div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

Shadow of Nebula’yı test ettik!

- Advertisement -

Sevgili okuyucu sana bunu Ventura Blue gezegeninden yazıyorum.

Yok yahu, ben de sizin gibi Dünyadayım ve şu anda kavruluyorum. Bu elimde görmüş olduğunuz oyun ise çok yeni sayılabilir ama ortada bir emek var.

Shadow of Nebula için tam bir “çıkmadık candan umut kesilmez” öyküsü denebilir. Oyun Steam’de yeşil ışığı gördükten sonra Kickstarter’da bir kampanya başlatıyor. Hedefleri de 500.000$! Gel gelelim, toplaya toplaya 4000$ civarında bir para topluyorlar. Nitekim bilanço üstlerine üstlerine gelmesine rağmen oyunu erken erişime çıkartmayı başarmışlar (10TL) ve muhtemelen bu oyun uzun süre böyle kalacak.

Herhalde yeterli bütçeleri olmadığından olsa gerek, oyunda müzikler ve belli ses efektleri dışında ses yok. Konuşmalar sadece altyazı ile geçiyor ve seslendirme yok. Oyunun yapımcıları ise Polonyalı. Yazdıkları bütün yazılarda İngilizceleri için özür dileyerek başlıyorlar. O yüzden oyunun bazı yerlerinde cümleleri anlamazsanız çok uğraşmayın.

32

Oyuna bir sinematik ile giriş yapıyor, tam olarak ne olduğunu anlamadan da olayların içinde buluyorsunuz kendinizi. O diyor “sen kötüsün”, diğeri de “madem kötüyüm şunu bir temiz döveyim” derken çıplak adama girişiyorlar. Çok bir anlamsız geldi değil mi? İzlediğimde bana da aynı derecede anlamsız geldi işte (Anlatım önemlidir.).

Sonra hikâyeye dönüyoruz. Mark adlı karakterimizi amcası arıyor, onunla konuşurken korsanlar geliyor. Biz de tabii delikanlıyız, kanımız hızlı akıyor. Ya herrü ya merrü diyerek korsanlarla kafa kafaya giriyoruz. Şans bu ya, hiç bir gemiye bir şey olmuyor ve atmosferden aynı gezegene geri düşüyoruz. Az biraz kafamız dönüyor, uyanıyoruz, hikâye de burada başlıyor ve sonrası koşuşturma.

- Advertisement -

12

Wintermood Engine ile yapılmış bu oyun 2.5D olarak tasarlanmış yani üç boyutlu gibi görünen iki boyutlu oyunlardan. Oyunun oynanışına ve senaryosuna gelirsek tabir yerindeyse oyun “değişik bir kafada”. Senaryo çok enteresan ilerliyor. Amacımız gemimizi veya hiç olmadı radyomuzu tamir edip destek çağırmak, ya da kaçmak. Size bir şey itiraf edeyim. Oyunun en zorlandığım yanı ilk geminin kapısını açmak oldu. Kablolar, demir parçaları ve anahtarlar havada uçuşuyordu.

Konudan uzaklaşmadan geri döneyim, oyunda ilerledikçe hayal dünyalarına, ormanın ruhlarına ve koruyucularına ulaşıyorsunuz. Görüntüler bir anda kayıyor. Karakterimizin kafası bir yerde ayakları bir yerde. Orman ruhuyla pazarlık ediyorsunuz. Hazır konuyu açtığıma göre söyleyeyim, oyunda verdiğiniz cevaplara göre yönlendiriliyorsunuz. Maalesef gördüğüm kadarıyla bu oyunun akışını değiştirmiyor, her ihtimalde aynı yere varıyorsunuz.

shadow of nebula (14)

Kontroller ise klasik, fakat yerden bir şey almak, kullanmak hayli kafa karıştırıcı. Sağ klik mi sol klik miydi derken, bir süre alışmakta zorlanabilirsiniz. Onu bir rutine bağlasalar olmazdı sanki.

Oyunun belli bir bölümü çok sıkıcı olsa da, biraz sabrederseniz keyif almaya başlıyorsunuz. Şu haliyle başından kalkamayacağınız bir oyun değil fakat unutmamak gerekir ki oyun henüz erken erişimde.

shadow of nebula (9)

Başta söylediğim gibi oyun fark ettirmeden sizi içine çekiyor ve bir anda Ventura Blue gezegeninde gibi hissediyorsunuz. Bazen renkler birbirine karışıyor ama önemli değil.

Bu oyun için ciddi bir beklentim var. Umarım yapımcılar çabucak pes etmezler ve devam ederler. Seslere takıntılı biri olarak diyebilirim ki umarım seslendirme de yaparlar. Dediğim gibi oyundan beklentim yüksek, bu yüzden beş üzerinden 4.2 ve bir de alkışlarla oyunu uğurluyoruz.

Beklenti: 4.2 / 5

Doruk Demirüstü

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler