Path of Exile 2 – İlk Bakış

1
379

İlk Diablo deneyimimi dün gibi hatırlıyorum. Henüz bir çocuk olarak, bugünün dünyasının gerçeklerine göre asla oynamamam gereken bir oyunu alıp, içerisine dalmıştım. 1997 yılında çıkan oyun, o güne kadar deneyim etmediğim bir şeyi sunuyordu; şahsına özel mekanikler ve korku dolu bir ilerleyiş.

“Fresh Meat” sesini henüz erken yaşlarda duyan herkese buradan selam olsun… Bugün 3 dakika 12 saniyede bitirilebilen bir oyun olmasına rağmen dönemi için muazzam bir yapımdı. Tabii kısa sürede gözler ikinci oyunu aradı ve 2000 yılının Haziran ayında bir efsane daha doğdu. Oyunu bana Almanya’dan getiren Eren arkadaşıma buradan selam olsun! Arkadaş, oyunun CD’sini taktığımı ve sonra bir anda Eylül’de okulun açıldığını hatırlıyorum. Sanıyorum o yaz Antalya’da yaşayan bir grup insan Diablo II yüzünden denize bile gitmeyi unuttu. Kısa sürede LAN üzerinden sabahlara kadar internet cafe’de yaşanılan bir hayat yaşamaya başladık. Farklı build’lerdeki farklı karakterler, disketlerden disketlere geziyordu.

Aradan geçen zaman içerisinde tabii ki herkes üçüncü bir oyun arayışına girdiyse de ortada herhangi bir Diablo yoktu zira bu tayfanın hemen hepsi, ben de dahil, World of Warcraft evreninde, paralel bir yaşama geçmiştik bile. Ta 2012 yılında kendisini gösteren Diablo III için heyecan büyüktü, hatta Aral tarafından yapılan bir organizasyonda, Taksim meydanına gelen bir tır içerisinde gece yarısı satışı yapılmıştı. Fakat oyun ne yaptıysa, 2012 yılının oyuncularına tam anlamıyla hitap edemedi. Daha kötüsü ne eski oyuncuları kendisine çekebildi ne de yeni oyuncuları…

Dördüncü oyunsa bir diğer hüsran oldu. Oyun içi dengeden, yapılabileceklere kadar öylesine sınırlı bir yapı sundu ki birinci ayının sonunda muazzam oyuncu kaybı yaşadı. Çıkardığı eklenti paketi bile onu kurtaramadı. Tüm bunları neden anlatıyorum? Çünkü oyun dünyasında bu kadar efsane olup da bu kadar kötü oyunlar üretmeyi başaran çok nadir firma vardır. Hele bir de Diablo II gibi bir şaheser üretip, ardından bayrağı başkasına kaptırmak da bambaşka bir drama olsa gerek.

Path of Exile 2013 yılında kendisini gösterdiğinde, Diablo III’ün asla anlayamadığı ve yapamadığı birçok içeriği beraberinde getirmeyi başarmıştı. Diablo II’den fazlasıyla etkilenmiş olan yapım, birçokları için bu efsanenin devam oyunu olarak düşünülmektedir. Özellikle 1325 adet pasif yeteneği ile dikkatleri üzerine çekmeyi başaran oyun, kendisine has para birimi sistemi ile de fark yaratmıştı. Aradan geçen yılların ardından birçok güncelleme yiyen yapım, bir noktadan sonra ikinci oyuna evrilecek diye bir söylenti çıktı. 2019 yılında ortaya atılan bilgiye göre oyuna eklenecek “Version 4.0” güncellemesi, bir alamda ikinci oyun olacaktı. Nitekim 2023 ExileCon’da yapılan açıklama ile PoE2’nin başlı başına bir oyun olacağı bilgisi geldi. Çıktı çıkıyor haberleri ile iki ileri bir geri yaptığımız yeni oyun, nihayet 6 Aralık 2024 itibariyle erken erişime açıldı. Bende Diablo IV deneyiminden yeterince gazını alamamış bir hack & slash’çi olarak, geçtim oyunun başına, başladım tuşlara basmaya…

path of exile 2

Olması gerektiği gibi

Hack & Slash oyunlara baktığımızda, Diablo II’den sonra ta PoE çıkıncaya kadar büyük bir başarı görmedik. Sanıyorum aralarında bir Titan Quest bir de Torchlight kayda değer bir başarı sağladı ki onlar da ancak kendilerine yetti. Peki, PoE serisini farklı kılan neydi? Aslında cevap çok basit: Kaliteli Diablo II yapabilmeleri… İster inanın ister inanmayın, hem PoE hem de PoE2 tam olarak bunu yapmayı başarıyor. Hem ilk hem de ikinci oyuna baktığınızda, tam olarak DII’deki o karanlık renk paletinin kullanıldığını göreceksiniz. İzometrik kamera açısının karakter ve mekanlardan olan uzaklığı harika şekilde hesaplanmış ve pek tabii yaratılan dünya en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. PoE2, ilk oyundaki dünya tasarımının bir anlamda devamı niteliği taşıyor. Oyunda toplamda altı bölüm bulunacak ama an itibariyle üç tanesini oynayabiliyoruz.

