Selamlar, en sevdiğim LEVEL okuyan insanlar! Bir anda LEVEL Online’da da belirdim. Bir bakmışsınız yine yokum! Bir bakmışsınız bir de video içerikle gelmişim? Belli mi olur? Olmaz! Şaka bir yana, ülkemizde çok önemli bir başarıya imza atan, Board Royale – Survival Card Game isimli oyun için bir araya gelmiş durumdayız. Adını henüz duymadıysanız, çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Halen Kickstarter’da son günlerini yaşayan bu güzide oyun, hedeflediği miktarı geride bırakmayı başardı. Ben de boş durmadım, ülkemizdeki Kickstarter girişimleri arasında şüphesiz en başarılarından bir tanesi olan Board Royale – Survival Card Game ekibi ile en tatlışından bir röportaj yaptım. Gelin bakın, ne gibi konulardan bıdı bıdı yapmışız.
Ertuğrul Süngü: Herkese selamlar! Bildiğim kadarı ile ekip yedi kişi. Birazcık sizleri tanıyalım isterim. Kimdir bu insanlar, nereden çıktılar, ne yerler, ne içerler?
Atakan Cankorur: Bu soruları cevaplayan kişiyim. 🙂 Oyun tasarımcısıyım. Nereden çıktık derseniz, 2010 yılından beri oyun tasarımıyla uğraşmaktayım. İnternetten aldığım kitaplar ve online eğitimlerle kendimi eğittim en sonunda da BAU/BUG oyun tasarım yüksek lisans programından mezun oldum. Board Royale’in ilk tasarımını yapan kişi ve şirketin de kurucu ortağıyım. Oyunun ilk geliştirme sürecini ben yapmış olsam da bu oyun tamamen ekip arkadaşlarımın emeklerinin eseridir.
Tuna Pamir ise ekibin ikinci Game Designer’ı ve bugün Board Royale’in var olması için ilk desteği veren kişi! Trailer için dalgalı denizle boğuşan, yeri geldiğinde mızrağını diğer ekip arkadaşlarına atmaktan çekinmeyen müthiş bir oyun tasarımcısı.
Ali Yağız Kani de muhteşem sanat dilimizin sahibi illustrator arkadaşımız. Çizimleri ile oyunun tecrübesini en iyi şekilde oyunculara yaşatan Ali Yağız, muhtemelen bütün ekipte en fazla Board Royale’i oynayan kişi.
Simon Karataş ise Marketing Lead’imiz ve kurucu ortak. Simon oyunu gördüğü anda oyuna ve ekibe olan inancıyla bize dahil oldu. Yeri geldi trailer için kum tepelerinden atladı, çekimler sırasında kostüm olarak kullanırız diye düşündüğümüz bandajları bile Simon için gerçekten kullanmak zorunda kaldık. Kendisi şu sıralar dünyanın her yerinde oyunun kitlelere ulaşması için İdris ile birlikte harikalar yaratıyor.
Damla Pekgöz ise PR ve oyun sektörü denince akla gelen ilk isimlerden tabii ki. Oyun ile oyuncular arasındaki iletişimi sağlayan ve Board Royale’i her oynadığında kazanan müthiş bir iletişimci! Damla olmasa şu anda muhtemelen oyunun ne olduğunu tam olarak anlatamamış veya duyuramamış olurduk.
Mesut Usta ise bizim geliştiricimiz namı diğer İsviçre çakımız. Oyunlara olan tutkusuyla kendisini eğitti ve bugün birçok dijital alanda geliştiricilik/yazılım yapıyor. Aslında Board Royale’e ilişkin dijital ne varsa Mesut yapıyor. Sanırım 3 gün boyunca her gün Board Royale oynayarak en uzun oynama süresi Mesut ve arkadaşlarında.
Idris Israpilov ise hem çok iyi bir oyuncu hem de dijital pazarlama alanında Simon’la birlikte harikalar yaratıyor. Aramızda Reddit konusunda en bilgili kişi. Ekibe en son katıldı ama arayı çok hızlı kapattı.
