div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

Starcraft II: Legacy of the Void (ilk bakış)

- Advertisement -

Geldik oyun sektörünün en iyi strateji oyunu hakkında konuşma kısmına. Çok nadir de olsa arada “en iyi” hakkında konuşabilmek, yazıp-çizebilmek gerçekten harika bir duygu. Bildiğiniz üzere StarCraft hem ilk oyunu, hem de ikinci oyunu ile gerçek zamanlı strateji türünün açık ara en iyi yapımı. Milyonlarca oyuncusu olan serinin ilk oyunuyla yaptığını, ikinci oyun devam ettiriyor. Pek tabii hayranları çok olunca Blizzard’ın da eline harika bir koz geçti ve ikinci oyunu üç parça halinde piyasaya çıkarma kararı aldı. Başlangıçta birçokları için can sıkıcı olan bu durum, kısa sürede unutuldu zira hem senaryo işlenişi hesaplanandan çok daha iyi bir hale geldi, hem de oyunun esas noktası olan multiplayer kısmı hiçbir sorun olmadan son kullanıcı ile buluştu. Neyse efendim aradan yıllar akıp geçti ve şimdi StarCraft II’nin son eklentisi olan Legacy of the Void ile karşınızdayız, daha doğrusu oyunun Beta’sı ile.

Blizzard bu Beta işine iyice alıştı. Her türlü yeni yapımı için bolca Alpha ve Beta oyun modelini öne sürüyor. Aslında iyi ki de yapıyor sevgili okur zira kullanıcı yorumlarından çok ekmek yedikleri aşikâr. Yine de şu bir gerçek ki SC2 ile ilgili yorumlarınızın kale alınabilmesi için Güney Koreli olmanız şart… LotV ile Hierarch Artanis rolüne bürünüyoruz, Protoss’ların efsanevi liderine. Bundan yıllar önce Aiur, Zerg’lerin eline düşmüş ve sonunda kendilerini ortadan kaldırabilecek güçteki filo olan Golden Armada’ya sahibiz. Tek amacımız var: Aiur’u geri almak. Fakat tek düşmanımız Zerg’ler değil. Çok eskilerden gelen bir diğer kötülük olan Amon’a karşı da savaşmamız gerekiyor. Beta esnasında işte bu senaryoya bağlı olan üç bölümü deneyim edebiliyoruz. Bölümler esnasında kontrolümüzde Zeratul bulunuyor. Deneyim ettiğim üç bölümde birbirinden farklı ve her seferinde kendimi yaratılan Portoss senaryosu içinde bulmayı başardım. İlk bölümde biraz şehir kurup, bizden kat be kat daha güçlü olan Zerg saldırılarından önce haritanın sonuna ulaşmaya, bu esnada da tutsak alınmış Protoss kardeşlerimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Nitekim benim dikkatimi en çok üçüncü bölüm çekti. Burada Zeratul’un Blink ve görünmezlik özelliğini kullanarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu esnada karşılaştığımız Amon ise bize ilk kötülüğünü yapmaya karar veriyor. İçinde bulunduğumuz tapınak aniden çökmeye başlıyor! Yapmamız gerekense patır patır önümüzde beliren düşman birliklerinden hızlı şekilde kaçmak! Umarım bu ve buna benzer çok fazla bölüm içerir LotV. Baya heyecanlıydı!

SC2_x64 2015-08-13 21-13-59-34

Pek tabii konu StarCraft olduğu zaman akla ilk olarak multiplayer geliyor. Oyunun şüphesiz en iyi olduğu nokta 1997 yıllından beri multiplayer. Nitekim ikinci oyun piyasaya çıktığında birçok farklı argümanla karşılaşmıştı. Yine de Blizzard hiçbir sorun çıkmadan oyundaki dengeyi koruyabileceğini gösterdi. Fakat bu sefer de oyunun multiplayer’ına eklenecek yeni birim sorunsalı devreye girdi. Konu hakkında hummalı bir çalışma yapan Blizzard, LotV ile birlikte her ırka iki adet olmak üzere toplamda altı tane yeni birimi hayatımıza katacak. İlk olarak yeni oyunun yıldızı Protoss’tan başlayalım. Karşımıza çıkan ilk ünite Adept oluyor. Kendisi kelimenin tam anlamıyla bir SC ünitesi. Kısa da olsa menzilli saldırı yapabilen birim kullandığı özelliği sayesinde önceden işaretlediği bir noktaya yedi saniye sonra ışınlanabiliyor ki bu özelliği hızlı ve doğru şekilde kullandığınız zaman gerçekten çok fazla sorun yaratabiliyorsunuz. Ayrıca özel bir upgrade ile kalkanını 50 arttırabiliyor olmaksa cabası. İkinci Toss birimi olan Disruptor ise gerçekten can sıkıcı bir birim. Kısa süreliğine gelen tüm saldırılara karşı tam koruma moduna geçebilen cihaz, belirli bir süre içinde etrafa AoE nova saldırı yapabiliyor. Dört beş tanesi bir anda üssünüze girip her şeyi alt üst edebilecek güçte! Yani mutliplayer da dengeleri nasıl bozmayacağını gerçekten merak ediyorum. En azından Beta esnasında patlamasının verdiği zarar öyle hiç de azımsanacak gibi değil.

