve satış müdürümüz Emre’ye sormalısınız doğrusu. Ben fuarın “yapım” kısmını sadece izliyorum. Benim işim dünyayı ve Türkiye’yi gezip GIST’i satmak ve Türkiye pazarını tanıtmak. Sonra işi onlara devredip bir sonraki ülkeye geçiyorum. Buzdağının asıl görünmeyen kısmını bu üçlü hallediyor. 14.000 metrekarelik bir kapalı alanın içinde dört gün geçirecek yüzlerce firmanın ve yaklaşık elli bin ziyaretçinin unutulmayacak bir deneyim yaşaması için her detayı tek tek, defalarca, 365 gün 24 saat yönettiğinizi düşünün. Kullandıkları Excel tablolarına bakınca yoruluyorum. Ne ara oyun oynuyorlar anlamak mümkün değil ama bir de hepsi sıkı oyuncu. Ben son fuarda dört günde dört kilo verdim, siz onların halini düşünün.

- Advertisement -

Türkiye’deki oyun piyasası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Benim yerime dünya konuşuyor zaten. E3’ü fethediyoruz, globalde oyunlarımız listelerin tepesine yerleşiyor, zor şartlarda inanılmaz işler yapıyoruz. Bana kalırsa Türkiye’de çok yetenekli, işini çok iyi bilen, müthiş ekipler var. Eksiklerimiz de var. Oyun geliştirme sürecini yönetecek, “pipeline manager” dediğimiz insanlar az, sebebi de bunun biraz orta yaş üzeri, deneyim işi olması. Türk oyun sektörü genç, o yaş grubunda fazla insan yok. Pazarlama konusunda eksiklerimiz var, birlikte hareket etmeyi öğreniyoruz ama yavaşız. Bir de yazar ihtiyacımız var. Hikaye anlatıcılar. Oyun konseptini anlayan ve yazabilen insan az. Zor bir yazarlık. Deneyimden konuşuyorum, iki roman yazdım ve yayınladım, ama oyun yazarlığı bana gerçekten çok zor görünüyor. İşte bu yüzden, 1 Şubat’ta Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlediğimiz geliştirici konferansı GIST|DC’de bu yıl konularımız “Oyun Geliştirme Süreci Yönetimi,” “Oyun Pazarlaması,” ve “VR.” Dünya oyun sektöründen pek çok başarılı ve ünlü isim Türk dinleyicilere deneyimlerini aktaracaklar. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 300 dinleyicimiz vardı.

Geçtiğimiz yıl indie yapımcılara özel bir alan ayırmıştınız. Bu yıl için planlarınız neler?
Türkiye’den ve dünyadan yatırımcısı olmayan indie ekiplere ücretsiz yer veriyoruz. Tabii yerlerimiz sınırlı ama şimdilik 35 indie ekibine ücretsiz yer vermeyi planlıyoruz. Indie yapımcılar bu alanda hem ziyaretçi (B2C) hem de profesyonel katılımcılara (B2B) oyunlarını gösterecekler. Global yatırımcılarla indie takımlarını buluşturduğumuz bir de yatırımcı etkinliğimiz var, MediaDeals ile ortak düzenliyoruz. Berlin’deki Qua Vadis’in düzenleyicisi Aruba Events’le bir ortak çalışmamız da var. Bir Türk indie ekibini bu yıl Berlin’e yollayacağız. Indie alanımızın da bir hikayesi var. Geçtiğimiz yıl indie alanımıza No.70 Eye of Basir oyunuyla gelen Old Moustache Gameworks, bu yıl profesyonel standında ziyaretçilerimizle buluşacak. Büyük oyun firmalarıyla komşu olacak. Bence bu büyük bir başarı hikayesi. Her fırsatta söylüyorum.

Türkiye’de bir Gamescom veya E3 seviyesine yaklaşabilmek ne kadar gerçekçi bir hedef sizce?
Türkiye 79 milyon nüfusa sahip. İstanbul 20 milyon. Oyuncu nüfusumuz 30.8 milyon olarak açıklandı. Eksiğimiz yok, fazlamız var. Neden olmasın? Asırlardır Türkiye’nin “Avrupa ve Asya arasındaki köprü” olduğunu söylüyoruz. Neden Avrupa ve Asya arasındaki oyun köprüsü de olmasın? Olmaması için hiçbir sebep yok, hatta olması mecburi, çünkü oyunlar kültür ürünleri ve kültürlerden besleniyorlar. Türkiye kültürünün oyun dünyasına katacağı büyük bir zenginlik var. Artı, Türkiye ve Ortadoğu oyun pazarlarının yıllık büyüme oranı %29 civarında. Bu elbette dünyanın dikkatini çekiyor. Bence gerçekçi bir hedef, ama endüstrinin birbirine destek olmasıyla mümkün. Biz Türkler beraber çalışınca çok sağlam bir ekibiz.

GIST’i oyuncular açısından özel yapan faktörler neler?
GIST’i oyuncular yarattı. Fikrini, ismini, logosunu, sloganını oyuncular buldu. GIST’in her noktasında oyuncuların emeği var. Gitmek istediğimiz fuarı yarattık. Türkiye’nin gerçek bir oyun fuarı, içinde oyun olan ve oyuncuların geldiği bir oyun fuarı olsun istedik. “Oyunla ilgili herşey olmalı” dedik. Masaüstü FRP’ler, cosplay, kart oyunları, kaçış oyunu, çocuklar için oyun parkları… GIST ismi de oradan geliyor zaten. İlk sloganımız “GIST of everything gaming” olarak seçilmişti. “Oyunla ilgili her şey.” Bence GIST’I özel yapan bu. Oyunculardan, içinde oyun ve oyuncular olan gerçek bir oyun fuarı.

Level’a bir son söz: Hayatımda ilk yaptığım iş .NET’te oyun incelemeleri yazmaktı. Sonra uzun yıllar, sade bir oyuncu olarak sizlerin ve oyun medyasının yazdıklarınızı okudum. Büyülü bir iş. Bir gün okuduğum bu sayfalarda ismimin basılacağını tahmin edemezdim. Bir oyuncudan, teşekkürler.

Biz de bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederiz.

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler