Gone Home

    0
    19

    Ursula K. Le Guin, “Mülksüzler” adlı kitabında “Asıl yolculuk geri dönüştür.” diyordu… Dönüşlerinde kendini ait olarak gördüğün yere asla aynı dönmezsin çünkü. Seni neyin beklediğini bilmezsin, bıraktıkların ne haldeler, kestiremezsin. Değişim esas ama bıraktığın gibi bulmak istersin işte. İşin acı tarafı, her şeyin değiştiğini idrak ettiğinde, en son aslında kendinin de değişmiş olduğunu fark etmen olmuyor mu zaten?

    Kaitlin Greenbriar da yağmurlu bir Haziran akşamında aile evine geri dönüyor. Yıl 1995, bir önceki yıl Avrupa’daymış. Merakla evine ulaştığında, sessiz sakin bir evin içinde buluyorum onu. Kapıda bir mektup var… Aile fertlerinden, gelemeyeceğini söyleyen ama neden evde olmadığını anlayamadığımız birinin mektubu bu. Evdekiler neredeler sahiden?

    02

    Bavulları öylece bırakıp etrafa bakınıyoruz. Giriş göze güzel görünüyor, ev modern bir ev zaten. Klavyenin yön tuşları veya “WASD” ile yürüyor Kaitlin, mouse ile de yönünü seçiyorum. Birinci şahıs kamera açısı var, grafikler çok pürüzsüz ve son dönem gördüğüm en iyi macera oyunu grafiği, yalan yok. Etrafıma bakıyorum, irili ufaklı notlar var, o aralarda günlük notları giriyor devreye. 17 yaşındaki kız kardeşi Sam olaylarını anlatıyor. Seslendirme müthiş, çok iyi iş kotarmışlar gerçekten.

    Sonra orada oyuncak ördeği görüyor, alıp inceliyoruz. 360 derece döndürebiliyoruz, altında fiyat etiketi bile duruyor. Etkileşimler çok fazla, neredeyse bütün çekmeceleri açıp içindeki her şeyi kurcalıyorum. Bulmaca çözümlerine baktığımızda, zorluk seviyesi tam kıvamında ayarlanmış, ona da söyleyecek bir lafım yok.

    Başta biraz kafam karıştı Kaitlin ile olayı çözmeye çalışırken, o kadar fazla not var ki evde! Aklımda tutmaya çalışıyorum, ikişer kez okuyorum. Onu evin içinde yönlendirirken, hayatını da çözüyorum ufak ufak. Oyunu çözmekten daha çok bu evin hikâyesini dinlemeyi sevmeye başladım bir yerden sonra. Bazı sahnelerde Kaitlin’i öyle iyi anladım ki, üniversite dönemlerimde anne evine gidip bütün eski eşyalarımı karıştırdığım o nostaljik zamanlar geldi aklıma.

    Kaitlin’in ailesinin evi devasa, belli canım, durumları gayet yerinde. Sayamadığım kadar yatak odası, içinde barı bulunan bir salonu, okuma ve çalışma odaları derken iyice belliyorum hepsini. Belledikçe de eve her gün gelen aile dostları kadar samimi hissetmeye başladım kendimi; ışıkların yerinden tutun, kullandıkları tuvalet kâğıdına ve her odada bulanan peçete kutusuna kadar her şeyin yerini biliyorum! Malum, 90’ların ortasında geçiyor oyun, o zamanları hatırlatan birçok şey buluyorum detaylarda. “Riot Grrrl” albümleri her yerde, dönemin dergileri bütün gazeteliklerde… Nasıl desem, sanki 90’lar dizisi seti gibi burası, bir oyun kurgusu değil ve böyle oldukça da daha çok tanımaya başlıyorum aileyi.

    05

    Hikâye, Sam’in üzerinden anlatılıyor, kilit isim o. Günlüğündeki bilgiler, telesekreter kayıtları, notları ve odası çok fazla ipucu veriyor. Babasının geçmişi, yazarlık denemeleri, başarısızlıklarıyla ilgili bütün o gizemi zaman geçtikçe öğreniyorum. Annesi de enteresan bir kişilikmiş, oda oda gezerken ruhen yorulup duruyorum mesela, tam o arada babasının resmi yazışmasını okuyup dinleniyorum… Chun Li’nin hareketlerini ezberleyebilsin diye not almış, kâğıdı görür görmez gülümsüyorum.

    Böyle sessiz, sakin, çok da dağınık görünmeyen bu evi iki saatte darmadağın ettik, Kaitlin de meraklı, neye elini atsa sağına soluna bakıp yerine koymak yerine fırlattı. Biraz pişman oldum sonra, kapı çalıp gelseler büyük terbiyesizlik… Bir yerden sonra ampul kafamda canlandı da işime yarayacak şeyleri aynı yerde biriktirmeye başladım. Aklınızda olsun, zaman anlamında getirisi büyük bu taktiğin.
    Korku duygusu bile yok, o kadar sakin ilerliyor oyun; Kaitlin niye kendi evinde korksun zaten…

    90’larda yaşamış olanlar için oldukça nostaljik bir deneyim olacağı kesin, yine de tuhaf bir hissiyatı var bu oyunun. En son Journey’de böyle bir duygu yaşamıştım. Sam’in konuşmaları, evdeki tüm hatıralar, geçmişleri ve gelecekleri birleştiğinde ortaya çıkacak sonucun beni bu kadar etkilemesini beklemiyordum. Son dönem türevleri arasında gördüğüm en iyisiydi. Kaitlin’le beraber bu yola çıkmamak için hiçbir sebebiniz yok, üzgünüm.

    Ayça Zaman