Halcyon 6: Starbase Commander

    0
    14

    “Yalnızlık, korku, ümitsizlik, bitmişlik, ölümü kabullenmişlik. Her şeyin sona erdiğini düşündüğümüz o anda, aslında uzaklarda bir yerde, gökyüzünde ki yıldızlardan birinde, bizi kurtarmaya gelecek birinin olduğunu bilmek…”

    İşte Halcyon 6: Starbase Commander’ı belki de en iyi anlatan cümle bud. Massive Damage Inc. tarafından 9 Eylül 2016’da piyasaya sürülen (Steam’de 31 TL!) Halcyon 6: Starbase Commander, retro sci-fi strateji ve base building ile harmanlanmış, bir nevi hayatta kalma oyunu (Evet içinde bunların hepsi ve daha fazlası var).

    Oyunun yapımı ilk olarak Massive Damage Inc.’ın Kickstarter’da projeyi duyurmasıyla başladı. 10 Mart 2015 tarihinde Kickstarter üzerinden destek almaya başlayan proje, 40.000 Kanada dolarını hedeflemişti ve hedefini defalarca katlayarak sona erdiğinde, 6.396 kişi tarafından 187.706 Kanada doları (CAD) bağışlanmıs durumdaydı. Massive Damage Inc.’dan çok kısaca bahsetmek gerekirse eğer, Endloop Studios’dan ayrılan Ken Seto ve Garry Seto tarafından kurulan oyun şirketi Toronto merkezli ve Year One Labs tarafından da desteklenmekte. Gelelim incelemeye…

    halcyon-6-2

    Bir Indie oyunundan daha fazlası!
    Milyon dolarlık AAA oyunlarla kıyasla bir indie oyunundan beklentiler elbette her zaman daha düşüktür ve genel olarak Indie oyunlara “zaman öldürmelik” gözüyle bakılır. Hayır efendim! Halcyon 6 bu yargıyı paramparça ediyor. İçerisinde anlatılacak o kadar fazla detayı ve o kadar fazla içeriği var ki… Bu yazıyı okurken “Ya ben de mi bi alıp denesem, nasılsa geri iade yapabiliyoruz.” Demeden edemeyeceksiniz.

    Her şeyden önce oynanışı hakkında konuşmak istiyorum. Hiçbir şekilde stres altında değilsiniz çünkü karşımızdaki oyun gerçek-zamanlı bir strateji oyunu değil. Tamamen tur bazlı bir oyun ve istediğiniz zaman istediğiniz yerde oyunu durdurup, geliştirdiğiniz uzay istasyonunuza(!) bir göz atabilirsiniz.

    Oyun hayatta kalma oyunu, çünküsünü hikâyesinden azıcık bahsederken anlatacağım, ama bilmelisiniz ki, tüm dünya insanlarının tek ümidi biziz. Bir sonraki hamlenizin ne olacağını düşünürken çok dikkatli olmanız gerekiyor. Tur bazlı dedik ancak tek tek bütün filolarınızı mikro düzeyde yönetirken ve onları galaksinin bir ucundan bir ucuna götürürken düşmanlarınız da boş durmuyor tabii ki, onlar da etrafa filolar saçıp duruyor ve bu düşmanlar dalgaya gelecek gibi de değiller. Oyunun oynanışı genel hatlarıyla böyleyken bir de çok tatlı müzikleri var tabii ki. Müziği konusunda açıkçası buraya nasıl bir yorum yazacağımı bilmiyorum çünkü… Çünkü çok iyi… Tabii ki oyunun akışına göre müzikler de değişiyor. Diplomasiyle(!) uğraşırken farklı müzik, savaşırken farklı, istasyon geliştirirken, menüde beklerken farklı ve iletişime geçtiğiniz bütün ırkların müzikleri de farklı.

