İnceleme: Winds of Trade

    0
    15

    Winds of Trade kendi türündeki sayılı oyunlardan bir tanesi.

    18.yüzyıl deniz ticaretini anlatan çok sayıda oyuna denk gelmediğimiz bir gerçek. Bu türde en son Windward’u denemiştim ve açıkçası beni çok da tatmin etmemişti.

    Bu oyunların en sorunlu yanı bir süre sonra monoton bir yapıya bürünmeleri. Zaman zaman ciddi manada Winds of Trade tarzı oyunları oynayasım geliyor ama işte, şu monoton yapı ortaya çıkıp kısa sürede hevesimi kaçırıyor. Peki, bağımsız bir yapımcının ürünü olan Winds of Trade aynı sorunu yaşıyor mu? Ya da oyun bize neler sunuyor ve benzerlerinden ayrılabildiği yönler var mı? Gelin oyuna beraberce yakından bakalım.

    Winds of Trade’in yapımcılığını ve yayıncılığını Hermes Studios isimli bağımsız bir yapımcı üstlenmiş durumda. Oyun 18. ve 19. Yüzyılın deniz yolu ticareti temasına sahip. Amaç ise sahip olduğunuz küçük varlıkların üzerine ekleyip ticari bir imparatorluk kurmak.

    Oyuna başlarken başlangıç geminizi ve oyunda belirlediğiniz hedefi seçebiliyorsunuz. Başlangıç gemisi olarak, her anlamda ortalama bir gemi olan Brik, yüksek hıza ama düşük kargo kapasitesine sahip bir uskuna veya yüksek kargo kapasitesine ve düşük hıza sahip bir kalyondan birisini seçmek mümkün. Ayrıca üç görevden herhangi birini seçip mücadeleye katılmak mümkün. Görevlerden biri 1 milyon doları en kısa sürede kazanmak. Bir diğeri 10 yıl sonunda en yüksek kar oranına sahip olmak ve son görev ise diğer tüm şirketlerin iflas etmesini sağlamak. Aslında dördüncü ve benim en sevdiğim bir seçenek daha bulunuyor. O da bu görevlerden hiçbirine kafa yormadan dünya üzerinde olayları gidişatına bırakmak, yani sandbox modu.

    Oyunu Mount & Blade’in harita oynanışını hatırlatan bir noktadan oynuyor, geminizle şehirden şehre kargo taşıyarak hayli uzun zaman geçiriyorsunuz. Tüm bu süre boyunca alacağınız malların fiyatlarını ve nerede daha iyi fiyata satabileceğinizi hesaplıyor; en ucuz pamuğu, demiri, tütünü, kahveyi arayıp, en pahalı şekilde satabileceğiniz şehirlere yolculuk ediyorsunuz.

    Elbette tüm bunları yaparken gemilerinizi daha iyi hale getirmek sizin elinizde olan bir durum. Geminize kaptan atayabiliyor ve çeşitli yönlerden gelişmesini sağlayabiliyorsunuz. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor. Yollarda çeşitli tehditlerle karşılaştığınızdan ve sıra tabanlı bir savaş sistemi ile düşmanlarınızla savaştığınızdan gemilerinizi upgrade etmeniz gerçekten büyük önem taşıyor. Upgrade işlemlerini tamamladıkça daha ağır hasar verebiliyor veya bir mağlubiyet sonrasında bazı mallarınızı kurtarabiliyorsunuz.

    Haritada çeşitli ülkeler ve bu ülkelerin şehirleri bulunuyor. Her bir ülke ile iyi ilişkiler kurmanız şirketinizi büyütmeniz açısından önem taşıyor.Ancak haritanın biraz küçük olması canımı sıktı ve bu durum Winds of Trade’de de monoton oyun yapısının bir numaralı suçlusu.

    Bir süre sonra şirketinizin temelleri oturuyor ve oyunda ne yapacağınız konusunda gerçekten de soru sormaya başlıyorsunuz. Ürünlerin gelirini giderini hesaplamak bir süre sonra ızdıraba dönüşebiliyor. Winds of Trade her ne kadar oyunu ilk yüklediğimde beni oldukça eğlendirmiş olsa bile açıkçası oyunun ilerleyen süreçlerinde aynı hissiyatı yaşatmadı. Yine de bu tür oyunlara ilginiz varsa istediğinizi alabileceğinize emin olabilirsiniz.

    Enes Özdemir