div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

AC: Syndicate’in ikizleri, Thames nehri ve trenleri hakkında detaylar!

- Advertisement -

Bu yıl ki birçok oyun gibi AC: Syndicate’te bir modernleşmeye gidiyor. Victoria dönemi Londrası ile karşımıza çıkacak olan oyun çoğu zaman orta çağ zamanını ele almıştı ve artık endüstrileşmeye başladı. Bunu yaparken yapımcılar hem yeni zorluklarla karşılaşırken hem de yeni teknolojiler keşfediyor ki bu da bize fazladan özgürlük tanıyacak (bkz. Rope Launcher). Bu zorluklara rağmen Ubisoft Quebec serinin ilk ikiz liderini yapmaktan çekinmedi. İki lider demek haliyle iki oyun stili demek ve iki farklı kişilik demek. Xbox Official Magazine’ın geçen sayısında Senior Producer François Pelland, AC serisinin 19. yüzyıla taşımanın nasıl bir şey olduğunu anlattı.

İki tane karakteriniz var, iki tane oynanış stiliniz var. Bu ayrımı yapmakta ki asıl amaç nedir?
İki yıl önce hatırlıyorumda, modern bir hikayeyi modern bir zamanda nasıl anlatabiliriz diye düşündük ve o noktada iki farklı kişiliğe sahip kardeşleri ele almaya karar verdik. Jacob inanılmaz karizmatik ve öz güveni yüksek bir kişilik. O bir lider. Öte yandan elimizde Evie var ki, daha dikkatli bir kişiliğe sahip, oda stratejik bir kişilik, kendisine özgü gizlilik yetenekleri mevcut. İki karakteri birbirinden ayıran özellikte bence ikisinin arasındaki duello. Bence yaratıcı bir seçim yaptık ve oyunun başından beri hikaye buydu.

Londra’nın en önemli özelliklerinden biri de Thames nehri ile ayrılmış olması. Bu denli önemli bir coğrafik bir alanla, şehrin geri kalanı arasındaki seyahati uyumlu bir şekilde nasıl birleştirdiniz?
Thames nehrine kendi başına bir bölgeymiş gibi davrandık, ki gerçekten öyle, söylemek gerekirse kendi hikayesi var. Fazla detaya inmeden söylemek gerekirse o dönemde nehrin amacını bilmemiz gerektiğinin farkındaydık. Londra dünyanın çeyreği nüfusa sahipti o zaman. O dönemin endüstriyel merkeziydi. Bu yüzden giren çıkan gemiler ve botlar için önemli bir önemli bir limandı. Bu konu hakkındaki detaylara daha sonra gireceğiz.

Oyunun çıkış tarihine yaklaştığımızı görmek bizi gerçekten mutlu ediyor. Ancak modern zamanın silahlarını savaş mekanizmasına nasıl aktardınız?
Oyunu yapmaya başladığımız ilk zaman fark ettiğimiz ilk şey artık orta çağda olmadığımız idi, yani artık kılıçlar yoktu. Bir kere, o zaman bir sokak kavgası olduğunda manşetler de yer alabiliyordu. Bu 75 yıl önce gördüğümüz periyottan yani Fransız Devriminden çok farklı. Bu yüzden savaş mekanizmasının daha vahşi ve ilkel hissetmeye yol açmasını sağladık, ki buda gizlenmiş silahların daha fazla kullanılmasına olanak sağladı. Bu sonuçtan dolayı oyunun savaş mekanizmasına, Assassins Creed III’ten, multi-kill ve multi-finisher özelliklerini geri aldık.

Serbestçe gezerken, eğer zamanlamayı doğru yaparsanız trenlere zıplayabiliyor musunuz?
Evet, kesinlikle. Örnek olarak Victoria istasyonunda trenin üstüne zıplayıp, vagonları ayırabilirsiniz, ana vagonda kalabilirsiniz ve şehri bir uçtan öteki ucuna seyahat edebilirsiniz, sırf orada durarak. Eğer şehri gezmeyi isterseniz gerçekten çok havalı bir taşıma aracı.

b3ce10799a590c871c31588ba93b6c2b0ce6b674.jpg__940x420_q85_crop-smart_upscale

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler