Pek çoğumuz Patrick Swayze’i Dirty Dancing, Ghost (bir nesil bu film yüzünden kilden vazo yapımıyla çok içli dışlı oldu) ya da Point Break ile tanır ve bu filmlerle hatırlar; ama gönlünde 18 tekerlek sevdası olan kişiler muhakkak Black Dog’u izlemiştir. 98’ yapımı filmi VCD’ler ülkemizde yaygınlaştığı dönem olan 2000’lerin başında izlemiştim ve içten içe tır sevdalısı olmuştum. Film genel olarak ‘televizyon filmi’ klasmanına oynasa da hiç de fena olmayan bir aksiyonu vardı.
O günlerden bu günlere gelene kadar Hard Truck serisiyle avutup durduk kendimizi. Klavyenin yön tuşlarıyla tır kullanmak ne kadar da kolaydı… Oyunun yapım şirketi SCS Software bu işe oyuncular kadar gönül vermiş olmalı ki, 10 yılı aşkın süredir bu türden vazgeçebilmiş değil. İnsan çok daha fazla ayrıntı görmek istese de, neticede oyun isminin sonuna “Simulator” gelince beklentiler asgari, alınan zevk azami oluyor. Buradan Train Simulator’e selam gönderip raylar üzerinde yolculuk yapmanın neresi zevkli diye sormadan edemiyorum.
Euro Truck Simulator 2’nin çıkış tarihinden bu yana hızla yükselen bir başarı trendinde olduğu aşikar. Yapım şirketinin oyunu piyasa sürüp para kazanmayı beklemek yerine ürünlerine “open beta” muamelesi yapıp sürekli yeni güncelleme sunması ve oyuncuların isteklerine kulak vermesi elbette bu başarının anahtarlarından biri. Düşük fiyat politikası ve oyuna renk katan Going East, High Power Cargo Pack gibi DLC’leri bunun en açık örnekleri. Geçtiğimiz günlerde çıkan Scandinavia eklenti paketi düşük fiyat politikasından fersah fesah uzak olsa da oyunun çıtasını bir kaç tık daha yükseltti.
Scandinavia’dan bahsetmişken burada geniş bir parantez açıp ETS2’nin mod geliştiricilerinden bahsetmek istiyorum. SCS Software’ın sunduklarından kat kat fazlasını sunan, oyunu adeta ETS2’den alıp ETS3 haline getiren modlar varken neden 29TL ödemeliyiz? Bu yazıda aradığımız esas cevap bu.
Öncelikle, birinci sınıf iş olarak niteleyebileceğimiz Promod, Trucksim Map, Rus Map gibi içerik çoğaltan eklentiler Scandinavia DLC’sinden çok daha fazlasını vaat ediyor. Promod ile geçirdiğim 250 saatin üzerindeki ETS2 maceramı göz önüne alacak olursam, hali hazırda yük taşıyabildiğim şehirlere böyle bir ücret ödemek anlamsız hatta yanlış bir harcama olabilir. Fakat bu düşüncem 3 saatlik ETS2 için kısa sayılabilecek bir incelemenin ardından değişti. Scandinavia öncesi haritanın birbirinden pek de farkı olmayan yolları Yüce Odin’in topraklarında gözden kaçmayacak şekilde karakteristik özellik kazanmış. Bu karakteristik özellik Promod’da da vardı ancak SCS Software grafiksel açıdan çok daha başarılı bir iş çıkartmış. Bunda daha önce yapılmış bir örnek üzerinden çalışmanın/kopya çekmenin etkisi olduğu da söylenebilir. Yine de Promod’un şehir içi ayrıntıları hala daha fazla önemsediği ve oyunculara bu işin kısmen düz yolda sadece gaza basarak gitme olmadığını söylemek gerekir. Stockholm ve Helsinki caddelerinde, trafiğin yoğun olduğu saatlerde 50 tonluk bir dorseyle teslim noktasına gitmek İstanbul trafiği hissi vermiyor değil.
Promod’u övme vaktim geldi sanırım. Scandinavia DLC’si gibi bize sadece kuzeyi sunmakla kalmıyor, neredeyse bütün Orta Avrupa’yı ayaklarımıza seriyor. Bunun üzerine İzlanda, Faroe Adaları ve Kuzey Doğu Avrupa’yı da katıp Rus gümrük memurlarıyla aramızdaki mesafeyi kısaltıyor. Promod’un üzerine Rus Map’i kurarak bu özlemi giderebilirsiniz. Promod’a dönecek olursak, Reykjavik’den (İzlanda’nın batısı) yola çıkıp Debrecen’e (Macaristan’ın doğusu) gidene kadar 5 saatiniz nasıl geçmiş anlayamıyorsunuz çoğu zaman. Evet neredeyse gerçek hayatta 400km yol yapmış oluyorsunuz. Bunun yanında yol üzerinde ülkenin tarihi ya da meşhur yapılarını gözlemleyebilir, adeta sanal bir turistik gezi yapabilirsiniz. Fransız kaleleri ya da Malmö ile Kopenhag’ı birbirine bağlayan Oresund Köprüsü gibi. Oresund Köprüsünü SCS Software’in çok daha iyi modellediğini söylemezsek haksızlık olur. Promod’un mevcut versiyonuyla haritaya 92 yeni şehir ekliyor. Scandinavia ise 27 yeni şehir ekliyor, ki bunların bir kısmı Promod’da bulunmayan şehirler. Yani Promod’un üzerine Scandinavia DLC’sini kurduğumuzda ucu bucağı olmayan bir harita çıkıyor ortaya.
Peki Scandinavia’nın sundukları sadece 27 yeni şehirden mi ibaret? Neyse ki sadece bu kadar değil. Scandinavia öncesi gece ve gündüz arası geçişler aynı efektlere sahipti, şimdi ise biraz daha çeşitlendirilmiş durumda. Ufukta batan güneşin görüş mesafenizi etkilemesi, gerçekçiliği arttıran bir unsur olmuş. Dağlar, tepeler, vadiler ve uçurumlara bile ayrıntılı olarak yer verilmiş. Yolları yaparken Google Maps’den çok büyük ölçüde yardım alındığı için uzunluk olarak olmasa da gerçeklik anlamında doğruluk payı hayli yüksek yollarla karşılaşmanız mümkün.Yeni yük modellemeleri, kargo yükleme alanı çeşitliliği ve 12 adet yeni feribot limanı da DLC ile gelen yenilikler arasında. İlk kez konteynır limanları da karşımızda bu DLC ile çıkıyor. Volvo ve Scania fabriklarının saygı duruşu niteliğinde haritaya eklenmesi de tebessüm ettiriyor. 250 saat gibi uzun bir oyun süresinin ardından benim gibi oyuncuları sevindiren bütün bu değişiklikler arasında en önemli olanı ise ülkemizde OGS ya da HGS olarak bildiğimiz gişe geçişlerinin uygulanmaya başlanmış olması. Saatte 90km hızla yakıt tüketimini minumum seviyede tutarken, gişede sadece para ödemek için dur/kalk yapmak hem ambiyansın bozulmasına hem de ekstra yakıt tüketimine sebep oluyordu. Transit geçişler hem zaman, hem de para kazandırıyor haliyle. Fransa gibi neredeyse 100km’ye 1 gişe düşen otoyollarda bu transit geçişlerin inanılmaz derecede rahatlık kazandırdığını tecrübe ettiğiniz zaman çok daha iyi anlayacaksınız.
Steam’de başarım toplama peşinde koşmayı sevenler için 8 adet tamamlaması zevk veren yeni başarımlar eklenmiş. Bunun yanında www.worldoftrucks.com ‘da tamamlayabileceğiniz –ki bunlar Steam’dekiler kadar kolay değil- görevler de var. www.worldoftrucks.com ‘un bir başka özelliği ise aracınızın plakasını bu site üzerinden değiştirebilmeniz. Ek olarak fotoğraf galerileri de oluşturup bunları diğer oyuncularla paylaşabilirsiniz. Pek aktif olmasa da bir de etklinlik bölümü var. SCS Software’e zaman zaman kızmanın sebeplerinden biri de bu kısım. 2015’e sayılı günler kaldığında çok hoş bir etkinlik yapıp oyuncularına ‘Raven Truck Design Pack’ hediye etmişti. Görev ise SCS Software ofisi ile Kuzey Kutup noktası arasındaki mesefe kadar oyun içinde yol almaktı. Madem oyun mekanikleri bu tarz şeyler için müsait, bunu neden daha sık yapmıyorsunuz gibi neredeyse her gün sorduğum bir soru geliyor aklıma. Bu oyunu neden hep tek başımıza oynamak zorundayız? Neden etklinlik düzenleyerek ortaya bir ‘challenge’ koymuyorsunuz? Neyse.. önümüzdeki dönemlerde akılları başlarına gelir temennisi içerisinde olalım. World of Trucks’a ait son notum, sadece üye olarak bile ‘Metallic Paint Jobs’ DLC’sini ücretsiz edinebileceğinizi hatırlatmak istiyorum.