    halcyon-6-1

    Yavaş yavaş başlarken…

    “Yarım milenyumdan daha uzun süre boyunca, uzaydaki tüm ırklar üstünlük için birbirleriyle savaştılar, ancak aralarından cesur ve zeki subaylarıyla Terran Federasyonu sivrildi. Çok eski ırkların arkalarında bıraktıkları eskiden kalma kalıntıların keşifleri ve kullanımının sağladıklarıyla, gereğinden fazla uzun süren bu savaşa bir son verdiler. Bu kalıntılardan biri bizim evimiz, Halcyon 6. Terran Federasyonunun en değerli buluntusu olan kalıntı, Federasyon için Halcyon sisteminin merkezi olarak işlev görüyor. Federasyonun en üstün subaylarının yerleştirildiği bu istasyon asıl gizemini halen daha korumakta…”

    Oyunumuz bu sözleriyle bizi karşılarken aklımızda oluşan şey bizim (Yani Terran’ların!) şu anda en üstün ırk olarak kabul görüldüğümüz. Ancak merkezi bilinmeyen bir karadelikten geçen yabancı bir ırk (Chruul) Federasyonun bütün filosunu yok etmiştir ve istasyondaki en kıdemli subay olarak hayatta kalıp, hem istasyonun hem de tüm Federasyonun en yetkili subayı olmuşuzdur. Artık bütün insanlık bizim gözümüzün içine bakmaktadır.

    İşte burada bir parantez açıp size hayatta kalma kısmından bahsetmek istiyorum. Dediğimiz gibi yabancı bir ırk saldırdı, bütün filoyu yok etti ve bir tek biz kaldık. Tamam diğer insanları kurtarıyoruz, diğer istasyonları kurtarıyoruz ancak bu ırk aynı zamanda bizim nacizane istasyonumuza da saldırmaktad. O yetmiyor, korsanlar tarafından da sürekli olarak istilaya uğruyor istasyonumuz. Oyunda yanlış hatırlamıyorsam 5-6 tane ırk (bizden farklı olarak), Chruul ve de korsanlarla baş etmeye çalışıyoruz. Hepsi bize düşman tabii ki, niye? Çünkü zamanında dedelerimiz, dedelerini öldürmüş. Mantıklı. İşte bu yüzden hayatta kalma öğeleri de çok ağır basmakta.

    Oyun sizi hiçbir şekilde beklemiyor, sürekli gelişiyor ve karadelikten ne zaman çıkacağını bilmediğiniz Chruul’lar da sizi hiçbir zaman rahat bırakmıyor. Galaksinin etrafından size lazım olan kaynakları toplarken size kaynak sağlayan diğer istasyonları koruyorsunuz ve bunların yanında bir de istasyonunuzu geliştirmeniz, yeni gemiler araştırıp üretmeniz gerekiyor çünkü her seferinde daha güçlü olarak geri geliyorlar. İşimiz zor…

    halcyon-6-3

    Halcyon 6 gözleri doldurmaktan fazlasını yapıyor!
    Oyunun diğer içeriklerine gelirsek, istasyonunuz var onu geliştiriyorsunuz, enerjisini yüksek tutmalısınız yoksa ölürsünüz, doğal olarak. Bu sırada laboratuvar inşa edip araştırmalara başlıyorsunuz ve sürekli olarak yeni teknolojiler araştırmanız gerekiyor. Bu yetmiyor, elinizdeki kaynaklar ile gemileri araştırmanız ve yine aynı kaynaklarla o gemileri üretmeniz gerekiyor. Gemiler de tek başına hareket etmiyor. Gemileri yönetebilmeleri için bir subay okulu inşa ediyorsunuz istasyonda ve o okuldan da subay yetiştiriyorsunuz.

    Oyunda 3 çeşit gemi türü var, Mühendis subaylar için, Doktor subaylar için ve Taktik subayları için her geminin eşleşen subayını yerleştirmelisiniz. İstasyonu çöpten bulduğumuzdan ötürü çoğu yeri halen yıkık dökük, oraları temizlemeniz gerekiyor. Temizlerken istasyonun yerli böceklerini de, o yetiştirdiğiniz subaylar ile temize havale etmeniz gerekiyor. Yani evet o subaylar hem gemilerini yönetiyor, hem gemilerle çarpışıyor hem de gezegenlere de iniş yapıp düşmanlarla çarpışabiliyor.