Ekibimiz bu kadar ama onların dışında da trailer’ımızın var olmasını sağlayan ve bütün emeklerini vererek yanımızda olan arkadaşlarımızı da es geçmeyelim; Georgina Udolph (Açılış sahnesinden onu elinde sopayla koşmasından hatırlayacaksınız), Umut Güler (yönetmen ve kurgu), Robert Sina Badendieck (Kamera), Burag Fırtına (Motion), Güney Özsan (Ses) ve Sean Crisden (Seslendirme).
E.S: Herkesin aklındaki ilk soru sanıyorum şu olacaktır; “Fikir kimden çıktı ve bu işe girmeye nasıl razı oldunuz?” (İki soru sordum :p)
A.C: Bahceşehir Üniversitesindeki bir oyun jaminde (48 saatte oyun yapma etkinliği) kaçış teması üzerine oyunun ilk mekanikleri oluşturdum. Daha sonrasında birkaç yıl oyunu yan proje olarak hafta sonları geliştirmeye devam ettim sürekli playtest ve düzenlemeler yapıyordum. Sonrasında Tuna ile bir gün kahve içmek için oturduğumuzda ona oyunun prototipini gösterdim ve ondan sonra direkt olarak üzerinde çalışmaya başladık. Kendisi Board Royale in su anki geldiği konum için ilk desteği veren kişidir. Şimdiye kadar Board Royale’de önemli 17 tane değişiklik ve geliştirme oldu (Major Iteration). Ve hala da bu surecimiz devam etmekte ama çok az değişiklikler kaldığını söyleyebiliriz 🙂 Board Royale i oynadıktan sonra ekibin tamamı neredeyse oyuna direkt olarak dahil oldu ve ortaya çok iyi bir ekip çıktı. Böylece bizim de serüvenimiz başlamış oldu.
E.S: Projeye başlamadan önce ne gibi bir hazırlık yaptınız?
A.C: Demin de söylediğim gibi yaklaşık 17 büyük değişikliği barındıran ve uzun soluklu bir game design surecinden geçtik. Buna ek olarak çok fazla ara yüz ve kart testleri yapıldı. En uygun kart yapısı, art dili vb. oturduktan sonra tekrar balans testlerine devam ettik. Bunlarla es zamanlı olarak ufak bir pazarlama bütçesi ve finansman yaratabilmek için yatırım arayışlarımız devam etti. Yaklaşık 6 aylık bir kitle oluşturma surecimiz oldu, bu kitle projeyi ilk öğrenen ve bizi destekleyen insanlardan oluştu. Bunlarla birlikte oyunun beta test packini bastırma şansı elde ettik bu sayede oyunu dünyanın birçok yerinde kutu oyunları konusunda enthusiast diyebileceğimiz insanlara gönderdik hepsinin geri dönüşlerini aldık. Aslında projeyi Nisan-Mayıs aylarında yayınlamak istiyorduk fakat Kickstarter tecrübesi olan ekiplerden daha hazır olmadığımız yönünde tavsiyeler aldık. Geri dönüşleri dinleyerek elimizden geldiğinde bunları yerine getirmeye çalıştık. Kickstarter gerçekten adındaki kitlesel fonlamadan da anlaşılacağı üzere en önemli konu oyunu seven bir kitle olması ve onlarla olan iletişim. Kitlenizden aldığınız geri dönüşler, geliştirmeler vb. projeyi sizin getirebileceğiniz noktanın çok daha ötesine taşıyabiliyor. Trailer, bu on hazırlıkların en önemli kısımlarından bir tanesiydi. Çekimlerde hem yaralandık hem de gerçekten survive etmek zorunda kaldık, tabii ki bolca da eğlendik 🙂 Çekim yapmak için bulduğumuz en güzel noktanın bataklık olduğunu, bir süre sonra üzerimize gelen sinek ve bilumum böcek istilasıyla fark ettik. Çekimler bittikten sonraki gün sanıyorum bütün ekip hastaneye gittik, hepimizin ateşi çıkmış ve bütün vücudumuz ısırılmıştı. Bunlara ek olarak ufak bir yatırım alarak finansman sorunumuzu da asmış olduk ve artık Kickstarter’a hem pazarlama hem de proje olarak hazırdık.