Her bölüm, birbirinden farklı temalara ayrılmış durumda. İlk bölüm daha ortaçağ Avrupası tadındayken, ikinci bölüm tam bir DII Lut Gholein ekolünde. Ayrıca arabayı taşıyan yarı ölüler teması sanıyorum herkesin dikkatini çekmeyi başardı. Üçüncü bölümse tamamen Aztek teması üzerine kurulu. Buradan da DII bölüm üç havası alıyoruz. Oyunda bulunan bu üç bölüm içerisinde birçok harita bulunuyor. Haritalar arasında “Waypoint” yardımı ile oradan oraya zıplayabiliyoruz. Ayrıca harita içlerinde bulunan “Check Point”ler arasında da ışınlanmak mümkün. “Check Point”leri ilk defa açtığımızda tüm iksirlerimizi sıfırladığını belirtmek isterim. Bilmeyenler için açıklamakta fayda var; PoE2’de sürekli yenilenen bir iksir mekaniği yerine, belirli miktarda kullanma mekaniği var. Bu sebepten iksirlerin de büyük olmaları ve farklı özelliklere sahip olmaları durumu söz konusu. Oynadığınız sınıfa uygun iksirlere yönelmekte fayda var. Misal benim genel deneyiminde, düşman öldürdükçe iksir doldurma ihtimali olan modellere yöneldim.

Envanter taşıma işi yine ilk oyundaki gibi limitli bir alanda gerçekleşiyor ama köylerde fazla eşyaları bırakabileceğiniz kasanız mevcut. Oyunun genel savaş mekaniği büyük ölçüde değişmiş zira artık takla atarak düşman saldırılarından kaçma imkanımız bulunuyor. Hal böyle olunca yetenekleri hızlı kullanma ile alakalı bonuslar muazzam önem kazanmış. Hatta bu takla atma sistemi ile birlikte bir hayli Soulslike oyun deneyimi yaşıyoruz diyebilirim. Yanlış anlamayın, konu sadece takla atmak ile alakalı değil, düşmanların verdikleri zararlarla da ilgili…

Efendim bu oyunda ölmek, başka hack & slash oyunlara göre çok ama çok kolay. DII’yi “Hell” sevisinde farmlayacak kadar oynayanların iyi bileceği üzere, PoE2’de de menzilli yapılan saldırılar ve element saldırıları muhteşem seviyede can yakıyor. Hatta oyunun temelinde, bu iki saldırıdan kaçmak ve yapanları ilk etapta yok etmek yer alıyor dersem, sanıyorum çok da abartmış olmam. Elementlere karşı bir şekilde kendimizi güçlendirmemiz gerekiyor, bu kaçınılmaz bir gerçek. Aksi halde kısa sürede ölmek işten bile değil. Diğer taraftan, bazı “sarı isimli” düşmanların, yakın menzil vuruşları kuvvetli arkadaşlardan da tek yemek mümkün. Yani oyun bir yanda kalabalık grupları yok etmek üzerine kuruluyken, bir yandan da kalabalık gruplar içerisinde hayatta kalmaya çalışmak üzerine kurulu. Gelelim boss savaşlarına… PoE2 içerisinde bazı bölüm içi ufak boss’lar ve bir de bölüm sonlarında bulunan devasa boss’lar bulunuyor. Her birinin kendisine has zorlukları ve özellikleri bulunuyor. Misal, ben oyunu deneyim ediyorken, ACT 2 son boss’unu tek başıma öldürmem imkansız gibi bir şeydi.

Birçok anlamda Soulslike oyunlardakilere benziyorlar. Geniş bir alanda, birçok farklı saldırı yapıyorlar ve sekansları ezberlemek gerekiyor. Fakat bir noktada kendilerini yok etmek için de çok fazla eşya ve yetenek kombosuna da ihtiyaç duyuyorlar. Anlayacağınız saldırılarını ezberlemek tek başına bir işe yaramıyor. Şimdiden oyuna birçok ufak yama yapılarak genel zorluk seviyesi bir nebze olsun azaltıldı ama ortalamaya göre çok keyifli bir zorluk seviyesi söz konusu. İşte bu zorluğu aşmanın önemli bir aşaması, internet araştırması yaparak an itibariyle hangi sınıfların ve hangi build’lerinin iyi olduğuna bakmaktan geçiyor. Ne yazık ki en dandik sınıfı seçip, kafanıza göre build yaparak tek başına oyunda ilerlemek bir noktadan sonra imkansız gibi bir şey zira sizden düşük seviye düşman öldürdüğünüzde çok ama çok az yetenek puanı geliyor. Hani “Ben takılırım, karakteri seviye atlatır öyle geri gelirim.” demenin bile bir manası bulunmuyor.