    Her bir subayınızın açabileceği belli yetenekler var, ona göre seçiminizi yapmanız gerek. Subayların olduğu gibi gemilerin de yetenekleri var ve gemileri ona göre üretiyorsunuz. Savaşlardan sağ çıkan gemiler gittikçe şöhret kazanıyor ve içindeki mürettebat deneyim kazandıkça, geminize artı bonuslar veriyor.

    halcyon-6-5

    Oyunun savaş sistemi ise çok güzel. Mesela bir yeteneği kullandınız ve o yetenek düşmanda körlük etkisi yaratıyor, diğer geminizin kullanacağı yetenek ise hasar veriyor ve aynı zamanda körlük yaşayan düşmanlara bonus olarak daha fazla hasar verme özelliğine sahip diyelim. Böylece siz körlük etkisini kullanıp hasar verirken, aynı anda yaralanma etkisi de veriyorsunuz düşmana. Bu böyle gidiyor ve bir zincir reaksiyonu yapıp, kombolar halinde düşmana, beklenilenden çok daha fazla hasar verebiliyorsunuz. Bunun için de gemilerinizi özenle seçmeniz lazım ve ayrıca taktiksel düşünmeniz gerekiyor.

    Bunlar bir yana, gemiler bedava değiller ve kaynak lazım. İstasyonunuz kaynak üretemiyor ve galaksinin belirli yerlerine yerleştirilmiş ve kaynak üretebilen merkezlerine gidip kaynakları filolarınızla toplamanız gerekiyor. Gemiler bedava uçmuyor, yakıt gerekiyor ve yakıt aynen kaynaklar gibi galaksinin belirli yerlerindeki rafinerilerden temin ediliyor. Oyunun ileriki aşamalarında Drone teknolojisini buluyor ve kaynakları otomatik taşıyabilir hale geliyorsunuz.

    Bu arada kaynak merkezlerine Chruul’lar gidip bombalıyor, eğer 30 oyun günü içerisinde müdahale etmezseniz, geri dönüşümü olmayan bir ölümle karşılaşıyor merkez ve sizin için bir daha kaynak üretemez hale geliyor. Kaynak demişken istasyonunuzu insanlar ayakta tutuyor ve bazı yerlerde, kaynak merkezi gibi koloniler var. Tahmin edebileceğiniz gibi oralardan insanlar toplayıp istasyonunuza getirmeniz gerekiyor. Çünkü insanları aynı zamanda subay yetiştirmekte kullanıyorsunuz.

    Nefessiz kaldım… Ama daha bitmedi… Bir de bu bahsettiğim 5-6 ırk ile diplomasi yapmanız gerekiyor. Hepsi sizden nefret ediyor ve istasyonunuzu almak istiyor ancak onlar için iyilik yaparsanız sizin tarafınıza geçebiliyorlar, bu yüzden sözlerinizi dikkatli seçin. Korsanları bile ikna edebilirsiniz bu oyunda. Ancak unutmayın, biriyle aranız iyi olmaya başlarsa diğeriyle kötüleşmeye başlar, çünkü bu kardeşler birbirlerini de sevmiyor. Bu arkadaşlar sizin yanınızda da savaşabilir, size karşıda savaşabilir.

    art-3

    İşte şimdi bittim…
    Indie oyun diyip geçmeyin, gerçekten. Eğer benim gibi siz de içeriğe önem verenlerdenseniz bu oyun tam size göre. Ayrıca kolay kolay da bitmiyor. Uzuuun bir süre sizi meşgul edebilir gibi duruyor.

    Sonuç olarak “Bekle bizi Chruul! Biz geliyoruz!”

    Uygar GENÇ