Yine sonbahar ayları, yine oyun yağmurları, yine Football Manager ve yine kariyer planlar… 90’lı yılların ortalarından beri menajerlik oyunu oynayan ve bundan fazlasıyla zevk alan biri olarak, ne yazık ki iki sezondur Football Manager serisine yeteri kadar vakit ayıramıyorum. Durum öyle vahim bir hal aldı ki geçen sezon “Madem vakit bulamadım, bari Ocak’taki transfer dönemi bitsin de güncel kadrolarla bir kariyere başlayayım.” dedim ve tahmin edin ne oldu? Kariyerime başladım, ligde birkaç haftayı geride bıraktım ve oyun bir kez daha yalan oldu. Football Manager 2014’ün çıkış tarihi yaklaşırken kendime şunu dedim artık: “Evladım, bak bunca senedir seni ekran başına kilitledi, saatlerce eğlenmeni sağladı ve sen onu ihmal ediyorsun. Bu yıl bir milat olsun ve eskisi gibi ona zaman ayır, onu yalnız bırakma…” Bakalım bu duygusal konuşmanın ve inceleme görevinin ardından neler olacak…
Hala Türkçe!
Kişisel problemimi sizlerle paylaştığıma göre hemen Football Manager 2014’ün detaylarına geçeyim. Öncelikle panik yapmayın; ara başlıkta da dediğim gibi oyun hala Türkçe. Üstelik geçen yıl “Bu ne yahu? Ben alışamam buna!” diyerek reddettiğim Türkçe dil seçeneğine bu yıl bir şans daha verdim ve hala futbolcu pozisyonları konusunda kafam fazlasıyla karışsa da verilen emeğe saygı duyup oyunu Türkçe oynamaya devam ediyorum. Menajerlik koltuğuna oturmak istediğimdeyse beni geçen yılki gibi birkaç farklı seçenek karşılıyor. Standart oyun modunun yanı sıra oyuna geçen yıl eklenen Football Manager Classic ve Meydan Oku modları yerli yerinde duruyor.
Önce küçük gördüğümü, yani Meydan Oku’yu aradan çıkarayım. Bilmeyenler için Meydan Oku şu ki bize farklı şartlara sahip takımlar ve görevler sunuluyor, biz de “Ne var ki bunda? Ben bunun üstesinden gelirim!” deyip görevi kabul ediyoruz. Kurtarıcı’da küme düşme potasındaki bir takımı ligde tutmak, Yenilmezler’de ligi namağlup bitirmek, Mali Kriz’de beş parasız bir takımı başarıya ulaştırmak gibi hedefler var. Buna benzer birkaç görev daha var ve kendinizi sınamak için eğlenceli bir bölüm aslında ama bana hitap ediyor mu? Hayır.
Football Manager Classic, seriyi yıllardır takip eden ve hayat şartları nedeniyle oyuna eskisi kadar vakit ayıramayanlar için oyuna geçen yıl eklenmiş bir seçenekti. Bu yıl da oyunda yer alan Football Manager Classic, farklı arayüzü ve ince detaylardan arındırılmış yapısı sayesinde oyun vakti kısıtlı olanlara uzun bir kariyer yapabilme imkânı sunuyor. Üstelik geçen yılki “en fazla üç lig seçebilme” sınırı da kaldırılmış ve istediğimiz kadar lig seçebilmemiz sağlanmış. Peki, bu bölüm bana hitap ediyor mu? Yine hayır.
Neden hayır?
Gelelim “hayır” cevaplarımın nedenine… Ben takımın tamamına, her şeyiyle hükmetmek istiyorum arkadaş! Gerçek hayatta böyle hırslarım yoktur ama madem bana bir güç verilmiş, ben de bunu kullanmalıyım. İşte bu yüzdendir ki geçen yıl oyuna eklenen ve bu yıl da oyunda yer alan yeni modlara karşı tutucu bir tavır sergiliyor, ardından kendimi standart oyun moduna atıyorum. Atar atmaz gözüme çarpan ilk şeyse arayüzde yapılan değişiklikler oldu. Tek tek saymaya gerek yok ama onu soldan sağa alalım, bunu biraz küçültelim, şunu da sonraki sayfaya koyalım gibisinden düzenlemelere kolayca alışıp oyuna her yıl olduğu gibi tam anlamıyla hükmetmek pek uzun sürmüyor. İşlevsel olarak en önemli değişiklikse haber ekranında; haberlerin yeniden gruplandırılması, haber takibini bir miktar kolaylaştırmış. Öte yandan haber içeriğindeki görsel kullanımının arttırılması da göz okşayan bir detay. Her şeyden önemlisi, artık teklifler ve benzeri aksiyonlar için sayfa değiştirmeye gerek kalınmaması ve işlemlerin direkt olarak haber içeriğinden halledilebilir olması.