Sınıflar ve deneyim

Oyunda an itibariyle, Monk, Mercenary, Ranger, Sorceress, Warrior ve Witch olmak üzere toplam altı sınıf bulunuyor. Her sınıfın da ACT 2’de başlayan “trail”larla geliştirebildiği iki adet Ascendancy sınıfı mevcut. Birçok insanının internette yaptığı envai çeşit yorum bulunuyor ve ben bu yazıyı yazarken genel deneyimde en iyi sınıflar Mercenary ve Warrior’du. Dediğim gibi, bu durum oyun tam anlamıyla piyasaya çıkıncaya kadar değişeceği gibi, tam çıkıştan sonra gelecek yamalarla da değişebilir. Benzeri şekilde Ascendancy sınıflarının da hangisi daha iyi olduğu konusunda bolca yazı ve video içerik bulabilirsiniz. Daha evvel de dediğim gibi size en büyük tavsiyem, en azından bir kaynağa odaklı şekilde karakterinizi geliştirmeniz olacaktır. Karakterimiz her seviye atladığında bir pasif yetenek elde ediyor. Bu yeteneği hangi yönde ilerleyeceğimizi bilerek harcamamız gerekiyor zira PoE2 ile de karşımızda yine devasa bir yetenek ağacı söz konusu.

Bu yeteneklerin haricinde bir de oyunda karşımıza çıkan Trial’ları yaparak elde ettiğimiz Ascendancy yeteneklerimiz bulunuyor. Burada yetenek puanı toplayabilmek için Trail’ları farklı şekillerde tamamlamamız gerekmekte. Her trail kendi içerisinde farklı odalara ayrılıyor. Her oda da farklı bir zorluk söz konusu… Bu arada her yeni oda, farklı bonus ya da dezavantajları da birlikte getirebiliyor. Burası tamamen şans ve sizin seçiminize kalmış. İlk Trailer “Sekhemas,” ikinci Trail ise “Chaos.” Bu trail’ları birden fazla defa yapmak mümkün ama bunun için oyunun farklı noktalarından düşebilen taşlara ihtiyacınız bulunuyor. Bu taşlar üzerinde size fazladan Ascendancy puanı verip vermeyeceğini zaten yazıyor. Unutmadan, Trail’lar başlı başına bir oyun deneyimi. Birkaç defa ölüp, neyle karşılaştığınızı anladıktan sonra daha ileriye gidebileceğinize şüpheniz olmasın. Sadece Trail’lere ait ve yine sadece buradan düşen eşyalar da söz konusu. Bu eşyalar sayesinde farklı bonuslar elde edebiliyorsunuz. O yüzden taş buldukça geri dönüp trail yapmanızı tavsiye ederim.

O zaman izninizle gelelim gemlere… İlk oyun ile ikinci oyun arasında en önemli farklılıklardan bir tanesi değişen gem sistemi. PoE2’de yeteneklerimizi “Gem”lar aracılığı ile açıyoruz. Bu Gem’ler biz ilerledikçe yeni seviyelerinin açılmasını imkan sunan versiyonları düşüyor. İlk olarak ana yetenekleri açan “Skill” gem’leri mevcut. Bu gem’ler adından da anlaşılabileceği üzere kullanıldıkları anda, statlarımızın kullanmaya elverişli olan tüm yetenekleri karşımıza çıkartıyor. Hemen ardındansa “Support” gemleri geliyor. Bu gemlerin an itibariyle üç seviyesi bulunuyor. Support gem’ler ana yeteneğe birbirinden farklı özellikler katabiliyor. Bu sebepten bence oyunun en önemli parçaları zira birçok farklı build yapmaya da imkan sunuyorlar. Spirit Gem’leri ise sınıf odaklı bonuslar sunuyorlar. Son olarak karşımıza çıkan Meta Gem’ler ise ya skill soketine ya da support soketine gidiyor. Şahsına münhasır olduklarından kullanmadan önce emin olun derim.