E.S: Kickstarter herkes için cezp edici olduğu kadar, korkutucu da bir mecra. Bize birazcık Kickstarter sürecini anlatabilir misiniz? Özellikle kampanya bittikten sonra toplanan paranın ülkemize gelişi ile alakalı bilgiler verebilir misiniz?
A.C: Kickstarter aslında sizin kendinizi ve projenizi tanıttığınız ilk en büyük mecra oluyor. Burada gerçekten birey bazlı iletişim başlıyor gerek gelen mesajlar gerekse gelen yorumlar herkes ile tek tek ilgilenmeniz gerekiyor sonuçta bu insanlar size ilk inananlar ve hâkli olarak birçok soruları oluyor. Sadece Kickstarter değil, Facebook, Twitter, Instagram, Reddit neredeyse her mecradan farklı farklı birçok soru yanıtlıyoruz. Elimizden geldiğince zamanında yetişmeye çalışıyoruz. Kampanya sonrasında paranın Türkiye’ye transferi acısından şöyle kısaca bir bilgi verebilirim, Arvis Games in uluslararası bir oyun şirketi olmasını hedefliyorduk bu sebeple ticari avantajlar açısından birçok ülkenin şartlarına bakıyorduk. Bize oyun sektöründeki ticari avantajları dolayısıyla en cazip gelen ülke Kanada oldu ve Arvis Games Kanada’yı yayıncı şirketimiz olarak kurduk. Kickstarter Kampanyamızı Arvis Games Kanada yapıyor, Arvis Games Türkiye de oyunun yapımcı şirketi, dolaysıyla iki şubemiz arasında bir para transferi gerçekleşecek.
E.S: Tabii ki en önemli sorulardan bir tanesi de “Böylesine başarılı bir kampanyayı nasıl organize ettiniz?” olacaktır. Bize biraz sırlarınızdan bahseder misiniz?
A.C: Estağfurullah, elimizden geleni yaptık diyelim. Her başarılı oyun projesinde olduğu gibi iyi bir ekip ve ekibin kendi alanlarında birbirine güvenmesi benim gördüğüm en önemli konu diyebilirim. Bir isi organize edip, ekip arkadaşlarınıza bu konuda güvendiğinizde olması gerekenden çok daha hızlı yol kat edebiliyorsunuz. Tabii ki tartışmalar vb. oluyor ama önemli olan herkesin yapıcı şekilde çözümler sunması, biz de ekip olarak bunu çok iyi başardık. Organize olmak için Trello ve Whatsapp grupları gibi bilindik yöntemleri takip ettik. Beklenenden geç bir tarih gibi görünse bile, kendimize olabildiğince doğru ve realistik deadlinelar koymaya çalıştık, çoğunlukla da bu deadlineları yakaladığımızı söyleyebilirim. Herkesin projeye gönülden inanması da buradaki en önemli etkenlerden bir tanesi. Ekip olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve buna ulaşmaya çalışırken de çok fazla değişiklik yaptık, bu değişiklikler esnasında çok fazla sabrettiğimizi söyleyebilirim. Ortak karar almak, ekip uyumu ve sabır da en önemli sırlarımız sanıyorum 🙂 Ekip konusu klişe geliyor olabilir ama multidisiplinden oluşan sektörlerde gerçekten en önemli sır ekip.
E.S: Oyun tasarımınız esnasında ne gibi noktalara dikkat ettiniz? Malum Kickstarter gibi bir ortama çıkmadan önce belli başlı hamleler yapmak gerekiyor. Acaba sizler de belirli başlıkları ön plana çıkarmaya mı çalıştınız, yoksa gerçekten keyif aldığınız bir oyun mu tasarladınız?
