Aksiyonu, şiddeti ve rol yapmayı bir kenara bırakın. Gelin sizinle çözülmesi zor bulmacalarla dolu bir dünyaya gidelim.
Franz Kafka… Özellikle edebiyat meraklılarının yakinen tanıdığı ama hiç alakası olmayanların bile o ya da bu şekilde adını duymuş oldukları, muazzam yazar. Evet, oyunumuz ismini direkt olarak meşhur yazar Franz Kafka’dan alıyor.
1883 yılında Prag’da doğan ve 1924 yılında Viyana’da ölen yazar, yaşadığı dönem boyunca birçok farklı esere imza atmış ve ölümünden sonra bilinen üç adet tamamlanmamış roman ve onlarca mektup bırakmıştır geride. İşin ilginç yanı, yakın arkadaşı Max Brod’a tüm bu tamamlanmamış eserleri yakmasını vasiyet etmiş olmasına rağmen, Brod’un tam tersini yapış olmasıdır. Brod’un bu kararı ölümünden sonra onlarca eserinin daha gün yüzüne çıkmasına sebep olmuştur. Almanca olarak kaleme aldığı eserleri, bugün birçok dile çevrilmiştir.
Biraz da oyun
Franz Kafka hakkında okunacak birçok kaynak var ama bu oyuna başlamadan önce kesinlikle yazdığı eserlerden birkaç tanesini okumak gerekiyor. Hatta bir noktada az da olsa Almanca bilmek şart diyebilirim. Aksi halde göndermeleri anlamak ve kimi esprileri kaçırmak zorunda kalacaksınız ki bu oyunda yüzü hiç gülmeyen bir karakteri kontrol ettiğimizi unutmayalım.
The Franz Kafka Videogame iki boyutlu bir macera oyunu. Her bölüm kendi içerisinde bir sahne şeklinde tasarlanmış ve her sahnede çözülmesi gereken bir bulmaca bulunuyor. İlk sahnemiz bazı sorunlar yaşayan bir kadının çocukluğuna gidip, kayıp tavşanını bulmamız ile başlıyor. Bu ilk bulmacada yapılması gereken tek şey, etraftaki objelerle etkileşime geçerek tavşan sembolünü yaratmak. Etkileşime geçilecek objeler ne yazık ki parlamıyor, (Ki bence bu harika bir şey!) bu sebepten nerede, ne var bulmak için önümüze sunulan sahnenin her yerini mıncıklamamız gerekiyor.
Bir noktadan sonra etkileşme geçilebilecek objeleri öğreniyoruz. Şimdi sırada karşımızdaki bulmacayı çözmek var. Dediğim gibi ilk bulmaca aslında oyunun sizden ne talep ettiğini harika bir şekilde açıklıyor. Tabii insan türe yabancı olanlar için keşke bir “tutorial” bölüm olsaymış demeden geçemiyor. İçerisinde bulunduğumuz sahnedeki bulmacayı çözünce bir sonrakine geçiş yapıyoruz, yani hikaye devam ediyor. Misal, ikinci bulmaca bir köpek tarafından getirilen davetiye mesajını çözmek… Bu bulmacada üç farklı noktadaki bantları çekerek, karmaşık bir yol haritasını oluşturmaya çalışıyoruz.
Bir sonraki sahnedeyse kamera açısı yukarıya çıkıyor ve bir anlamda board game üzerindeymişçesine zar atarak ilerlemeye çalışıyoruz. Harita üzerinde etkileşime geçilecek objeleri çözdükten sonra yola devam ediyoruz ama o da ne? Tam amacımıza ulaşmışken karakterimiz kahve içmek için duruyor! İşte bu noktada oyun mekaniklerinin ne kadar da değişken olduğunu görüyoruz zira daha öncede etkileşime geçemediğimiz bir nokta, artık kullanılabilir oluyor. Bu da oyun içerisindeki bulmacaların zorluğu arttırıyor.
Fakat merak etmeyin, The Franz Kafka Videogame tüm oyuncuları düşünmüş ve her sahne içerisinde belirli bir süre eklemiş. Eğer belirtilen süre içerisinde bulmacayı çözemezseniz, oyun size bir ipucu sunuyor. Eğer yine çözemezseniz ikinci bir ipucu takip ediyor… Özellikle olayları takip etmeyen, farklı yorumlar katmayan oyuncular için işkence boyutuna ulaşabilecek onlarca bulmaca söz konusu. Bu sebepten karşımızdaki sorunları iyi okuyup, karakterlerin verdikleri bilgileri en iyi şekilde yorumlamak gerekiyor. Bu arada oyunun gayet kaliteli bir Türkçe dil desteği olduğunu da belirtmek isterim. Hikâye dolu bu yapımdaki kafa karışıklığı, en azından oyunu ana dilde deneyim ederek bir nebze de olsa kolaylaştırılabiliyor. Grafikler iki boyutlu olmasına rağmen çizimler ve sahnelerin arka planları gayet kaliteli.
Müziklerse sanıyorum bulmacalardan sonra oyunun en kaliteli unsuru…
The Franz Kafka Videogame gerçekten zorlayıcı bulmacalara sahip, takip ve kafa gerektiren bir oyun. Eğer ben bulmacaya bayılıyorum, üzerine Kafka’nın eserleri hakkında da bilgim var diyorsanız, bu oyunu keyifle deneyim edeceksiniz. Aksi taktirde uzak durun derim zira size sunabileceği hiçbir şey yok.
Ertuğrul Süngü
https://twitter.com/ErtugrulSungu