Hadi biraz kendi oyunumuzu kendimiz yaratalım. Oyunun sade hali her zaman daha fazlasını isteyen oyuncular için belirli bir süre sonra monoton hale gelebilir. Benim gibi 250 saat üzeri oynayacak kadar tırların dünyasını seviyorsanız eğer elzem niteliğinde olan www.ets2downloads.com sitesini hemen sık kullanılan sayfalar kısmına eklemelisiniz. Bilmeyenler için belirtelim, burası adeta Valhalla’ya açılan kapılar gibi. Oyunun standart versiyonunda dorse çeşitliği her gelen DLC ile artış gösterse de yeterli değil. Bu eksikliği giderebilmek için ets2downloads’dan aklınıza gelmeyecek kadar çeşitlilikte farklı yük seçenekleri bulabilirsiniz. Tren vagonlarından, askeri araçlara ya da devasa iş makinelerine kadar. Ufak bir hatırlatma, büyük yük büyük sorumluluk gerektiriyor. Meşhur Paris -Roubaix parkurundan pek de farkı olmayan yollarda “nerden aldım ben bu yükü?” diye söylenebilirsiniz. Malum oyun Avrupa kıtasında geçiyor, bu sebeple uzun burunlu Amerikan tırlarını oyunda göremiyoruz. Bu eksikliği giderebileceğiniz adres yine aynı. Peterbilt 379, Kenworth T800 ve Freightliner’ın bir çok modeline erişebilirsiniz.
Yolculuğunuz boyunca yolda karşılaştığınız yapay zeka ürünü olan araçların modellerini, kendi aracınızın görselini değiştirebileceğiniz ‘tuning’ parçalarını, çevresel efektleri düzenleyebileceğiniz ve bunun dışında akla gelmeyecek bir sürü modu ets2download’da bulabilirsiniz. Oyunu baştan sona değiştirdiği ve mevcut başarısına destek olduğu söylenebilir. Tek başına oynamaktan sıkılanlar için çoklu oyunculu versiyonu resmi olmasa da mevcut. Bunun için de www.ets2mp.com adresini ziyaret etmeniz yeterli. Oyunun DLC’leri hariç başka hiç bir modu kullanmanıza izin vermese de arkadaşlarınızla şirket kurup uzun yolculuklar yapmak zevkli olabiliyor. Canlı trafik bilgisini veren radyo kanalını takip etmeyi unutmayınız. Faydası oldukça yüksek.
Biraz da oyunun yakın ve uzak gelecekteki içerikleri hakkında konuşalım. Oyunun 1.18 sürümü geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Bu güncellemenin içerisindeki göze çarpan en büyük yenilik Mercedes’in “resmi olarak” Euro Truck Simulator 2 ailesine katılıyor oluşu. Bu güncellemeye kadar gelen süreçte telif hakkı sebepleri nedeniyle Mercedes’i Majestic adında hayali bir marka temsil ediyordu, fakat kısa süre önce SCS Software ve Mercedes bir anlaşmaya varmış olamalılar ki uzun süredir beklenen Mercedes katılımı gerçekleşmiş oldu. Büyük üreticilerden bir tek Ford’un eksikliği kalmış durumda ama Avrupa pazarı için Ford tırları rakiplerinin çok gerisinde. Bu yüzden oyuna kısa vadede ekleneceğini düşünmüyorum.
Peki bu harita daha fazla genişler mi? Gerçekleşmemesi için bi neden yok. Mevcut bölgeleri daha ayrıntılı yapmak yerine yeni destinasyonlara doğru gideceğini tahmin etmek zor olmaz. “Going East” ile Orta Avrupa’nın doğusunu bünyesine katan ETS2 bu harita üzerinde hiç bir değişiklik yapmadı. Gelecekte Scandinavia üzerinde de ufak düzeltmeler hariç bir değişiklik yapılacağını düşünmüyorum. Bunun yerine Fransa, İtalya ve İspanya ekseninde kat etmesi gereken büyük yollar var. Türkiye’yi oyunda görmeyi bekleyenler için kötü haber ise Yunanistan’ın bile düşünülmediği haritada Türkiye’nin düşünülmesi maalesef mümkün gözükmüyor. Kısa vadede daha geniş bir harita elde etmek istiyorsanız modları takip etmeniz kesin bir çözüm olacaktır.
Euro Truck Simulator 2 vaat ettikleri ve sunduklarıyla ne çok üst düzey bir oyun sıralamasında ne de vasat bir oyun. Ne olduğunu ve neler yapabileceğini bilen bir ekip ile sakin ama kararlı ilerleyişini sürdürüyor. Serinin 3’üncü oyununu görürmüyüz bilmiyorum fakat yakın gelecekte American Truck Simulator’ün çıkacağını biliyoruz. Zaman zaman bu oyun hakkında ufak paylaşımlar yapılıyor fakat çıkış tarihi hakkında kesin bir bilgi yok. ETS2’nin en azından 1-2 yıl daha ömrü olduğunu düşünürsek aceleci davranmaya gerek yok.
Gerçeğe daha fazla yakın olmak istiyorsanız Scandinavia DLC’si alınabilir. Fakat Promod’un çalışmaları da göz ardı edilecek seviyede değil. DLC’yi genel anlamda beğenmiş olsam bile büyük değişiklikler sağladığını düşünmüyorum. Sadece haritayı genişletmek adına ileri bir adım olduğunu söylemem gerek.
Mert Uzun