Belki türünün ilk örneği değildi ama, Dünya Savaşları deyince tüm spot ışıklarını üzerine çeken ilk oyun Medal of Honor: Allied Assault olmuş, bundan sonraki 6-7 yıllık süreçte de ortalıkta dolaşan İkinci Dünya Savaşı oyunlarının sayısı, Ayvalık’taki tostçuların sayısını geride bırakmıştı.
Bir noktada artık çıkmadık sahil, savaşmadık ada, kullanmadık silah kalmadı ve nihayet hem yapımcılara, hem de oyunculara bu İkinci Dünya Savaşı temasından gına geldi. Belki de benzer sebeplerden The Pacific adındaki muhteşem dizi de neredeyse kimsenin umurunda olmadı.
Yapımcılar da haliyle bu döngünün dışına çıkmak için ellerinden geleni yaptı, mesela Battlefield ve Call of Duty oyunları günümüzde geçmeye başladı, hatta serinin bazı oyunları geleceğe doğru yol aldı ve biz günün sonunda bu süreçten de fena halde sıkıldığımızı fark ettik.
Derken oyuncular Reddit gibi yeni kuşak forumları birbiri ardına aşındırmaya, yeni İkinci Dünya Savaşı ve hatta hatta Birinci Dünya Savaşı oyunları istemeye başladı. ARMA gibi oyunlar sayesinde bolca İkinci Dünya Savaşı modu gördüysek de, Verdun gibi istisnai indie yapımları bir kenara bırakırsak Birinci Dünya Savaşı teması yapımcılar tarafından geri plana atılmaya devam etti.
Hikâyenin buradan sonrasını iyi biliyorsunuz. EA DICE oyuncuların çağrısına kulak asmakla kalmadı, görüp artırarak Birinci Dünya Savaşı temalı ilk çağdaş Triple-A yapım olan Battlefield 1’ı duyurdu. “Nasıl olsa ne yapsak alıyorsunuz, biz bildiğimiz yola devam ederiz.” diyen Activision ise tarihin en büyük öfke patlamalarından birisiyle karşılaştı ve halen oyun bu kötü imajı alt etmeye çalışıyor.
Battlefield 1, Insider’lara 30 Ağustos, diğer oyunculara ise 31 Ağustos tarihinden itibaren açıldı ve ilk zamanlarda bitiş tarihi olarak 8 Eylül açıklandıysa da, EA DICE gerekli gördüğü sürece bu sürece devam edecekmiş gibi gözüküyor. Peki izlenimler neler, hep birlikte iki lafın belini kıralım.
Bir kere hemen söyleyelim, daha keyifli bir MMOFPS oyununu daha önceden oynamamış olabiliriz ve oyun şu haliyle bile muhteşem bir yapım olacağının sinyallerini vermiş durumda.
Konsollar için 6.2GB, PC için ise 7.1GB boyutundaki client’ı indirdiğinizde ise sizi Rush ve Conquest modları ve dev bir multiplayer haritası olan Sinai Desert karşılıyor. Oyunda şu anda bulunan ırklar ise İngilizler ve Osmanlılar. Oyunun tamamen Türkçe olacağı bildiğiniz gibi daha önce açıklanmıştı ve askerlerin olaylara verdikleri Türkçe tepkiler de hiç fena gözükmüyor.
Oyunda bulunan iki modun ilki olan “Rush” daha hızlı oyunlara izin veren, rakibi sabote ederek üstünlük sağlamaya çalıştığınız 24 kişilik bir mod ve dört farklı sınıftan (Scout, Medic, Assault, Support) birisini seçerek oyuna başlıyorsunuz. Ayrıca direkt olarak Pilot, Tankçı veya Süvari olmak da mümkün, boş yer bulabilirseniz.
Conquest modunda ise harita tüm devasalığı ile karşınızda ve rakibi domine edene kadar devam eden, 64 kişilik uzun savaşlara gebe. Eski bir tanıdık olan zırhlı tren ise bu oyunda da kendisine yer edinmiş ve eğer düzgün organize olabilirseniz ciddi bir kuvvet çarpanı olabiliyor.
Oyundaki uçaklar arasında henüz eksikler var, o bakımdan Fokker Dr.I Triplane arayanlara iyi haberler veremiyoruz. Diğer taraftan tanklar da şu an gayet dengesiz. Esas olarak İkinci Dünya Savaşında bile sınırlı da olsa iş görmüş bir tank olan ve taretinde 37mm top taşıyan Renault FT-17 ciddi anlamda OP! Oyunun tüm görsellerinde bulunan Mark I-V tankları ve A7V tankları ile başarabileceğinizden çok daha fazlasını, bu minik hamam böceği ile başarmanız mümkün.
Oyun özellikle ilk 2 gün ciddi server problemleri yaşadıysa da, gün itibarıyla bu problemleri arkasında bırakmış gibi gözükmekte. Savaşa girmeniz gayet kısa sürüyor ve ping rakamları da (65-70 aldım) hayli tatminkar. Ayrıca oyun Ultra ayarlar seçilmediği sürece yağ gibi akıyor, optimizasyon muhteşem durumda ve patlama efektleri olsun, tadında motion blur kullanımı olsun veya genel savaş atmosferi olsun, beklediğimizden bile daha muhteşem gözükmekte.
Ayrıca Sinai Çölleri kum fırtınaları gibi türlü hava olaylarına gebe, bu da savaşta görüşünüzü etkileyebiliyor. Oyunda belirli noktaları ele geçirdikçe, size çok nadir ve bir o kadar da kuvvetli silahlar veren oyun içi bonuslar da mevcut.
Oyunda at kullanımı da fena halde keyifli. Silah kullanabileceğiniz gibi elinize kılıcı alıp karmaşanın ortasına da atılabilirsiniz. Elbette kendiniz kadar atınız da savunmasız ve rahatlıkla indirilebiliyor. Ayrıca sahra toplarındaki mermi değiştirme animasyonu da muhteşem gözüküyor.
Oyundaki sınıflar daha önce de dediğimiz gibi alışılageldik, bilindik kategoriler olsa da oyunun WWI temasının başlarda hesaplanmayan bir getirisi daha var. Eğer Thompson, Kar98, M1 gibi silahlardan gına geldiyse doğru yerdesiniz zira bu oyundaki silahların çoğunu ilk kez duyduğunuza ve ilk kez kullanacağınza çok eminiz.
Battlefield 1 her oyun severin muhakkak tatması gereken bir deneyim olacak gibi gözüküyor, aksini düşünmüyoruz bile. Son yıllarda gördüğünüz en muhteşem oyunlardan biri ile yüzleşmeye hazır olun, zaten şurada ne kaldı çıkışına.
Kürşat Zaman
açık beta için key yada uygulama olarak istiyorum ve rica ediyorum
Origin üzerinden ücretsiz olarak indirebilirsiniz ama acele edin, uzatılmazsa 8’inde bitecek. 🙂