Giants’ın uzun bir süredir beklediğimiz, piyasanın hakim çiftlik simülasyon oyunu Farming Simulator 25 nihayet çıktı ve anında oyuncuları ikiye bölmeyi başardı. Kimi oyuncular FS25‘in getirdiği grafik yeniliklerini yeterli bulurken kimi oyuncular ise oyunun daha da derinleşmesini beklediklerini ve FS22’nin oynanış olarak aynısına para vermek istemediklerini dile getirdiler.
Peki oyun cidden 2022 yılında çıkan oyunun aynısı mı? Oynanış olarak kesinlikle evet. Zaten bir çiftlik simülasyon oyunundan daha fazlasını beklemek biraz zor. Oyuncuların bir kısmı RYO (RPG) eklentilerini beklediklerini yıllardır dile getiriyorlar. YouTube’da binlerce “survival challenge” adlı video mevcut. Modlar sayesinde belki de aradığımız lezzet olan rol yapmayı elde edebiliyoruz.
Benim FS25’ten beklediklerim grafik ve fizik motoru ve arazi deformasyonu güncellemeleriydi ve oyun bana bunları sunuyor. Bu sebepten ötürü incelemenin devamında simülasyon oyunu harici beklentilerden daha fazla bahsetmeyeceğim.
Hadi sabanımızı orağımızı alalım başlayalım!
Ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını
Grafik de grafik dedik durduk, peki ne bu grafik güncellemeleri? İlk olarak gözümüze çarpan oyunun ara yüzünün epey değiştiği ve modern çağa ayak uydurduğu. Mobil uygulamamsı (bu kelimeyi şimdi uydurdum) bir hava katılmış kullanıcı ara yüzüne. Benim gibi yaşlılar biraz burun kıvırsa da genç dimağların oldukça hoşuna gitmiş bu değişiklik.
Grafik iyileştirmeleri yalnızca arazi ve makinelerde değil, aynı zamanda bitki örtüsünde ve hava koşullarında da kendini gösteriyor. Güneş ışığının tarlalara yansıması, gece-gündüz döngüsündeki detaylar ve hatta ekipmanların çalışma anındaki fiziksel tepkimeleri, daha gerçekçi ve tatmin edici. Göz alıcı manzaralar oyunculara adeta bir kırsal kaçış sunuyor.
FS22’de çevre ve hava durumları genel olarak gerçekçi olsa da, FS25’in ışıklandırma motorundaki iyileştirmeler bu deneyimi çok daha doğal bir seviyeye taşıyor. Güneş ışığı daha yumuşak bir dağılımla tarlalara vuruyor, sis ve gölgeler ise daha detaylı. FS25’te özellikle sabah ve akşam saatlerinde ışık oyunları daha dinamik, bu da günün farklı zamanlarında farklı bir atmosfer sağlıyor. Lakin yeni harita Hutan Pantai’de bazı yerler sürekli sis altında. O arazilerin sahibi değilim fakat satın almış olsaydım muhtemelen kafayı yiyebilirdim. Asya haritası diye acaba oraya gizli ninja eğitim yeri falan mı yaptılar acaba, sürekli sis bombası atıp ortadan kaybolan ninjalar olabilir. Birazcık tırstım, o bölgeden geçmeyeyim.
Toprak avuçlayan altın tutar
FS25 bitki örtüsünün ve toprağın dokusal detaylarını derinleştirerek çiftlik ortamını çok daha gerçekçi kılıyor. FS22’deki bitki yapıları genellikle basit ve benzerken, FS25’te daha detaylı yaprak dokuları, bitki gölgeleri ve ekim sıklığına göre değişen toprak yüzeyi bulunuyor. Benim en çok hoşuma giden dinamik toprak oldu. Saban ile tarlayı sürdüğünüzde eskiden iki boyutlu bir doku değişikliği oluyordu. Şimdi ise engebeli tarlayı, dönen toprağı kolaylıkla hissedebiliyorsunuz. En ufak toprak değişikliği traktörün gidişini etkiliyor. Açıkçası bugüne kadar gördüğüm en iyi dinamik toprak bu oyunda. Ayrıca, bitkilerin büyüme evrelerinde daha belirgin değişiklikler gözlemleniyor; örneğin, ürünlerin olgunlaştığında renklerinde ve boyutlarında gerçekçi farklılıklar görmek mümkün. Hatta bazen öyle güzel dalgalanıyor ki o su… anlayamazsınız…
Yağmur sonrası oluşan su birikintileri, sulama anında ekipmanlardan dökülen suyun hareketleri gibi detaylar grafik olarak gelişmiş bir görsellik sunuyor. Bu tür dinamik su ve toprak efektleri FS22’de bulunmuyor ya da daha sınırlı düzeydeyken, FS25’te bu durum, oyuna daha büyük bir gerçekçilik katıyor. Örneğin, tarlada yağmur sonrası daha koyu renklerde, nemli bir görünüm beliren toprak efektleri bir önceki oyuna göre oldukça öne çıkıyor.