Gelelim PoE2’deni bir diğer önemli başlık olan “Orb”lara. Malumunuz bu oyun bir farm oyunu ama her zaman iyi eşyaların hop diye kucağınıza gelmesini beklememeniz gerekiyor. Orb sistemi sayesinde en dandik eşyanızı bile çok kaliteli seviyelere ulaştırmak mümkün. İlk olarak “Orb of Transmutation” ile normal bir eşyaya bir tane rastgele özellik ekleyerek “Magic” hale getirebiliyoruz. “Orb of Augmentation” ile Magic eşyalara rastgele yeni bir özellik ekleyebiliyoruz. “Regal Orb” ile Magic olan bir eşyaya bir rastgele özellik ekleyerek “Rare” hale getirebiliyoruz. “Orb of Alchemy” ile normal bir eşyayı dört farklı özelliğe sahip “Rare” bir eşyaya dönüştürebiliyoruz. “Vaal Orb” ile bir eşyayı “Corrput” hale getirebiliyoruz… Diye uzayıp giden bir liste var. Anlatacağınız “Orb”lar bu oyunda muazzam bir yere sahip ve düzenli olarak kullanmakta, kendimize farklı eşyalar yaratmakta fayda var. Ayrıca tıpkı “Orb’lar” gibi “Essence”ler de mevcut. Bu arkadaşlar da eşyaları bir üst kaliteye çıkarıp, attribute, attack, lightning ve cold gibi birçok farklı özellik ekleyebiliyorlar. Bu arada “Skill Gem”lerin, silahların ve zırhların kalitesini arttırmaya yarayan özellikleri de söz konusu. Rune ve Jewel’ler de yine farklı soketlerde, kendilerine ait özellikleri karaktere eklemek için hazır bekliyorlar.

Tabii ki para konuşur

PoE2, tıpkı ilk oyunda olduğu gibi, microtransaction ile desteklenen bir yapım. Erken erişimde çok fazla bir içerik yok ama kısa sürede oyun içerisinde satın alınabilecek birçok eşya geleceğine eminim. Şimdilik shop altında Stash Taps, Armour, Weapon, Portals, Pets, Visual Effects, Account Features, Hideouts ve Bundles başlıkları bulunuyor. 50 puan 5 dolar, 100 puan 10 dolar ve 200 puan da 20 dolardan satılıyor. Benim gibi 15 dolar verip erken erişime girenler içinse özel olarak 300 puan hediye ediliyor. Anlayacağınız konu oyun içi satış olduğu zaman kısa süre sonra hakkında bolca konuşacağımız bir yapım geliyor diyebilirim. Bu arada unutmadan, ilk PoE’deki satın aldığınız eşyalarınız da kısa sürede sonra oyunda görünür hale gelecek. Ben yazıyı yazarken alt yapı çalışmaları halen devam ediyordu. Açıkçası ilk oyuna da para vermedim, ikincisine de vermeyi düşünmüyorum. Evet, yeni jenerasyon oyuncular için bu microtransaction çok ilginç bir şey ama bir “Nerd” olarak o parayı bambaşka şeylere harcamayı düşünüyorum.

PoE2’ye genel olarak baktığımda, gerçekten de çok kaliteli bir Diablo II görüyorum. Bu argümanım ilk oyun için de geçerliydi ve şimdi ikinci oyun için de aynı şeyi söylüyorum. Yapımcı ekip geçekten muazzam bir iş çıkartmış. Dünya yaratımı, oyundaki karaktereler, birbirinden farklı düşman birimi, animasyonlar ve ucu bucağı gözükmeyen yetenek sistemi ile kısa sürede herkesi kendisine bağlamayı başarabilecek bir yapım. Erken erişim olduğu için bazen düşman birimleri ağaçlara ve duvarlara takılıp kalabiliyor ya da sunucu belirli bölgelerde çökebiliyor ama böylesine büyük bir oyunun erken erişimi için gayet normal olaylar. Zorluk seviyesi her yeni güncelleme ile biraz daha tadını yakalıyor. Üç kişi bir araya gelince oyunun aşırı kolaylaşması sorunu da çözüldüğü zaman büyük bir derdin ortadan kalkacağını düşünüyorum. Eğer “Vaktim var, sorumluluklarım çok da fazla değil.” diyorsanız, hiç düşünmeden oyuna girişin derim ama vakit ve sorumluluklar çoksa, aman diyeyim uzak durun. Feci halde bağımlılık yapacak bir erken erişim oyunu ile karşı karşıyayız!

Beklenti puanı: 5/5

Yapım: Grinding Gears Games
Dağıtım: Grinding Gears Games
Tür: Hack & Slash
Platform: PC, PS5, Xbox Series X / S
Web: pathofexile2.com
Çıkış Tarihi: 6 Aralık 2024 Erken Erişim

1 Yorum

  1. Path of Exile / 2 = Path of Exile 2
    Bundan daha fazlası değil. Sen Path of Exile’ı yapmış bir şirket olarak bunun gerisinde 2. oyunu nasıl çıkarmayı başarabiliyorsun?
    Herkes üstüne koyacağını düşündü ama GGG bazı mekanikleri ve dengeleri Poe 1 seviyesine çekmeye çalışıyor.
    Komedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.