Cities XXL

    0
    11

    LEVEL’a yazdığım ilk yazı Cities XL imiş, kaç yıl olmuş… Bu yazıyı da Şefik’e epey geç gönderdiğimi hesaba katarsak son yazım da Cities XXL olabilir sevgili okur. Bu nostaljik düşüncelerle giriş yaptığım Cities XXL yazısının teslim süresi gecikeli epey oldu. Ben istedim ki yani şöyle binalarım büyüsün, güzelleşsin, devasa kulelerimle ekran görüntüleri alıp sayfayı süsleyebileyim.

    02

    Öyle bir şey yokmuş. Son beş yılda benim dergi yazılarını teslim tarihim nasıl hiç değişmiyorsa Cities XXL da o zamanlarda takılıp kalmış. SimCity ile zaten şehir yapma simülasyonlarına olan inancımız bir kere kırılmıştı, türün geleceğine olan umudum Cities XXL ile bir kez daha sarsıldı yani.

    Neler mi olmuş oyuna? Hemen anlatıyorum. Haritası büyümüş bir kere ve SimCity’nin dandik harita boyutundan sonra yüzümüzü güldürecek ilk şey bu. Şehrimizi kurmak istediğimiz toprak parçasının bütün özelliklerini seçip kısa yükleme süreleriyle oyuna hemen giriş yapıyoruz. Uzun sürse delirirdim zaten, kendini Gran Turismo sanmasına hiç gerek yok bir şehir simülasyonunun. Neyse, kamera açıları hala Cities XL’ın sahip olduklarının aynısı. Grafiklerden büyük sürprizler bekleyen Ayça’nın hayalleri suya düştü çünkü hiçbir değişiklik yok! Bu olayın işe yarar tek tarafı var, o da orta halli bir PC’de bile oyunu oynayabilmeniz. Yine de sınırlı kamera açısının olması ve en son zum seviyesine geldiğimizde ancak birinci şahıs kamera açısıyla şehre bakıyor olmamız da epey can sıkıyor. Ya bir – iki farklı bakış açısı koy, biraz özgürlük ver, mis gibi haritada neler neler yapacağız hâlbuki! Bu da olmadı…

    Arayüzden bahsedelim şimdi de. Arayüz Cities XL’ı andırıyor, renkleri siyah olan minicik ikonlar var sağlı – sollu. Oyun boyunca gelen uyarılarsa oyundan tiksinmek için birebir. “Trafik çok yoğun” diye bir uyarı geldi diyelim; küçük bir şehirseniz, gidip hemen yolları geliştirirsiniz ama büyük bir şehir olmaya başladıkça o trafik olan yolu bulmak epey zor çünkü iletinin üzerine tıkladığımızda bize orasını gösteren bir sistem yok!

    Dört farklı insan sınıfı mantığı halen devam ediyor. Unskilled, Skilled, Executives ve Elite sınıfından insancıklarımıza düşük, orta ve yüksek yoğunluktaki binalarda yaşam sunmaya devam ediyoruz. Yönetim hiç zor değil, ilk denememde batmadım ben mesela, iyi para geliyor!

    Bazen fabrikaların kargo sistemi yok diye ağladığını göreceksiniz, ne yapsanız memnuniyeti artmayan birkaç bina mutlaka olacak. Kargo için para lazım, liman lazım, uçak lazım derken bir de ne lazım, tahmin edin bakalım? Haritaya o kargoları postalayabileceğiniz başka bir şehir daha kurmuş olmanız lazım! Tek şehirle oynamak istiyorum ben belki, mecbur muyum? Mecburmuşum. Turist mantığı da öyle ve oteller kan ağlıyor. Bildirimler sussun diye sıfırdan ikinci bir şehir olayına girişeceğim galiba.

    05

    Cities XXL’da durum böyle. Büyük harita dışında bir de yaz, kış, Avrupa, Asya koleksiyon binaları var. Güzel tasarlamışlar sağ olsunlar. Farklı mahalleler yapmak oyunu biraz daha sevimli kılıyor. “Başında vakit geçmiyor mu?” diye soracak olursanız, kesinlikle sıkıcı olduğunu söyleyemem ve sakinleştirici bir yanı var ama kayda değer hiçbir yeniliği olmayan bir oyun için de bütçe ayırır mısınız? O size kalmış.

    Ayça Zaman