Çiftçinin ambarı sabanın ucundadır
Oyunda araçların ve ekipmanların metal yansımaları, toprakla temas ettiğinde oluşan kirlenme efektleri ve detaylandırılmış iç mekan tasarımları gibi iyileştirmeler yapılmış. Fakat yansımalar hayal kırıklığı yaratabiliyor keza benim krom kaplı su tankerimin yansıması nereye gidersem gideyim hep aynı yansımayı gösteriyor. Traktörlerin ve diğer araçların kullanımı sırasında toz kalkması, çamur birikmesi gibi etkiler daha belirgin ve doğal. Leş gibi bir traktörü yıkamaya götürmek yerine göle veya denize sokup cillop gibi yapabiliyoruz. Çamur dolu tekerlerimizi de yine aynı şekilde suya sokup çimende biraz gittikten sonra neredeyse tertemiz hale getirebiliyoruz.
Gelelim oyunun performansına. Ben oyunu sizler için birazcık dandik bir PC’de oynadım ki oyunun performansını iyice göreyim. 8GB ram ve 3060 ekran kartı ile oyun bana ultra performans seçeneğini sundu fakat pek oynanabilir gibi değildi. Gölgelere ve performansa ufak bir ayar çektikten sonra (çoğu şeyi orta/yüksek ayara çektim) sorunsuz ve kusursuz bir şekilde, kaymak gibi oynadım. Bu sefer de grafik gelişmelerinin tam olarak keyfini süremedim. Uzun lafın kısası; elinizdeki PC orta segment ya da üzeri değilse FS25 ile FS22 arasında çok büyük bir fark olmayacaktır görsel olarak.
Sahibinin gözü tarlaya gübredir
Grafik güncellemelerinden yeterince bahsettik, biraz da çiftçilik kısmına gelelim. Oyuna eklenen yeni ekinler ve hayvanlar benim çok hoşuma gitti. Pirinç ekebilmek çok büyük bir değişiklik. Tek bir ürün ne kadar değiştirir demeyin, tarlayı sulamak ve özel ekipmanlarla ekim/hasat yapmak oyuna ihtiyacımız olan yeniliklerden birini getirmiş.
Keçi ve su bufalosu (mandanın bir değişi) oyuna eklenen yeni hayvanlar. Keçiden süt alabiliyoruz ve bu sütü tanker ile almak yerine bakraç bakraç alıp kolayca satabiliyoruz. Yeni model mandalara henüz bakamadım, oyunda o kadar ilerleyemedim fakat oyuncuların yorumlarına göre ineklere kıyasla bakımı daha keyifliymiş.
Üretim kısmı da oldukça güncellenmiş. FS22’deki gibi kocaman kocaman fabrikalar satın almak yerine minik, kapasitesi düşük alet edevatlar ile bir süre idare edebiliyorsunuz ve para kazanma evresinin sıkıcılığını ortadan kaldırabiliyorsunuz. Buğday ek-biç-sat, para kazan un fabrikası al gibi monotonluklar yerine daha hemen oyunun başında oldukça ucuza un öğütmek için bir makine satın alıp palet palet unları dizebiliyorsunuz.
Harman demek davran demektir
Oyun iyi güzel de hiç mi sorun yok? Olmaz mı, tabii ki de var! Ben açıkçası oynarken hiçbir sorunla karşılaşmadım fakat özellikle Reddit üzerinde oyuncular birçok hatayla karşılaştıklarından bahsediyorlar. Bunlar arasında donanımsal hataya yol açan buglar da var oynanış keyfinin içine edenler de. Mesela haritanın belirli bir kısmına gidince oyunu çökenlerin sayısı oldukça fazla. Dümdüz yolda giderken bir anda görünmez bir duvara çarpanlar mı dersin, bir bitkiye takılıp traktörüne 300 takla attıran mı dersin hepsi mevcut. Fakat buna benzer şeyler Giants’ın kısa sürede düzeltemeyeceği problemler değiller. Gerçi bir yandan FS22’deki hataları düşünüyorum ve 4 yıl içerisinde ne kadarına yama geldiğini hatırlıyorum ve endişeleniyorum. Donanım kısmına hemen müdahale edilir fakat oynanışı bariz şekilde bozmayan ufak tefek sıkıntılara muhtemelen çok sonra yama gelir. Belki de gelmez…
Sonuç
FS25’te çevresel detaylar, toprak ve su etkileri, ışıklandırma ile makine detayları daha gerçekçi ve göz alıcı hale getirilmiş. Bu yenilikler, seriye görsel bir tazelik katıyor. Ancak, oyunu deneyimlemek isteyenlerin, daha yüksek grafik taleplerini karşılayabilecek bir sisteme sahip olmaları gerektiğini de unutmamaları önemli.
Özellikle grafik güncellemeleri ve toprak-su sistemindeki derinleşme, oyunu daha tatmin edici bir deneyim haline getirse de, bazı oyuncular yeni bir oynanış mekaniği eklenmediği için FS25’i yalnızca bir güncelleme gibi değerlendiriyor. Diğer tarafta özellikle tarım simülasyonu hayranları oyun deneyiminin daha akıcı ve derinleşmiş olmasından oldukça memnun. Hangi kategoriye kendinizi ait hissediyorsanız oyunu ona göre değerlendirip almayı ya da almamayı düşünebilirsiniz.
Evet ciftcilik zor ama meyvesi de guzeldir.
Bu oyun ile insAllah ulkemizde tarima yonelen gencler artar.
Bu minvalde yorumumu guzel bir siir ile bitirmek isterim:
Lombardini calisinca,
Sular caglayip cosunca,
Lombardini calisinca,
Urune urun katinca,
Lombardini calisinca,
Ne keyiftir ne keyif