Slain geçtiğimiz aylarda PC’ye çıktığında incelemiştim. Hemen hatırlatayım nasıl bir oyun olduğunu.
Slain, Kickstarter’da ilk yayınlandığında atmosferi, harika retro-piksel görselleri ve animasyonları ile bizim ve birçok oyuncunun ilgisini çekmişti. Başarılı bir kampanyanın ardından ise PC’ye çıkışı tam bir felaketti.
Castlevania’ya bir saygı duruşu niteliğinde sayılabilecek olan oyun tamamlanmamış, oldukça sorunlu kontrollere ve birçok bug’a sahip bir halde piyasaya sürülmüştü. Bu sebeple de bizden ve oyun dünyasından geçerli bir not alamamıştı. Geçen süre içerisinde yapımcılar kendilerini affettirebilmek için oyun için birçok yama yayınladılar. Öyle ki, en son oyunun ismini kendi hatalarını telafi ettirdiklerini göstermek adına Back From Hell (Cehenemmden dönüş) eklemesini de yaptılar. Ve bu sürümü Playstation 4 için de çıktı. Bakalım başarılı olabilmişler mi?
Slain’de Bathoryn isminde oldukça metalci bir karakteri yönetiyoruz. Öyle ki kendisi Boss’ları yendikten sonra kafa sallamayı ihmal etmiyor. Zaten oyun da 80’li ve 90’lı yılların Heavy Metal kültürünü benimsemiş gotik bir atmosfere sahip. Oynanış herhangi bir platform oyunundan farksız değil. Kısaca amacınız ilerlemek, karşınıza çıkan düşmanları öldürmek, çeşitli (çok zor olmayan) bulmacaları çözmek ve çoğu zaman da lavlalara, tuzaklara veya benzeri yerlere düşmemekten ibaret.
Buraya kadar her şey tamam. Peki dediğimiz gibi yapımcılar oyundaki sıkıntıları giderebilmişler mi? Evet. Kontroller düzelmiş, oyun üzerindeki hantallığı atmış ve türün meraklısı için keyifli bir oyun haline gelmiş. Bu konuda yapımcıların bu çabasını gerçekten takdir ediyorum. Birçok yapımcı kendi isimlerini ve oyunlarını kurtarmak adına şaka gibi bahaneler bulup, oyuncuyu ya da başkalarını suçlayan agresif tavırlar gösteriyorlar. Slain’in yapımcıları ise suçu tamamen üstlerine alıp oyunu düzeltebilmek adına gece gündüz çalıştı. Gerçekten de ortaya etkileyici bir sonuç koydular.
Peki bütün bunları geçersek en nihayetinde Slain: Back From Hell iyi bir oyun mu? Biraz evet, biraz hayır. Atmosfer harika, oyunun eski sıkıntıları yok ama yine de oynanış kendini tekrar ediyor. Oyunun savaş mekanikleri bir yerden sonra sıkıcı hale geliyor ve bölüm tasarımları biraz yavan. Yine de her gün oyun kendini açtırtıp bir yarım saat oynatabildi bana. Kısacası platfrom türüne, eski oyunlara ve özellikle Castlevania’ya merakınız varsa bu oyun sizin oyununuz. Aksi takdirde çok da bir şey kaçırmayacaksınız.
Ege Tülek