Ne zamandır radarımdaydın Ori ve sonunda elime düştün! Çok mutluyum zira uzunca süredir bekliyordum bu oyunu ve mutluyum çünkü oyun çok iyi çıktı!
Yaşınız müsait mi bilmiyorum ama platform türü adını verdiğim oyun türü bir dönemin vazgeçilmeziydi. O dönem üç boyutlu oyun yapmaya teknoloji yetmediği için varsa yoksa iki boyutlu oyunlar vardı ve çoğu da platform türü adını verdiğimiz türdeydi. Platform oyunlarının çoğu affetmezdi. Bir yerden üç kez mi düştünüz? Haydi Game Over. Bir engeli aşamıyor musunuz? Çözümü siz bulacaksınız… Gizli yerler mi var? Emin olun ulaşılması en güç yerlerdeler… Bir dönem böyle geçti ve Ori’nin yapımcısı Moon Studio da kuşkusuz ki bu dönemin çocuğu olan yapımcılarla dolu.
Öncelikle görsellik… Ori’nin ilk fragmanları, görüntüleri elimize ulaştığında resmen hayran kalmıştım; olayın gerçeği çok daha iyiymiş meğer. 2 boyutlu oyunlar arasında Ori açık ara önde, bunu size baştan söyleyeyim. Renkler, çizimler, animasyonlar, efektler; aklınıza ne geliyorsa inanılmaz bir seviyede. Oyunun öylesine güzel bir atmosferi olmuş ki ağzınız açık bakakalıyorsunuz.
Ori kim, Blind Forest nedir peki? Şöyle ki Ori ışıklarla gelen, enteresan ve sevimli bir yaratık. Bu yaratığı da Naru adındaki şişko başka bir yaratık buluyor. Güzel güzel geçinirlerken dünya bir anda kuraklıkla karşılaşıyor ve Naru ölüyor. Hayat ağacı kıvamındaki ağacı eski haline getirme görevi de Ori’ye düşüyor.
Oyunun başları bu şekildeki bir anlatımla şekillenirken, kısa bir süre sonra olayın senaryo kısmı biraz daha arka plana gidiyor ve şu sıralar göreceğiniz en zor platform bölümleri ortaya çıkıyor.
Ori oyunun başlarında güçsüz bir yaratık. Ancak belirli yüksekliklere zıplayabiliyor, engelleri de sadece zıplayarak aşabiliyor. Bir süre sonra Sein adındaki bir ışık küresi ona yardım etmeye başlıyor ve böylelikle düşmanlarınıza enerji topları yollayabiliyorsunuz. Ori havada iki kez zıplama, yüzebilme ve duvarlara tırmanabilme gibi özellikleri aldıkça bölümlerin karmaşıklığı da artıyor fakat zurnanın zırt dediği yer daha sonra ortaya çıkıyor. Üzerinize gelen çeşitli nesneleri, enerji toplarını yönlendirmek veya onlardan güç alıp kendinizi yönlendirmek, oyunu bambaşka bir hale sokuyor. Mesela sağdan sola doğru ilerleyen bir enerji topu düşünün. Buna değerseniz canınız yanıyor. Ona değmeden, onu yönlendirip yukarıdaki bir engeli patlatmak ve ardından çift zıplayıp başka bir enerji topundan yine hız alıp ilerlemek okuduğunuzda sizi yorduysa, bir de bunu kocaman bir alanda yapmanız gerektiğini düşünün. İşte Ori böylesine zor bir oyun.
Otomatik olarak kazanacağınız yeteneklerin yanında, oyundaki düşmanlardan ve çeşitli bölgelerden altın rengi küreleri toplayabiliyor ve bunlarla da kendinize ekstradan güçler satın alabiliyorsunuz. Bu kürelerin çok puan verenleri de elbette gayet zor ulaşılan yerlerde bulunuyor.
Dört yılda geliştirilen Ori and the Blind Forest, özellikle Xbox One sahiplerinin satın alabileceği en iyi oyunlardan bir tanesi. Gözünüz kapalı almanızı tavsiye ederim.