Yeni bir hanedanlık yükseliyor
Telltale Games’in başlattığı ve kısa sürede fenomen dizi formatındaki oyun mantığının son durağı Game of Thrones olmuştu.
Böylesine dev bir isimle karşımıza çıkmayı başaran firma, pek tabii ki dizi ve oyun severlerin odağı haline geldi. Malum, daha önce üretilen Game of Thrones oyunları ne yazık ki başarılı olamamıştı. Her sezonu büyük bir heyecanla beklenen, fragmanı bile milyonlarca defa izlenen bir diziyi oyun dünyasında canlandırmak isteyen Telltale Games, öyle görünüyor ki bu işin içinden hakkıyla çıkacak.
İkinci bölüm
Game of Thrones’un güzide oyun sürümü altı bölüm şeklinde yayınlanacak ki bu zaten bilinen bir durum. Serinin ilk bölümü, daha ziyade Forrester ailesinin iç işlerine odaklanmış durumdaydı. Açıkçası olaylar birbirinden o kadar bağımsızdı ki konu hakkında birçok eleştiri aldı fakat bu doğal bir geçiş süreciydi. Birbirinden bağımsız bölgelerde, birbirinden tamamen farklı karakterleri kontrol ederek ortak bir amaç için ter döken karakterlerin senaryolarını tek bir kurgu çatısı altında birleştirmek zor bir hareketti. Serinin ikinci oyunuysa bu kurguyu harika şekilde bir araya getirmeyi başarıyor. İlk olarak sahneyi Asher Forrester alıyor. Kendisi hanedanlığın ikinci büyük erkek oğlu ve Yunkai bölgesinde sürgün hayatı yaşıyor. Asher’ı kontrol ettiğimiz sahnelerde, daha önce hiçbir Telltale Games oyununda olmadığı kadar aksiyon sahnesi yaşıyoruz. Ayrıca kan ve vahşet oranı da olması gerektiği gibi büyük oranda artış göstermiş. Kopan uzuvlardan, ikiye ayrılan kellelere kadar diziden geri kalmayan birçok savaş sahnesini görmek mümkün. Tabii ki ikinci bölüme damgasını vuran esas nokta, öldü zannedilen Rodric Forrester’ın geri gelmesi. İlk oyunda yaşanan arbedede babasıyla birlikte öldüğü düşünülen Rodric hayatta kalmayı başarmış meğer. Kısa sürede ayağa kalkan Rodric, hanedanlığının yıkılmaya çok yaklaştığını, küçük kardeşinin öldürüldüğünü ve her yanın Whitehill’lerle sarıldığını görüyor. Anlayacağınız, gözlerini açtığı dünya pek de içinde bulunmak istenmeyecek cinste. Yürümekte bile zorlanan Rodric’i kontrol ettiğimiz süre boyunca çok önemli kararlar almamız gerekiyor. Telltale Games, baskı altındaki bir hanedanlıkta, eli kılıç tutamayacak derecede güçsüz bir adamın ne gibi zorluklarla karşılaştığını harika şekilde oyuncuya yansıtmayı başarmış. Dimdik ayakta mı duracaksınız, yoksa boyun mu eğeceksiniz? Peki ya verdiğiniz tepkilerin sonuçlarına hazır mısınız?
İşin Rodric kısmı daha bireysel bir mücadeleyi gözler önüne seriyorken, Mina artık iyice işin politika kısmına giriyor. Özellikle Tyrion Lannister ile yaptığımız konuşma ailemiz için büyük umutlar sunuyor. Burada kendimizden çok daha zeki bir insana ne şekilde derdimizi anlatabileceğimiz hakkında harika bir kurgu hazırlanmış. Son olarak Duvar! Gared Tuttle ile ilk oyundaki cezamız olan Duvar’a nihayet varıyoruz. Burada bizi bambaşka bir dünya bekliyor ve her zaman olduğu gibi Telltale Games, bize nasıl bir karakter kontrol etmek istediğimizi seçim yapmamız gereken bir durumla sunuyor. Gared’ı kontrol ederken etrafımızdaki karakterleri çok iyi tanımamız ve genelde hiçbir tarafta olmamamız gerekiyor; attığımız her adımın sonuçları olduğunu unutmamak lazım… İkinci bölüm, ilkini büyük ölçüde geride bırakmış durumda, bu bir gerçek. Bakalım bu senaryo gidişatı nerelere bağlanacak. Heyecanla üçüncü bölümü bekliyorum!