Formula 1 oyunlarının Grand Prix 4 / F1 Challenge 99-02 ile F1 2016 arasındaki 15 seneyi nasıl da boşa harcadığını görmek oldukça üzücü.
Ortada ‘tek’ lisans olunca ve bu lisansın verildiği firmalar da ortaya bir cacık çıkartamayınca, koca bir nesil Formula 1 keyfini Rfactor’ün CTDP ve F1RH modlarında yaşamak zorunda kaldı. Ha bu modlar kötü müydü? Haşa, öyle diyen çarpılır. Hatta fizikler söz konusu olduğunda, şimdiye kadar yapılmış en iyi işler bile olabilirler ve buna Codemasters oyunları da dahil.
Nihayet Formula 1 lisansı Codemasters’a verildiğinde de göbek attığımızı söyleyemem. Codemasters, o zamanlarda şimdiki gibi bir firma değildi zira. Colin McRae Rally serisinin ekmeğini yıllarca yedikten sonra DiRT serisini de iki oyun içinde sıradanlaştıran, -buna şimdiye kadar asla simülasyon türünde bir oyun çıkartmamış olmalarını da eklersek- F1 lisansının geleceği için pek de fazla umut vermeyen bir kurumdu. Codemasters, DiRT Rally 1.0 ile beraber müthiş bir firmaya dönüşse de F1 serisinin kendine gelmesi zaman aldı.
F1 2009 ile başlayan Codemasters oyunlarının, ‘iyi’ denilebilecek bir noktaya ulaşması ise ancak F1 2016 ile mümkün olabildi. Bu oyunla beraber ciddi anlamda ivme kazanan ve kendisini en koyu iRacing’ci olarak tanımlayan adamın bile beğenisini kazanan F1 serisi, F1 2020 ile zirve yaptı. Oyunun genişlemesi, muhteşem fizikler ve simülasyon seviyesi açısından serinin ve belki de F1 oyunlarının zirvesini gören seri için sonraki iki oyunun beklendiği gibi çıktığını söylemek oldukça güç.
F1 2021 mesela, hiç de fena olmayan bir hikaye moduyla, yani Breaking Point ile gelmesine rağmen, Vrally benzeri bozuk mu bozuk fizikleriyle saç baş yolduran bir yapımdı. Ağırlık dağılımı problemliydi, araç kerblere vurduğunda korkunç saçma tepkiler veriyordu ve benim diyen simülasyoncular bile kontrolleri hissetmekte olağanüstü zorlanıyorlardı. Bu sürüş sorunları F1 22 ile düzeltilse de oyun hikaye modundan yoksun olması ve özellikle online tarafta asla düzeltilemeyen, fundamental seviyedeki problemleriyle belki de seri tarihinin en hızlı terk edilen oyunu oldu.
Haliyle, yapımcılar F1 23’ün ‘yeni bir nefes’ olduğunu söylediklerinde onlara gerçekten de inanmak istedik zira Codemasters’ın EA altında tepetaklak oyunlar çıkartmaya devam etmeyeceğine bizleri inandırması gerekiyordu artık.
Dibi görmeye gerek yok
Peki, EA bize yeni bir başlangıç derken işe nereden başlamalıydı? Elbette, 2021’de oyuna dahil edip herkese beğendiremedikleri hikaye modundan.
Breaking Point 2.0, şimdiye kadar bir yarış oyununda gördüğümüz en iyi hikayeyle geliyor. Hikayemiz ilkinden kopuk değil. Ana karakterlerimizden Aiden Jackson, boş geçen bir yılın ardından ezeli rakibi Devon Butler’ın babasının sahibi olduğu Konnersport takımıyla beraber Formula 1’e adım atıyor. İşlerin yolunda gittiğini söylemek zor, Jackson ve Butler arasındaki rekabet takım arkadaşıyken de devam ediyor, akla gelmeyen aksilikler başa geliyor ve işler eski dost Casper Akkerman’ın takım menajeri olarak takıma katılmasına kadar ulaşıyor. Akkerman takıma katıldığında vaziyet beter, takım patronunun oğlu olan Butler’ın kafası fena halde dağılmış durumda, kendisi her zamankinden aksi ve işler artık yönetilemeyecek bir noktaya geldiğinde de nihayet bileti kesiliyor. Bu kadar trajedi yeter derseniz, üstüne bir de Butler’ın görme sorunları olduğunu ancak bunu bizden ve takımdan sakladığını öğreniyoruz. Takım orta sıralarda kalmaması halinde F1’den çekilme riskiyle karşı karşıyayken Akkerman’ın seçtiği pilot da şovu çalıveriyor. Kendisi Devon Butler’ın kardeşi ve GP2/F2 şampiyonasını kazanan ilk kadın pilot olan Callie Mayer.
