Final Fantasy Type-0 HD

    1
    11

    İşte hayatımın oyunu sonunda geldi! O kadar uzun süredir bekliyordum ki bu yapımı, neredeyse Square Enix’in ofisine gidip yakalarına yapışacaktım!

    Yalan söylüyorum. Bir FF oyunu ancak bu kadar umurumda olamazdı. Gerçekten FF serisiyle ilgilenmeyi çok istedim, hala istiyorum ama FFXIII felaketinden sonra seriden öylesine bir uzaklaştım ki… FFXV beni ya döndürecek bu serüvene, ya da ben FFVII demeye devam edeceğim.

    ff02

    Daha önce PSP’de ve sadece Japonya’da piyasaya çıkan, Fabula Nova Crystallis’in bir parçası olan FF Type-0, tam bir PSP oyunuydu. Kısa görevler, basit oynanış, hafif senaryo. Square Enix aldı bu oyunu, grafikleri, efektleri, ışıklandırmaları geliştirdi, peşine de HD takısını iliştirip PS4 ve Xbox One’a uyarladı, bence hiç de iyi etmedi.

    Büyük bir savaşın konu edildiği FF Type-0’da, biz bir grubun kontrolündeyiz. Savaşta, savaş kurallarını da ihlal eden bir hükümdarlığa karşı savaşan bu ekip bolca savaşıyor, savaşıyor ve savaşıyor. Konu savaş üzerine, oynanış savaşlar üzerine, derinlik neredeyse yok ve oynanış da maalesef PSP zamanında kalmış, bir adım ilerleyememiş.

    Konu falan önemli olmazdı aslında, şayet ki oynanışta, o yerin dibinden bizi görüntüleyen kamera açıları düzeltilseydi… Her ne kadar kamerayı istediğimiz gibi evirip çevirebilsek de dikey düzlemdeki kısıtlama, karşımızdaki düşmanları rahat göremememize ve savaşları iyi bir şekilde yaşayamamamıza neden olmakta. Sürekli savaşların içinde olduğumuzdan ötürü de durum canımızı sıkıyor normal olarak.

    Üç kişiyi kontrol ettiğimiz savaş kısımlarında her şey gerçek zamanlı olarak gerçekleşiyor. Güzel olan taraf, ekibimizdeki karakterlerin genel anlamda birbirinden farklılık göstermesi. Önceki FF oyunlarından alışık olduğumuz Fira, Blizzara gibi büyüler çeşitli silahlara ve kişilere entegre edilmiş durumda ve onları daha mekanize bir halde gözlemiyoruz. Elimizdeki karakterler arasında istediğimiz gibi geçiş yapabilmemiz ve savaşta ölenleri ekibimizin diğer üyeleriyle değiştirebilmemiz de savaşlardaki dinamizmi koruyor. FF oyunlarının değişmezi “summon”lar da yine oyundaki yerini alıyor ve hatta daha oyunun en başlarında bir tanesini kontrol etme şansına kavuşuyorsunuz.

    ff05

    Oyunda elbette bolca yan görev ve haritada özgürce dolaşıp düşmanlarınızla savaşarak yeteneklerinizi geliştirme imkanı bulunuyor. Ne var ki oyunda zaten o kadar fazla savaş ve karşılaşma var ki daha fazlasını yaşamayı pek de istemiyorsunuz.

    Her ne kadar oyunun görselliği geliştirilmeye çalışılmış olsa da birçok yerdeki kaplamalar es geçildiği için bazen devasa piksellerle karşılaşabiliyorsunuz. Yine de oyunun çoğu yerinde atmosfer iyi sağlanmış, çok da şikayetçi olmayacağım.

    Açıkçası bu oyunu almanızı gerektirecek pek bir durum göremiyorum ortada –ki bildiğiniz Final Fantasy fanatiğiyimdir uzun yıllardır. Hele ki kısıtlı bir paranız varsa onu saklayın ve FFXV’in iyi olması için dua edin.