İnceleme: OneShot

    2
    33

    Oyun dünyasında son dönemlerde çıkan bağımsız yapımlar bir hayli dikkat çekici.

    Yine bağımsız geliştiriciler tarafından tasarlanan OneShot da bunlardan bir tanesi. İki boyutlu, piksel piksel bir oyun olan Oneshot, macera-puzzle türünü sevenler için biçilmiş kaftan!

    Oyuna karanlık bir odada, Niko adında bir karakter olarak başlıyorsunuz. Niko, kedi gibi bıyıkları ve parlak sarı gözleri olan bir çocuk. Amacınız güneşi olmayan bu garip dünyaya güneşi getirerek, karanlık dünyayı kurtarmak ve Niko’yu evine ulaştırmak.

    Daha oynamaya başladığınız anda oyun mistik bir havaya bürünüyor. Bunun en büyük sebebi de kendisini “varlık” olarak tanımlayan bir bilgisayarın, yönettiğiniz karakter olan Niko’ya peygamber olduğunu söylemesi. Tahmin edeceğiniz üzere oyunda “peygamber” olarak tanımlanan bir karakter varsa, elbette ki bir de tanrı figürü vardır. İşte işler burada daha da derinleşiyor, oyunda yaratılan tanrı siz oluyorsunuz.

    Varlık, Niko’ya tanrının ismini ve nasıl iletişim kuracağını anlatıyor. Tanrı olarak isminizi kendinizin belirleyeceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Oyun bu noktada bilgisayardaki kullanıcı isminizi otomatik olarak tanrı ismi yapıyor ve size böyle sesleniyor. OneShot, böylece dördüncü duvarı pek çok kez kırıyor.

    Alternatif Güneş

    Oyuna başladığınız evde bir ampul buluyorsunuz. Bulduğunuz bu ampul oyunun odak noktasını oluşturuyor. Zira dokunduğunuz an ışık saçmaya başlayan ampulünüz bu dünyanın son güneşi.

    Bu noktada oyunun diyaloglarına değinmeden geçemeyeceğim. Bir diyalog içerisinde Niko’nun safça sorduğu “Senin dünyanda bir güneşin var mı?” sorusu, sanırım diyalogların tamamını özetler nitelikte. Oyundaki neredeyse bütün konuşmalar bu cümle kadar anlamlı ve derin. Bu nedenle oyunla ve karakterle çok özel bir bağ kuruyorsunuz.

    Oyunda karşılaştığınız robotlarla kurduğunuz iletişim de en az insanlarla kurduğunuz iletişim kadar etkileyici. Özellikle robotların duygularının yansıtılması oldukça başarılı bir şekilde kotarılmış. İşin içine duygular girince, kendinizi oyuna daha çok kaptırıyorsunuz. Kendinizi oyuna kaptırdıkça da Niko’yu koruma ve evine ulaştırma isteğiniz tavan yapıyor. Bu noktada hikayeyi destekleyen, duygularınızı perçinleyen ögelerden bir tanesi de oyun içerisinde bulduğunuz notlar oluyor.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    Sırlar-Bulmacalar
    OneShot, sizlere sıradan bir puzzle oyunu olmadığını daha ilk andan hissettiriyor.

    Oyuna başlar başlamaz bulmacaları çözmeye ve hikayeye dalmaya başlıyorsunuz. Puzzlelar zekice tasarlanmış ve hikayeyle o kadar bütünleşmiş ki kendinizi oyuna kaptırmaktan alamıyorsunuz. Tanrı olarak puzzleları ya da bazı şifreleri sadece oyunun içinde değil bilgisayarın içinde de aradığınızı söylemeden edemeyeceğim. Hal böyle olunca, bazı zamanlarda bulmacaları çözmekte zorlanabilirsiniz. Bulmacaları çözmek için, bazı materyalleri toplamanız gerekiyor. Topladığınız materyalleri zaman zaman uygun ikililer halinde bir araya getirip yeni bir materyal oluşturmanız gerekiyor.

    Oyunun kısaca genel özelliklerinden de bahsedeyim sizlere. Grafiklerin pikselli olduğundan en başta bahsetmiştim. Pikselli grafiklerin ve aydınlatma efektlerinin uyumu oyunu gerçekten tam anlamıyla bütünlüyor.

    Oyunun oynanışı oldukça basit bir yapıyla karşınıza çıkıyor. Yön tuşlarıyla karakterinizi hareket ettiriyorsunuz, space tuşuyla ögelerle etkileşime geçiyorsunuz. A tuşuyla hızlı seyahat ve notlar bölümüne ulaşıyorsunuz. S tuşuyla da topladığınız ögelere ulaşıyorsunuz. Oyun save konusunda da biraz zorlayıcı. Oyunu save etmeden kapattığınız takdirde karakterinizi öldürmüş oluyorsunuz. Oyun bu noktada size vicdan yaptırarak, save noktası bulana kadar oynamaya devam etmenizi sağlıyor.

    Oyunla ilgili en etkileyici unsur, daha oyunu açar açmaz sizi ve duygularınızı kuşatan harika oyun müziği oluyor. Sesle ilgili başka dikkat çekici detay ise, yürüdüğünüz zemine göre ayak sesleriniz değişiyor. Bu durum da oldukça hoş bir detay oluşturuyor.

    OneShot biraz zorlayıcı, çokça sevimli, ilginç hikayeli ve üç farklı sonu olan bir oyun olarak karşınıza çıkıyor. Kısa süreli sıkmayan bir oyun arıyorsanız, macera-puzzle oyunlarını seviyorsanız OneShot sizleri bekliyor.

    Nesrin Karataştan