Sizin de görebileceğiniz gibi hikaye bu sefer oldukça güzel bir örgüye sahip ve ara sahneler de Codemasters’ın GRID Legends ile (oyuna dair az sayıdaki iyi şeyden biriydi) denediği tarzı devam ettirmiş. Eğer aceleniz yoksa, simülasyon tarafına süper yakın değilseniz bu modda oldukça fazla zaman geçireceğinizi düşünüyorum. Yani, olmuş.
Çekmeceleri düzenlemek
F1 23’ün bir önceki oyunun sürüş konusundaki doğru yaklaşımını sürdürüp yeni nesil araçların zamanla daha iyi anlaşılan fiziklerini oyuna doğru şekilde entegre ettiğini söyleyebilmek mümkün. Belki ilk başlarda size oyunun zorluğu düşmüş gibi gelebilir ancak bunu CTDP 2005 modundaki araçlarla kıyaslamanın çok da doğru olmadığını düşünüyorum.
Yeni nesil araçlar downforce anlamında oldukça sağlam platformlar, üstelik tarihin en kuvvetli güç paketlerine veya en yüksek performanslı, en yumuşak lastiklerine de sahip değiller. Haliyle, karşınızda kıçını savurmak için can atan bir Lotus 97T durmadığını hatırlatmak isterim. Öyle veya böyle, bu araçların viraj dönüş hızları, frenleme performansları ve stabiliteleri son derece yüksek, kullanılmaları da pek zor değil.
Yapay zeka konusunda ise bir önceki senenin rezalet durumu ciddi anlamda düzeltilmiş. Halen rakipleriniz duruma uygun hareket etmeyebiliyor ve oyuna karakterleri de ancak rakamlarla dahil edilebildiğinden, mesela bir Magnussen’in tam ondan beklediğiniz şekilde davrandığını söyleyebilmek güç. Ancak yapay zeka çok daha iyi çalışıyor ve bu konuda şikayetçi olabileceğim bir duruma rastlamadım. Daha iyisi ise her zaman mümkün.
Buna oyuna iyi bir şekilde eklenen ve F1 2014’ten beri kendisini göremediğimiz kırmızı bayrak kurallarını da ekleyebiliriz. Yapay zeka gelişince ve rakipleriniz saçma kazalar yapmayınca, Codemasters’ın bu mekaniği oyuna doğru bir şekilde eklemesini sağlayan bir altyapı oluşmuş ister istemez.
Birtakım diğer detaylar
Kendi adıma, EA yapımcıyı satın alıp da ilk detaylar ortaya çıkmaya başladığı anda fena halde irkilmiştim. Kanımca EA oyuna My Team Icons altında eski pilotları da dahil ederek bir nevi FIFA’da FUT ile yaptığını tekrarlamaya çalışıyordu. FIFA tarafında hikayenin geri kalanını biliyoruz. O günden beri FIFA varlığı neredeyse tamamen FUT’a bağlı bir oyuna dönüşmüştü ve ben aynı durumun F1 serisi için de gelmekte olduğunu düşünüyordum.
Şimdilik bu başarılamadı ancak Nigel Mansell, Pastor ‘Crash King’ Maldonado ve oyununun kariyer moduna da ciddi katkılarda bulunan Jamie Chadwick gibi isimlerin eklenmesiyle, bu taraf ufak ufak büyümeye devam ediyor. Nereye varacağını birkaç oyuna kadar öğrenmiş oluruz diye düşünüyorum.
Bunun dışında klasik otomobiller yine F1 23’te yerini almamış fakat takvimden çıkartılan bazı pistler oyunda bulunmaya devam ediyor.
Genel olarak baktığımızda F1 23 halen F1 2020’nin yarattığı etkiyi yaratabilmiş bir oyun değil ancak aradan geçen üç yılın ardından ondan daha azını vadettiğini söylemek de güç. Geçen yılki oyunun onlarca defektinin ardından, nihayet zaman harcamayı anlamlı kılan bir yapım olmuş, bu da mantıklı bir upgrade olmasını sağlıyor.
Kürşat Zaman
PUAN: 8.2
Yapım: Codemasters
Dağıtım: Electronic Arts
Tür: Yarış
Platform: PC, PS5, PS4, XS, XONE
Web: https://www.ea.com/en-gb/games/f1/f1-23
- + Son derece başarılı bir hikaye modu var.
- + Yapay zeka ve sürüş fizikleri özüne dönmüş.
- + Hiçbir kritik probleme sahip değil.
- – Klasik otomobiller yine yok.
- – F1’e uzanan kariyer yolunu biraz daha uzatmak gerek, bu haliyle F1 tutkunu olmayan herkes için yetersiz içerik söz konusu.