div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

Death Stranding yine kafamızı allak bullak etti…

- Advertisement -

Death Stranding için bir şeyler yazmak benim için çok zor.

Gerçek bir Kojima hayranı olmama ve şimdiye dek ne çıkardıysa tüketmiş olmama rağmen, ne zaman bu oyun hakkında bir şeyler yazılması gerekse topuklarım arka ceplerime vura vura uzaklaşıyorum ortamdan.

Toparlayalım, Kojima için söyleyebileceğiniz en alçak gönüllü laf “kendine özgü” olacaktır herhalde. Death Stranding ise bu tanımı iki ucundan çekiştirip kopartmaya çalışan bir oyun. Şu kadar video izledik, şu kadar açıklama yapıldı, şu kadar fikir yürüttük.

Hatta bakın, aşağıda sekiz dakikalık bir de oynanış videosu var.

Peki biz ne gördük, oynadığımız oyun nasıl bir şeye benzeyecek? Bu soruların cevabı halen bulanık.

Öyle veya böyle, -soruları yanıtlamak bir tarafa yenilerini beraberinde getirse de- oyunun bir oynanış videosu var artık. Norman Reedus ile farklı atmosferlerde (farklı gezegenler?) bir yerlere tırmanıyor, arkamızda bir kutu sürüklüyor ve bir şeylerden saklanıyoruz. Bir de ayaklarının durumu var ki, bir noktada tansiyonum düştü ve gözlerimi kıstım.

Videonun en ilginç kısmı ise en sona saklanmış. Yanımızda taşıdığımız anne karnı gibi bir şeyin içinde canlı bir bebek var ve “çalıştırdığımızda” havada asılı duran bir takım tekinsiz yaratıkları belirgin kılıyor. Bu noktada oyunun “stealth” mekaniklerine de selam çakılmış.

- Advertisement -

Oyunun bir çıkış takvimi yok, kafamızdaki soru işaretleri ise giderek büyüyor. Açık konuşayım, oyunu oynayıp bitirinceye kadar da bunların çoğunun çözüleceğine inanmıyorum.

Kojima yaptıysa bir düşündüğü vardır diyor, tükürüyor ve kaçıyorum.

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler