Araba kullanmak şüphesiz ciddiyet gerektirir. Fakat hayatın hiçbir önemi olmadığı bir dünyada, kim olsa arabalarla sağa sola saldırmak isterdi; ya da bu oyunu oynayanlar olaylara biraz farklı bakıyor diyebiliriz.
Herkes araba yarışı oynamayı sevmez. Herkes spor oyunlarına da bayılmaz.
Her oyun türünün de farklı bir alıcısı vardır; buna şüphe yok. Aksi takdirde ne bu kadar çok tür olurdu, ne de bu kadar çok oyuncu. (Ya da tam tersi!) Fakat şöyle bir gerçek var ki türler arası bir denklem yaratıldığında ya da halihazırda olan bir tür, sadece tek bir amaç için kullanıldığı zaman, garip bir şekilde olması gerektiğinden daha çok oyuncuyu kendisine bağlamayı başarıyor. Neden mi?
Aslında buna verilebilecek birçok cevap olsa da genelde “özgürlük” teması devreye giriyor. Zaten oyun türlerinin gelişme sürecini derinden etkileyen olgu da bu özgürlük anlayışı. Yoksa bugün FPS kamera açısı dediğimiz zaman sadece ateş edip ilerlediğimiz oyunlardan ileriye gidemezdik. Neyse efendim, bu kadar kafa ütülemek yeter; gelin sizlere araba yarışı görünümünde, patlamalı, çatlamalı bir oyun ile baş başa bırakayım…
Her yer alev!
“In Flames” gibi bir giriş oldu, hoş o da çok iyi gruptur, dinlemediyseniz kesin dinleyin… Ne diyorduk? Danger Zone. Evet insanlar, oyunumuzda bir aracı kontrol ediyoruz. Fakat bu araç ile gideceğimiz tek bir lokasyon var; o da diğer araçların üzeri!
Anlayacağınız, Danger Zone bir yarış oyunu değil. Biz kendilerine İngiliççede “3D Vehicular Destruction Game” diyoruz. Yani araç patlatmalı oyun. (Çevirim üst seviyedir.) Daha önce hiç araç patlatmalı oyun oynamadıysanız en azından Burnout’a, göz ucuyla da olsa bakın derim. Tabii Danger Zone Indie bir yapım ve sonu gelmez, kocaman haritalar yerine belirli bölümler üzerinde ilerliyor. Yani her bölümde farklı bir alan tasarımı söz konusu ve yapabileceklerimizse ziyadesiyle limitli. Yani günün sonunda amacımız, en fazla sayıda aracı patlatmayı başarmak.
Her araç kendi türüne göre farklı puan veriyor ve araç trafiği sadece bir kez gelip geçiyor. Bu da demek oluyor ki kaza anında, o an orada olan araç dalgasından başkası gelmeyecek. Bu mekanik de işe büyük oranda strateji katıyor. Misal, iki farklı yönden akan bir trafikteki araçlara nasıl olur da aynı anda müdahale edip en fazla puanı toplayabiliriz? Yapımcıların koyduğu o rampadan gerçekten atlamak gerekiyor mu? İşte bu ve bunun gibi noktalar, her haritanın defalarca denenip en yüksek puanı almaya çalışmamıza sebebiyet veren unsurlar arasında yer alıyor.
Tabii haritalarda bazı bonuslar da mevcut. Bunların en başında direkt para eden taşlar yer alıyor ki zaten patlattığımız her araç da para anlamına geliyor. Amacımızsa en yüksek paraya, yani puana ulaşmak. Para taşlarının haricinde, bir de aracımızı havaya uçurmaya yarayan, Smashbreaker özelliği sunan taşlar yer alıyor. Zaten her bölüm esnasında en azından bir defa aracımızı havaya uçurabiliyoruz ama yoldaki kazalar esnasında bu taşlardan daha fazla toplayıp, daha fazla patlama yaratabiliyoruz.
Danger Zone’nun fizik motoru tam da burada devreye giriyor ve patlamalar esnasında bir yandan büyük oranda rastlantısallık ve diğer bir yandan da arabamız üzerinde kontrol sunuyor. Bu da demek oluyor ki her patlama, farklı bir sonuç ortaya çıkarttığı gibi, patlayan aracımızı dilediğimiz yöne doğru uçurmak belirli bir noktaya kadar mümkün. Şimdilik toplamda 20 adet özel araç patlatma haritası bulunuyor olsa da bu miktar kısa sürede artacaktır. Ayrıca tüm bunları neden yapıyoruz diye soranları, şimdiden yüzlerce insana ulaşmış olan “Leaderboard”daki rekabet tablosuna davet ediyorum. Kimin kaç puana, kaç denemede ulaştığını belirten listede muazzam bir rekabet söz konusu.
Almaya değer mi?
Peki, oyunun eksileri nelerdir? Yani zaten az önce okuduklarınızdan birçok eksi bulmuş olmalısınız. Bir defa bu sadece araç patlamadan öteye gidemeyen bir yapım… Ayrıca bir bölümü tamamlandıktan sonra diğerine geçmek için çok fazla bekliyoruz. Bu garip bekleme süresi aslında defalarca aynı şeyi yapmaya çalıştığımız bir oyun için ziyadesiyle rahatsız edici bir etken.
Fizik motoru gayet kaliteli olsa da arabamız kimi zaman balon gibi hareket ediyor. Haritaların sınırlı olması da bir diğer sorun. Kısa sürede çok daha fazla haritanın oyuna dahil edilmesi gerekiyor. Yine de kafa dağıtmak için harika bir yapım.
Ertuğrul Süngü
Twitter: https://twitter.com/ertugrulsungu