Skyhill

    1
    15

    Daedalic Entertainment, hızla büyüyen bir yayıncı. Bizi birçok güzel adventure oyunuyla buluşturan firma büyüdükçe farklı türdeki oyunların da dağıtımını üstlenmeye başladı ve eskiden neredeyse yayımladıkları tüm oyunlar kaliteliyken, artık bu durum değişmeye başlamış gibi gözüküyor. Daedalic’in son dönemde yayıncılığını üstlendiği Skyhill de bence kötü tarafa düşen oyunlardan bir tanesi.

    Direkt yan cephe görüntüsünden kontrol ettiğimiz iki boyutlu bir survival oyunu olan Skyhill, ilk aşamada kötü grafikleriyle dikkat çekiyor. Basit grafiklere sahip olduğu için kötü dediğimi sanmayın; oyundaki grafiksel tarza herhangi bir isim vermek mümkün değil maalesef. Sanki Adobe Illustrator’da vektör vektör çalışılmış ve bunlar daha sonra oyuna entegre edilmiş gibi sıradan bir görüntü söz konusu. İlk aşamada böyle bir atmosferle karşılaşınca da haliyle oyuna karşı bir ön yargı da oluşuyor, önüne geçemiyorsunuz.

    skyhill04

    Olay Perry Jason’ın bir otelin en üst katındaki Penthouse kısmındaki suitinde gerçekleşiyor. Şehre biyolojik bir saldırı gerçekleştiriliyor ve herkes bir takım canavarlara dönüşüyor. Perry’i ise odası bir şekilde koruyor. Ne var ki karısı şehirde bir yerde ve kendisinin de bu otelden çıkması lazım. Ne yapacak; 100 katı birden aşağı inecek. Elbette ki asansörler çalışmıyor ve çalıştığı sıralarda bile ancak birkaç kat arasında hizmet veriyor. Perry 100 katı birden inmeye çalışıyor ama o güler yüzlü otel görevlileri, oda servisi, bellboy’lar, hepsi birer canavara dönüşmüş durumda. Üstelik Perry normal bir insan olduğu için açlıkla ve yaralanmalarla da baş etmek zorunda. Durum pek parlak değil, değil mi?

    Amacımız aşağı inip otelden çıkmak. Daha ilk dakikadan bir canavarla karşılaşıyoruz. Bununla baş etmek için otomatik saldırılar yapıyor veya ekranın altındaki tuşa basarak canavarın hangi bölgesine vurmak istediğimizi seçiyoruz. Canavarın bazı bölgelerine vurma şansımız çok yüksekken, bazı bölgelerine vuruş şansımız yarı yarıya düşüyor ama başarılı olursak güçlü bir saldırı yapmış oluyoruz. Buradaki savaşları sıra tabanlı, basit birer dövüş olarak düşünebilirsiniz. Kahramanımız oyunun ilerleyen aşamalarında çeşitli nesneleri silah olarak kullanabildiği için daha da güçlü saldırılar yapabiliyor lakin hiçbir dövüş, pek de kolay sonuçlanmıyor.

    skyhill02

    Otelin olayı odalara ayrılmış olması ve her odaya girişimizde tokluk puanımız düşüyor. 50 ile başlıyor olay, her odaya girişimizde bir sayı düşüyor. Odalara girdiğimizde de eğer bir canavar yoksa genellikle açılabilecek çekmeceleri, dolapları karıştırıp çıkıyoruz. Bazı odalarda NPC’ler de bizi karşılıyor ve bize görevler verebiliyor.

    Tüm bu oda araştırma işininse tek bir amacı var: Loot. Evet, oyunda başarılı olabilmek için mutlaka birçok eşya toplamak ve hatta bunları bir masada birleştirmek de gerekiyor. Bazen bir asansörü tamir etmeyi başarıyorsunuz ama burada harcadığınız eşya yüzünden ilerleyen kısımlarda zorluk yaşayabiliyorsunuz. Oyun tam anlamıyla bu eşya sistemi üzerinde dönüyor. Yüksek seviye eşyalar, sıradan eşyalar, birleştirilebilecekler, silah olarak kullanılabilecekler… Sanki Diablo’dayız!

    skyhill01

    Her ne kadar eşya sistemi oyunu biraz çekilir kılsa da aynı otelde, sürekli odalara girip çıkmanın ve oyunun hiçbir şekilde gelişmemesinin hoş karşılanabilecek bir yanı yok. Daha doğrusu oyun bolluğu yaşanan dünyamızda böyle bir oyunla uğraşmak pek mümkün değil.

    Kürşat’a da söylediğim gibi, “Bu oyun cep telefonları için bedava sunulan bir oyun olsa belki oynanırdı” diyorum tekrar. 26tl’lik satış fiyatıyla alınmayı hak etmiyor zira oyundaki her şey çok sıkıcı ve bayağı!

    Tuna Şentuna