A.C: Bu soruya çok net cevap verebilirim. Keyif aldığımız bizimde çok eğleneceğimiz bir oyun yapmak istedik. Biz oyunun tecrübesine oyunun olacağı platformdan çok daha fazla önem veriyoruz. Bize göre Battle Royale / Board Royale hissiyatı karşılıklı duygular olmadan olmaz. 🙂 Bu yüzden de kutu oyunu olarak tasarlamanın en iyi tecrübeyi sunacağını duşunduk. Amacımız kolay öğrenilsin, tekrar tekrar oynanabilsin ve her seferinde farklı bir eğlence sunsundu. Bir diğer amacımız ise hedef kitle tercihi olarak hem genel(casual) oyuncu hem de kutu oyunu sevenlerinde tatmin olabileceği bir oyun yapmaktı. Gelen feedbackler doğrultusunda bu amaçlarımıza ulaştığımızı duyuyoruz ve mutlu oluyoruz. Board Royale su anki versiyonuyla 3 dakikalık bir video veya 5 dakikalık bir okumayla öğrenilebiliyor ve birden çok kez oynanabiliyor. Kickstarter özelinde oyun tasarımımızın hiç etkilenmediğini veya belli başlı noktaların öne çıkarılmadığını oyunun tasarımcılarından birisi olarak söyleyebilirim. Kickstarter’daki amacımız yapmak istediğimiz eklenti paketleri için daha fazla fonlanabilmekti. Su anda da onların tasarımlarını yapıyor ve oynamak için sabırsızlanıyoruz. Bize göre iyi bir tecrübe sunan oyun platform ayırt etmeksizin başarılı olabilir.
E.S: Projeye başlamadan önce hedefleriniz neydi, şu anda gelinen nokta itibariyle ne düşünüyorsunuz?
A.C: Kickstarter özelinde, kısaca çok mutluyuz, heyecanlıyız, hedeflediğimiz ve eklenti paketlerimizi yapmamızı sağlayacak olan fonlamaya ulaştık, heyecanlı bir şekilde o paketleri yapmak ve biran önce oynamak istiyoruz. Bu konuda gerçekten çok samimi olarak soyluyorum bütün ekip arkadaşlarımızda oyuncularımız gibi bir an önce yeni eklenti paketlerini test etmek için sabırsızlanıyor (Oyun tasarımcıları olarak bizde dahil). Projedeki asil hedefimizin Kickstarter özelinde olmadığını söyleyebiliriz, Kickstarter bizim için çok güzel bir başlangıç oldu, Board Royale in global olarak başarılı olmasını hedefliyoruz. Kickstarter sonucumuza sevinmekle birlikte bizim asil en çok sevindiğimiz ve bizi duygulandıran nokta Beta testleri sonucunda gelen pozitif yorumlar.
E.S: Üretim aşamasına hazır mısınız? Ne gibi ön hazırlıklar yaptınız?
A.C: Haziran ayından itibaren hatırı sayılır miktarda Beta Test packinin üretimini bitirdik ve global olarak dünyanın birçok noktasına yollamayı basardık. Bu aslında üretimimiz için bize çok güzel bir on hazırlık oldu. Bir sonraki üretim aşamasına da hazır olduğumuzu söyleyebiliriz, sonuçta ürettik ve yollamayı basardık. Şimdi sadece üretmemiz gereken miktar beta test packlerimizden biraz daha fazla. Yine ekibimize ve daha önce tecrübelerimize dayanarak hazır olduğumuzu söyleyebilirim.
E.S: Röportajların klasik son sorusu olarak; “Sizlerin eklemek istediği bir şey var mı?”
A.C: Oyun yapan arkadaşlarımıza naçizane tavsiyem bol test yapmaları ve oyuncuların isteklerini göz ardı etmemelidir. Kickstarter özelinde ise kitlelerinin oluşması ve isin global standartlarda olması en önemli etkenler diyebiliriz. Dileriz ki bizden çok daha başarılı projeler ülkemizden çıkar ve biz de gururla onların başarılarını okuruz. Röportaj fırsatı için çok teşekkür ederiz! Board Royale’de görüşmek üzere.
Röportaj: Ertuğrul Süngü