Bu kısmı da geride bırakıp kadro çalışmalarına yöneldiğinizde, taktik ekranında bazı değişiklikler fark edeceksiniz. Bazı yer değiştirmeler ve eklenen yeni detaylar, bazı kararları sayfalar arasında geçiş yapmadan vermenize imkân tanıyor. Ayrıca taktik tahtasında bir futbolcunun rolünü belirlerken her bir rolün yanına yıldızlar eşliğinde “Oyuncunun Yatkınlığı” detayının eklenmesi de profillere tek tek bakmaktan kurtarıyor oyuncuyu. Taktik bölümündeki “Oyuncu” sayfasında da her bir futbolcu için tüm ayarların futbolcu özellikleri eşliğinde tek bir sayfada kontrol edilebilmesi, yine tercihler konusunda oyuncuya kolaylık sağlıyor.
Taktik ile beraber diğer önemli konu tabii ki antrenman ve antrenman ekranında da tasarımsal değişiklikler var ama korkmayın, her şey yine bizler için. Ana ekranda grafiksel olarak antrenman dağılımı, kondisyon durumu ve takımın antrenman sisteminden memnuniyeti gibi detaylar gözler önüne seriliyor. “Takım” sayfasında yine takvim üzerinden kararlar verilebilirken, “Bireysel” sayfasındaki veri sayısı arttırılmış ve kararlar almak daha kolay hale getirilmiş.
Aldım ama sizde kalsın.
Taktik ve antrenman kararlarını verdikten sonra sıra geliyor takviyelere. Her yıl yeni bir detayın eklendiği transfer sisteminde bu yıl da yeni detaylar mevcut. Örneğin, artık bir futbolcuya “maç başı ücret” dışında “kadroya alınma ücreti” de ödeyebiliyoruz. Kulübe teklif aşamasındaysa bir futbolcuyu satın alıp anında aynı kulübe kiralamak gibi ilginç ve gerçek dünyada zaman zaman tanık olduğumuz gibi yeni detaylar mevcut.
Biraz da maç motorundan bahsetmekte yarar görüyorum; ne de olsa oyunun önemli bir kısmı maçlarda geçiyor. (Aranızda maçların tamamını izleyen var mı? Ben iki – üç sene bıraktım vallahi.) Maç motoru bu yıl da -oynadığım süreçte- radikal değişiklikler ya da gelişmeler göstermedi bana ama halen mevcut motorun yeterli olduğunu düşünenlerdenim. Elbette ki bazı tuhaf anlar, anlamsız hamleler, delirten futbolcu kararları göze çarpabiliyor ama genel olarak bakıldığından ciddi bir probleme rastlamadım; hatta geçen yıla göre savunma ve hücum konusunda yeni hamleler görmek sevindirici. Maçları izlerken dikkat çeken en önemli detaysa yardımcılarımızdan gelen tavsiyeler konusunda. Sağ taraftan akıp giden tavsiyelere uymak için taktik ekranına girme zahmetinden bizi kurtarmak isteyen yapımcılar, her bir tavsiyeye birer buton ekleyerek tavsiyeleri anında kabul etme ya da reddetme şansı tanımışlar bize. Böylece hem maçı durdurmuyor, hem de gereksiz ekran geçişleri yapmaktan kurtuluyoruz.
Her bir kaleme eklenen yeni detaylar, bol bol ekran geçişi tasarrufu, maç motorunun küçük de olsa bir adım daha ileriye atmış olması, yazının başlığında pas verdiğim üzere başkanla takımın vizyonu üzerine tartışmak gibi detaylar ve çok daha fazlası göz önüne alınınca yine saatler, günler, haftalar, hatta aylar boyunca ömrümüzü tüketecek gibi duruyor Football Manager 2014. Bakalım ben iki yıldır yaşadığım sorunu aşıp oyuna ne kadar vakit ayırabileceğim…
Şefik Akkoç