Pek çok pilotun aksine, yarış otomobiline oturduğu ilk günlerde bile oldukça varlıklı bir adamdı Tazio Nuvolari. Yarış otomobilinin direksiyonunda kat ettiği ilk metrelerden itibaren de her yarışı sanki son yarışıymış gibi yarıştı, her dakikasından keyif alarak ve sınırları daha önce hiç kimsenin başaramadığı kadar zorlayarak…
Rakipleri Mercedes W25 ve Auto-Union B’lerden çok daha zayıf bir Alfa Romeo P3 ile kazandığı 1935 Nurburgring yarışındaki muhteşem birincilikten tutun da kırık direksiyonuyla finişe ulaşmayı başardığı 1946 Coppa Brezzi yarışına kadar, her gününü bir şövalye gibi geçirdiği günlerin ardından, senelerce soluduğu lastik tozları, benzin ve dumanın giderek sağlığını bozmasını müteakip 60 yaşında hayata veda etti.
Yarış otomobillerinin de pilotların “bir kaza anında 100 litre benzinin üzerinde oturmak istemedikleri için” emniyet kemeri kullanmak istemedikleri günlerden günümüze ulaşması için ciddi bir evrimden geçmesi gerekti.
Bu topraklardan yarış pistlerine…
Bilgisayar oyunlarına ve motorsporlarına meraklı birer geliştirici olan Aydıncan Ataberk ve Uğur Akay Köseoğlu’nun liderliğindeki Play Native tarafından tasarlanan Cranks and Goggles, Steam Greenlight aşamasının ardından geçtiğimiz günlerde Steam’de erken erişime açılan, tepeden kameraya ve simülasyona yakın fiziklere sahip, buram buram 1930’ların yarış atmosferini yansıtan bir oyun.
Öncelikle tepeden kameralı yarış oyunu deyince akla onlarca benzerini gördüğümüz ve pek çoğundan ciddi keyif aldığımız arcade yarış oyunları gelebilir, Absolute Drift buna bir örnek. Ancak bu defa altımızda, çok az çabayla çılgın drift’ler yapabildiğimiz bir japon otomobili değil, her türlü hidrolik destekten, sürücü yardımından yoksun, son derece güç kontrol edilen bir yarış otomobili var.
Pilotların planlarını bir sonraki yarış hafta sonuna kadar yaptığı, sadece bir gözlük ve deri kask ile, hiçbir güvenlik önemline sahip olmayan bir araçta yarıştıkları dönemlerin gerçekleri, direkt olarak oyunun fiziklerine yansımış durumda. Örnek vermek gerekirse, senelerdir Grand Prix Legends’dan Assetto Corsa’ya kadar her türlü simülasyonda zaman geçirmiş, bu yüzden bu oyuna da kolaylıkla uyum sağlayacağını düşünen bendeniz, hiçbir oyunda atmadığım taklaları, spinleri bu oyunda attım…
Oyunun zorluğunun oldukça kaliteli bir “acı biber” kıvamında olduğunu söyleyebilirim. Ne sizi simülasyon datalarının, setupların içinde boğacak kadar gerçekçi, ne de labirentten kaçmaya çalışan fareleri yönetmeye çalışıyormuşsunuz hissi verircesine kolay bir oyun modeli var karşınızda. Oyunun zorluğu gayet tadında ve siz de buna alıştığınızda attığınız spinlerin yerini birbirinden hızlı turlara bırakmaya başladığına tanık olacaksınız, yine de ustalaşmak, “godmode” sürüşler yapmak zor.
Unity ile tasarlanan ve grafikleri Firewatch’u andırır şekilde stilize edilen oyunda Türkçe dil desteği de yer almakta. Modlar ise klasik denilebilir, şimdilik toplam 26 araç ve 16 piste sahip oyunda bir hızlı yarış, bir de senaryo modu var. Bu modda en alt seviye, 1920’lerden bir araç ile başlayıp aracı geliştirebiliyor ve yeni araçlar satın alıp sonraki seviyeye geçmeye çalışıyorsunuz.
Oyundaki araçlar lisans problemi sebebiyle isimleri değiştirilmiş olsa da, Bugatti Type 35 ve Alfa Romeo P3 gibi gerçek hayattan alınma modellerden oluşmakta, elbette performansları da farklı farklı. Tepeden kameraya sahip olmasına rağmen oyunda pistleri öğrenmek önemli zira bazı virajları en üst verimle dönebilmek için daha virajı görmeden frene basmalı veya yarış çizginizi ayarlamalısınız.
Grafiksel açıdan ise oyundaki pistler muhteşem gözüküyor, her bir pist kendi döneminin karakteristiğini fazlasıyla yansıtmakta. Bir Donington Park, Pescara veya Ain-Diab havasını solumanız mümkün. Ben, ortada bir lisans problemi de olmadığından, mümkün olduğunca gerçek pistlerin oyuna eklenmesini bekliyorum, umarım uzunluğa bağlı kalmadan bir Monza 10K veya Nurburgring’i, bu kez stilize grafikleriyle burada görme şansımız olur.
En azından oyuna Steam Workshop ve mod desteği kesinlikle kazandırılmalı, tıpkı Sensible Soccer gibi asla eskimeyen bir yarış oyunu klasiği olma yolunda atılacak ilk adım bunlar bana göre.
Oyunda bana göre büyük potansiyeli olan Multiplayer modu ise henüz çıkış yapmadı, oyunun Ağustos 2016’da erken erişimi terk etmesinden hemen önce göreceğimizi tahmin ediyorum.
Cranks & Goggles ülkemiz topraklarından çıkan en kaliteli yapımlardan birisi olmuş, şimdiden Türkçe dil desteğine sahip olması da bir diğer artısı. Motorsporlarına ilgi duymayanlar için bile müthiş bir eğlence vadediyor. 18 TL’lik fiyatı da gayet uygun, alın, oynayın.
Beklenti: 4/5
Kürşat Zaman
@kursatzaman