2016 yılının Aralık ayında, o zamanlar daha erken erişimde olan The Great Whale Road için bir ilk bakış yazısı kaleme almıştım.
Beğenmeme rağmen “kart sistemi” şeklindeki sıra tabanlı dövüş sisteminden de bir hayli şikayet etmiştim. Gelin görün ki oyun bu şikayetlere kulak verilmiş ve cilalanmış hali ile geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı.
O zaman; yelkenler fora! Yüce Odin bizimle olsun!
Öncelikle hikayeden bahsetmek istiyorum. Oyunun hikayesi genişletilmiş ve bazı detaylar eklenmiş. Ulfarrsted adlı köyün Reis’in öldüğünü zaten erken erişimdeyken öğrenmiştik. Şimdi ise çok saygı duyulan ve yetenekli bir tüccar olan Reis’in, Saksonların topraklarına yelken açıp vardığını öğreniyoruz, lakin bir daha ne ondan ne de savaşçılarından haber alınamamış. Aradan koca bir yaz mevsimi ve uzun haftalar geçtikten sonra Reis ve ekibinin Saksonlar tarafından pusuya düşürülüp herkesin kılıçtan geçirildiği haberi köyde şok etkisi yaratır. Köyde herkes birisini kaybetmiştir. Bir eş, sevgili, kardeş, baba, oğul…
Reis ve birçok savaşçının ölümünden sonra Ulfarrsted zayıflamıştır ve yeni bir reise ihtiyacı vardır. Adaylardan bir tanesi iki kocayı gömmüş, iyi bir kılıç ustası ve bilgili Bera, diğeri ise kılıçtan ziyade lir enstrümanında ustalaşmış, buna karşın parlak zekası ve esirgemediği sivri dile ile rahmetli Reis’in yeğeni Floki’dir. Haliyle, Bera veya Floki’Den birini seçtikten sonra oyuna giriş yapıyoruz.
Oyun kendi içerisinde yine ikiye ayrılıyor: Köyde dengeleri korumak ve sefere çıkmak. İlkinde zorlu kış şartlarını atlatmak için belirli kararlar veriyor. Köyün nüfusuna göre yiyeceği arttıran üretim, silahlar için marangozluk veya moraller için tapınak gibi seçeneklere adamlar atayarak eksiklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Tabii zorlu seçimler de bizleri bekliyor.
Örneğin, koyunlar ormana kaçmış. Onları bulmak için yetenekli savaşçılar mı göndereceksiniz, yoksa hafif mızraklı çobanları mı gibi. Yaptığınız bu sonuçlara göre de olumlu veya olumsuz sonuç alıyorsunuz.
Oyunun can damarı olan seferlere çıkmak ve gerek hikaye gerekse ihtiyaçlarımız doğrultusunda hamleler yapmak. Seferdeyken de yine hayatı kararlar bizleri bekliyor. Mesela gemide yiyecekleri fare basmıştır. Zehir mi kullanacaksınız yoksa yiyeceklerin bir kısmını feda etmek uğruna ateşe mi vereceksiniz gibi. Vardığımız köylerde çeşitli ikmalleri takas yaparak ve ava çıkarak gerçekleştiriyoruz.
Elbette karakterlerin kondisyonlarına da dikkat etmemiz lazım. Sağlık, dayanıklılık gibi özellikleri sağlık çadırına giderek ve uyuyarak yükseltebiliyoruz. Savaşlar, yani dövüş sistemi ise büyük bir yeniliğe uğramış. Şansa dayalı kart sistemi yerini adam gibi sıra tabanlı dövüşlere bırakmış. Artık hem biz hem düşman dövüş başlamadan karakterlerimizi savaş alanına diziyoruz ve yine eski kart sisteminde şans eseri çıkan yetenek kartlar karakterlere bağlanmış durumda. Yetenek kartlarını yetenek puanlarımıza göre kullanıyoruz ve savaşa başlamadan standart sekiz puanımız var. Rakiplerimizi öldürdükçe de üç puan elde ediyoruz.
Banner Saga tarzındaki 2D çizimleri ile hoş bir görüntü sunan The Great Whale Road, yine verilmesi gereken kararlarla ve savaşları ile zor bir içeriğe sahip ama en azından bu sefer Reis’liğimi erken bırakmak zorunda kalmadım. Sıra tabanlı savaşlar gerçekten zor ve karakterlerin beceriksizliği bazen saç baş yoldurabilir. Bir de bazı kararların olumsuz sonuçları fazla ağır olmuş gibi. Bu kadar da cezalandırılmaya gerek yok diye düşünüyorum.
Böyle küçük ayrıntılar dışında oyun oldukça güzel toparlanmış ve saatlerce başından kalkamayacağınıza eminim.
Olca Karasoy