Oil Enterprise

    0
    8

    İtiraf edelim, hayatımızın bir döneminde hepimiz “Evimin altından petrol çıksa ne güzel olurdu” gibi bir cümleyi aklımızdan geçirmişizdir.

    Elbette buna Yeşilçam’ın ve o dönemlerde bol bol çıkan haberlerin de bir etkisi var. Ancak şimdilik bunu es geçelim ve işte o petrol evin altından çıksaydı neler olurdu, nasıl bir yol izlerdik, biraz bundan bahsedelim. Başlamadan uyarmam gerekiyor bu hayalimize bir sürü arıtma evi, depo, pompa ve dahası ufaktan ufaktan dahil olacak.

    Oyunun incelemesinin bu kadar erken saflarında o oyuna dair negatif şeylerden bahsetmeyi pek sevmesem de canımı sıkan çok ilginç bir iki noktadan bahsetmek istiyorum. Ben oyunlarda grafiklere çok fazla takılan birisi değilimdir. Sonuç olarak hikayesi güzelse ve oynanış mekanikleri düzgünse; her oyundan eğlenebilirsiniz. Ancak söz konusu olan oyunda hikâye olmayınca ve oynanış mekanikleri bu kadar düz olduğunda biraz kalburüstü grafikler bir anlamda oyunun çekiciliğini artırabilirdi. Oil Enterprise’da ise grafikler gerçekten çok amatör duruyor.

    yuvama-tas-koydular

    Oyunda bir animasyon dâhi olmadığından, örneğin benzinlerin pompalanışı sırasında, sanki düz bir resme bakıyor hissine kapılıyorsunuz. Üstelik kötü bir resim. Neyse ki bu kısımda kazandığımız paralar ve doldurduğumuz varillerin sayıları sürekli değişiyor da oyunun devam ettiğini fark edebiliyoruz.

    Eğer sürekli sabit duran bir ekrana bakmak ve sadece sayılar üzerinden bir oyun döndürmek ilginizi çekiyorsa eminim buna pek takılmayacaksınız. Sonuçta yazı tabanlı bir sürü RPG ve Adventure oyunu vardı değil mi? Gerçi bu oyunda hikâye olmadığından o da pek işlemiyor ya…

    06

    Bütün nefretimi kustuğuma göre oyunun ilginç bir bağımlılık yarattığını da söylemem gerekiyor.

    Aslında oyunda belli başlı dört, beş bina var ve bunları kazandığınız paraya göre arttırıp daha çok kazanıyorsunuz. Eh, bunu yapmak içinde bol bol sözleşme imzalıyorsunuz. Nihayet milyonlara sahip olduğunuzda ise bir başka şehre veya ülkeye geçip orada bu olayı tekrarlıyorsunuz. Kısacası aynı şeyi yüzlerce kere tekrarlamanız üzerine kurulu bir sistemin nedense (O aşağıda gördüğünüz parayı arttırma isteğinden dolayı) sizi saatlerce esir ettiğini fark edebilirsiniz.

    Çok şaşırmamak gerekiyor aslında çünkü sadece ekrana fareyle tıkladığınız ve karşınıza çıkan herkesi tıklayarak öldürdüğünüz bir oyun bile bu etkiyi yaratabilirken, sürekli para kazandığınız böylesi bir oyunun sizi kendisine bağlaması hiç anormal değil. İçimizdeki zengin olma arzusu sağ olsun, güzel işlemişler. Ama şimdi, milyonlarımız olsa fena mı olurdu?

    01

    Notlarımı karıştırırken fark ettim. Bu inceleme bitmeden değinmem gereken bir iki şey daha var. Öncelikle oyunun müzikleri berbat, yani ciddi anlamda size kulaklık kırdıracak kadar berbat. This is the Police’in şahane müzik seçimleri üzerine hiç iyi gelmedi.

    Bir diğer konu ise oyunun senaryo modlarının yanında sandbox modu ve online olarak başkalarıyla kapışacağınız bir modu daha mevcut. Ben kimseye karşı oynayamadım veya oynayan kimseye de rastlamadım herhangi bir platformda. Buna dair yorum yapamayacağım ancak eğlenceli olabilirdi diyerek köşeme çekileceğim.

    Bir sürü eksi yönü olmasına rağmen bağımlılık yaratabilen ancak çok uzun süre gitmeyecek bir oyun olmuş Oil Enterprise, almadan önce bir kere daha düşünmelisiniz.

    Cantuğ Şahiner