Terran tarafına baktığımız zamansa bence ziyadesiyle ilginç olan Cyclone isimli birimle karşılaşıyoruz. Mecha build için üretilmiş olan cihaz hem kara, hem de hava birimlerine saldırabiliyor. Çift Typhoon Missle Pod’a sahip olan cihazın en önemli özelliği attığı hedefi takip eden saldırılarda bulunabilmesi. Fakat merak etmeyin, bu saldırıyı belirli aralıklarla yapabiliyor. 2.01 gibi bir hızı ve de 18 gibi bir zarar verme potansiyeli olmasıysa onu şimdilik korkutucu bir ünite yapsa da tasarım konusunda fazlasıyla sınıfta kalıyor. Sanıyorum bu sefer Güney Koreli’ler de işe karışamamış! İkinci Terran birimimizse Liberator isimli havadan havaya saldırı mekiği. Üzerinde bulunan Twin Missile Launcer ile havadan gelen düşmanlarına “splash damage” şeklinde amansızca saldıran gemimiz, aynı zamanda Defense moduna geçerek spesifik olarak hedeflenen bir noktaya giren tüm kara birimlerine de roket yağdırıyor.

SC2_x64 2015-08-25 00-01-16-00

Geçelim Zerg kısmına. İlk birimimiz Ravager. Kendisi Roach’ın bir mutasyonu. Altı Range gibi nispeten uzak mesafeye saldırabilen birim, her ne kadar tek başına iş yapmakta zorlansa da hareketsiz birimlere fazlasıyla zarar verebiliyor. Aynı zamanda tek bir noktaya, 60 hasar gücüne sahip bir ateş topu da yollayabilmekte. Geçelim Zerg’in ikinci ünitesine; Lurker! Adını birazcık tanıdık geldi değil mi? SC oyuncularının yakinen tanıdığı birim, yine ilk oyunda olduğu gibi karşımıza çıkıyor. Hydralisk’in bir mutasyonu olan Lurker, kara ünitelerinin canını çok ama çok sıkıyor. Uzun bir mesafeye, 30 Range’e, altı hasar puanı yollayabilen arkadaşlarımız, etrafa gezen orduları bir anda yok edebilecek güçte. Yere gömülü olmadıkları zamansa, pek şansları yok. Anlayacağınız yeni birlikler SC 2 deneyimimizi bir hayli değiştirecek ve bugüne kadar sunulandan çok daha farklı bir multiplayer oyun modeli sunacak. Peki, yenilikler bitti mi? Tabii ki hayır!

- Advertisement -

LotV ile üç farklı savaş modu daha hayatımıza giriyor. Bunlardan ilki Automated Tournaments. Turnuvalar SC’de çok fazla yer kaplar. Hemen her SC oyuncusu o ya da bu şekilde Master ya da Grand Master Lig için uğraşır. Bu durumunun farkında olan Blizzard oyuna eklediği Automated Tournaments ile her gün gerçekleştirilen bir turnuva modelini oyuna ekliyor. Her gün, belirli bir saate yapılacak turnuvaya, herkesin katılabiliyor olması sanıyorum işin en güzel kısmı. Archon Mode isimli ikinci yenilikse iki oyuncunun tek üssü kullanmasını sağlıyor. Bir oyuncu üssün kontrolünü sağlayacakken, bir diğer oyuncu savaş kısmını kontrol edecek. Yani dibine kadar co-op, dibine kadar organizasyon! Bol bol eğlence diye ben bu moda derim! Allied Commander ise iki arkadaş önceden belirlenmiş görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Jim Raynor, Sarah Kerrigan ve de Hierarch Artanis gibi karakterleri kullanarak, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Bu mod esnasında seviye atlayabiliyor, bu sayede yeni üniteler ve de özelliklere kavuşabiliyoruz. Devasa savaşlara tanınmış karakterlerin yardımı ile girmek farklı bir tat katacaktır…

SC2_x64 2015-08-13 21-36-15-28

Sözün özü; LotV bomba gibi geliyor insanlar. Blizzard her zaman olduğu gibi yine yapacağını yapmış ve üst seviye bir oyun deneyimine hazırlanmış. Ana senaryonun kalanı, ilk üç bölüm gibi olsa bile yeter ki eminim çok daha fazlası gelecektir. Multiplayer kısmı için şimdiden bir şey söylemek biraz zor. Çok fazla profesyonel oyuncu ile Beta deneyimi yaşayamadım için yeni birimler ne derece dengeli açıkçası ben de bilmiyorum. Kabaca biraz güçlü olduklarını söyleyebilirim ama oyun tam anlamıyla piyasaya çıkmadan ne desek boş.

Ertuğrul Süngü

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler