Daha önce hiç farklı hava şartlarında motokros yarışlarına katılmak istemiş miydiniz? O halde bugün şanslı gününüz.
İncelemeye başlarken hakkımda bilinmeyen bir iki şeyi söylemek istiyorum. Öncelikle büyük bir yarış oyunu hayranı değilim. Yarış oyunlarında, araba veya motor fark etmeksizin, daha arcade bir oynanış hoşuma gidiyor. Hatta gönlüme kazınan en iyi motor yarışı oyunu, PlayStation 1’e çıkmış olan ve uçan motorları kontrol edip, Indiana Jones misali attığımız ışık kırbaçlarıyla tutunup kendimizi uçurumlardan geçirdiğimiz bir yapımdı. (Moto Racer veya Road Rash’ten birini kastetmedin bence.- Kürşat) Türe ve seriye herhangi bir fanatikliğim olmadığı için de sezarın hakkını sezara -bu durumda MXGP3‘e- vereceğime emin olabilirsiniz. Tabii, bu mümkünse..
Oyunun modlarına girişmeden önce inanılmaz gözüme batan bir şeyden bahsetmek istiyorum. Ne yazık ki elimizin altındaki oyun MXGP2’nin neredeyse birebir aynısı. Hayır, modları bir yere kadar anlayabilirim ancak oyunun menüsü, kullanıcı arayüzü bile aynı. Yahu hiç kimse “Abi bu oyunu yapmak yerine MXGP2’ye paket olarak ekleyelim” demedi mi? (Milestone’un harikalar diyarına hoş geldin sevgili dostum. – Kürşat)
Oyunun bu kadar kopyala-yapıştır olması eski oyunu uzun süre oynamamış birisi için bile göze batan ve rahatsız edici bir şey. Ben şimdi bu oyunu kopyalayıp sonuna sadece 4 eklesem ve görüntüleri sızdırsam herkes inanır yahu. Öyle bir durumdan bahsediyorum.
Oyunun modlarına gelecek olursak, daha önceki oyundan bildiğimiz kariyer ve Monster Energy FIM MXoN modunun yanı sıra Championship, Grand Prix ve Compound oyuna eklenmiş durumda. Monster Energy FIM MXoN modunda dünya üzerindeki gerçek yarışçıları kontrol etme fırsatı buluyorsunuz. Kariyer modunda ise hala bir hikaye yok. Eski oyundan aşina olduğunuz karakteri yarat, geliştir, ünlendir üçlemesini yerine getirmek için uğraşıyorsunuz. Bunu yaparken ise belli bir noktaya kadar kariyer ekranını bile görmüyorsunuz. Korkmayın, devam edin.
Yarışlardan kazandığımız paralar ile motorumuzun ivme, hız, kontrol veya fren gibi özelliklerini arttırıp azaltabiliyoruz. Elbette aynı paralarla hem kendimizin hem de motorumuzun görünüşünü kendimize göre değiştirebildiğimizden bahsetmeme gerek bile yok.
Oyunun belki de en sevdiğim ve en oyuncu dostu özelliğine değinmem gerekiyor. MXGP3 tüm Milestone oyunları gibi, oyun için elzem bir “geri sarma” özelliğine sahip. Nasıl çalıştığını Milestone’un SCAR oyunundan beri biliyorsunuz, öyle ki bu mekaniği yarış oyunlarına yayan firma da direkt kendileri zaten.
Yarış oyunlarında sık sık yaptığınız hatalar ve bu hatalar yüzünden nasıl birinci sıradan sonuncuya geçtiğinizi hepiniz acı bir şekilde hatırlıyorsunuzdur. İşte oyunun bu özelliği sayesinde hatayı yaptığınız anda istediğiniz kadar geriye sararak o hamlenizi düzeltme şansı elde ediyorsunuz. Üstelik bunun herhangi bir sınırı veya süresi yok. İstediğiniz zaman, istediğiniz kadar kullanabiliyorsunuz. Son olarak da oyunun multiplayer’ının hayalet kasabadan farksız olduğunu söylesem yalan olmaz sanırım. Onlarca bot ve iki tane gerçek insanla oynamak isterseniz ne ala, değilse pas geçin.
Belki çok fazla oyuna saldırmış gibi görünebilirim ancak elimizin altında kros motoru kullandığınızı gerçekten hissettiren bir oyun var. Üstelik yepyeni bir oyun motorunun getirdiği daha iyi fizik kuralları ve grafikler de cabası. Buna rağmen motokros hayranlarını kendisine çekecek olsa bile, geri kalan oyuncuları yakalayabilecek bir yeniliği yok ne yazık ki eski oyunun üstüne.
Kinguin’den avantajlı fiyatlarla satın almak için: Tıklayın
Cantuğ Şahiner