Açık beta aşamasında test ettiğimiz The Elder Scrolls: Legends, o dönem bizleri pek de tatmin edememişti. Ancak oyunun nihayet tam sürümü çıktı, hatta ilk genişleme paketi The Fall of the Dark Brotherhood bile yayınlandı. Bu yeni paket hakkında geçtiğimiz ay sitede haberini yazmış olsam da küçük bir hatırlatma yapabilirim sanırım.
The Fall of the Dark Brotherhood paketi ile oyuna tam 40 yeni kart ve 25 yeni görev eklendi. Yani anlayacağınız, yapımcı ekip oyunu her geçen gün geliştirmeye ve kart koleksiyonunu artırmaya devam edecek.
İlk başta küçük bir tutorial bölümü ile oyuna başlıyor ve genel oynanış mantığını kavrıyorsunuz. Aynı zamanda senaryonun da ilk bölümü olan bu tutorial da neyi nasıl yapacağınızı rahatlıkla öğrenebiliyorsunuz. Temel olarak mantık her kart oyunundaki gibi, rakip kahramanın sağlık puanlarını sıfıra indirme amacı taşıyor. Yine de elbette oynanışta bazı farklılıkları bulunuyor.
Oynanıştan bahsetmeden önce, senaryoda her bir bölümü bitirdiğinizde iki farklı karttan birini seçtiğinizden bahsedeyim. Üstelik bu seçim senaryodaki gidişatı etkileyebiliyor ve farklı durumları da görmüş oluyorsunuz. Senaryoda anlatılan hikaye pek ilgi çekici olmasa da oyuna hoş bir hava kattığı gerçek.
The Elder Scrolls Legends, karakter seçimi sırasında, size Tamriel üzerindeki birçok farklı ırkı seçmenize olanak sağlıyor. Oyunda Wood Elf, Breton, Dark Elf, Aragonian, High Elf, Imperial, Khajiit, Nord, Orc ve Redguard ırkları yer alıyor. Her bir ırk, farklı kart türlerini daha iyi kullanabiliyor.
Senaryoda bulunan özel durumlar dışında her bir oyuna 30’ar sağlık puanı ile başlanıyor. Tabii ki amaç rakibin sağlık puanlarını bitirmek. Ancak oyun sağlık puanlarınız düşük olsa bile, oyunu geri döndürebilmeniz için imkan tanıyan bir özellik sunuyor. Belli oranda sağlık puanı kaybettiğinizde, kart çekme hakkına sahip oluyorsunuz ve bunu oyun boyunca birkaç defa yapabiliyorsunuz.
Oyun Hearthstone’a oynanış itibariyle benzemesi ile beni miktar soğutsa da farklılıkları da yok değil. Legends’da oyun masası ikiye bölünmüş vaziyette. Masanın bir tarafına koyduğunuz kart ile, masanın diğer tarafındaki bir kartı etkilemeniz mümkün değil. Nadiren de olsa her iki tarafı etkileyen kartlar da olabiliyor elbette. Ancak bu durum oyuncuya daha fazla stratejik çeşitlilik imkanı sunuyor. Masanın bir kısmını kaybetseniz bile, sadece savunma yapmak için o bölgeyi kullanabilir, masanın diğer kısmından ise asıl hamlelerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Legends’ın sunduğu en büyük farklılığın, bu olduğunu söyleyebilirim.
Destelerinizi kartların bazı özelliklerine göre oluşturabiliyorsunuz. Strength, Intelligence, Willpower, Agility ve Endurance gibi farklı türlerde kartlar bulunuyor. Sınıflar ise bu yeteneklere sahip kartlar elde edebiliyor. Mesela Assassin, Agility ve Intelligence odaklı deste kurabiliyor. Battle Mage ise Strengh ve Intellegence odaklı bir deste yapabiliyor. Crusader, Willpower ve Strength odaklı deste oluşturabilirken Mage, Intelligence ve Willpower odaklı bir karışım yapabiliyor.
Aynı şekilde farklı iki yeteneği birleştirecek şekilde deste kurabilen Monk, Scout, Sorcerer, Spellsword ve Warrior sınıfları bulunuyor. Bu sınıflar elbette oyun stillerinde değişiklik gösterebiliyor.Daha hasar odaklı, daha fazla yaşamaya ve ani hasar vermeye odaklı oyun stilleri mevcut. Elbette destenizdeki kartlara göre stratejiniz her an değişebiliyor.
Öte yandan Hearthstone’da olduğu gibi fazladan kartlarınızı Soul Gem’e çevirebiliyorsunuz. Bu Soul Gemler ile de yeni bir kart oluşturabiliyorsunuz. Bunun yanında kartlarınızı da upgrade edebiliyorsunuz. Bir kartın upgrade dönemi geldiği zaman kartı hangi yönde geliştireceğinize dair iki seçeneğiniz oluyor. Burada oyun tarzınıza göre kartınızı şekillendirmeniz mümkün.
The Elder Scrolls Legends kart oyunları adına devrimsel bir yenilik sunamsada TES evreni ve eğlenceli oyun yapısıyla oldukça güzel saatler sunuyor. HearthStone’a karşı önemli bir rakip olabilir mi bilmiyorum. Ancak TES: Legends, uzunca bir süre özellikle TES evreni hayranlarıyla yoluna devam edecektir.
Enes Özdemir