Bugün retro olarak anılan o eski dönemlerde günlerimi harcadığım bir oyun türü de beat’em up oyunlarıydı. Bu oyun türünde kademe kademe gelen düşmanlarla genellikle yakın dövüşe giriyor ve bir bölgedeki düşmanları harcadıktan sonra hemen yan bölgeye geçerek ilerliyordunuz. Bu tür oyunlar içerisinde özellikle Final Fight ve Double Dragon oyunlarına ayrı bir sempati beslerdim. Ancak hepsinden fazla da Mighty Final Fights oyunu için ayrı bir sempati besliyordum.
Son günlerde oynadığım Street of Fury Ex, aynı bu geçmişte oynadığım oyunlar gibi bir beat’em up oyunu. Oyunun ilginç olan tarafı arka planlar gerçekçi çizimlere yaklaşmaya çalışırken, karakterlerde tamamıyla gerçek insan modellerinin kullanılmış olması. Gerek seçebildiğiniz karakterlerin gerekse düşmanlarınızın animasyonları görsellerden de anlayabileceğiniz üzere tamamen gerçek insan modellemeleri ile oluşturmuş. Her beat’em up gibi Street of Fury Ex de bir senaryoya sahip. Neden bölüm bölüm sürekli olarak kavga ettiğimizi, üzerimize neden düzinelerce düşman geldiğini bilmemiz lazım değil mi? O halde oyunun ana senaryosuna kısaca şöyle bir göz atalım.
Senaryoya göre Paris nasıl oluyorsa bir anda sokak çetelerinin kontrolüne geçiyor. Güçlü, güçsüz tüm suçlular bir anda şehrin her köşesine yayılıyor. Bu durumda Fransız hükümeti kendi başına bu istilanın önüne geçemeyeceğini anlıyor ve Los Angeles sokaklarından başka bir çete ile anlaşarak Paris’i istila eden diğer çetelerden arındırmasını ve asayişi sağlamasını istiyor. İşte biz de Los Angeles’lı bu çetenin karakterleri ile Paris’i temizlemeye çalışıyoruz. Koca Fransız hükümeti bir şey yapamazken tek bir çetenin Paris’in tümüne yayılmış bir istilayı durdurmaya çalışması da ilginç tabii ki.
Street of Fury Ex içerisinde dört farklı oyun modunu barındırıyor. Campaign modunda oyunun başında verilen yedi karakterden birini seçerek yukarıdaki senaryoya başlıyorsunuz. Bu yedi karakterin her biri farklı güçlerde. Kimisinin hızı daha iyiyken kimisi koydu mu oturtan cinsten karakterler. Her karakterin kendine has bir dövüş stilinin, kendine has üçer adet nihai yeteneğin ve farklı kombolar oluşturabildiklerini söylemem gerekiyor. Oyunda seviye atladıkça sekiz farklı yeni karakter daha açabiliyorsunuz. Bu karakterler de oyunda karşılaştığınız diğer düşmanlardan ayarlanmış. Bir bölümde üzerinize gelen düşmanların hepsini öldürdükçe yan sahneye ilerliyorsunuz. Bölümleri aştıkça yeni düşman çeşitleri çıkıyor. Kimisi sokak serserisi, kimisi patenci, kimisi rapçi,kimisi kendocu… Bu şekilde ilerledikçe bölüm sonuna kadar giderseniz boss ile karşılaşıyorsunuz. Bosslar da genelde oyun boyunca karşılaştığınız karakterlerin daha güçlüsü oluyor. Aslında bosslara özel tasarımların yapılması çok daha iyi olurdu; ancak yapımcı bu konu üzerinde fazla durmamış anlaşılan.
Oyunun bir diğer modu olan Versus’da ise aynı bilgisayar üzerinden 2-4 kişi arası savaşlar gerçekleştirebiliyorsunuz. Teke tek, ikiye bir, ikiye iki veya herkesin tek olduğu karşılaşmalar ayarlamak mümkün. Takımları istediğiniz gibi ayarlamak serbest. Ancak bu modu internet üzerinden çevrimiçi oynama mümkünatı yok. Yani oyunun çoklu oyuncu modu yalnızca aynı cihaz üzerinden arkadaşlarınızla bir araya gelerek oynanabiliyor. Hatta aynı durum Campaign modu için de geçerli. Co-op olarak oynayabileceğiniz Campaign modunda da arkadaşlarınızla aynı cihaz üzerinden oynamanız gerekiyor.
Kalan iki mod ise Survival ve Challange’dan oluşuyor. Seviye altıya ulaştığınızda açılan Challange modunda birkaç bölüm bulunuyor ve istenilen seviyelere ulaştığınızda diğer Challange bölümlerini de aşabiliyorsunuz. Challange modunda üzerinize gelen düşmanları en kısa sürede öldürmeye ve bu şekilde en yüksek puana ulaşamaya çalışıyorsunuz. Aldığınız puana göre 1-3 arasında yıldız alıyorsunuz. Survival modu ise seviye 12’de açılıyor ve seviye atlamak için en iyi oyun modu olduğunu söyleyebilirim. Survival modunda karakterinizi seçtikten sonra üzerinize akın akın düşmanlar geliyor ve ölene kadar bu düşmanlarla savaşıyorsunuz. Ne kadar hayatta kalmayı başarırsanız o kadar çok tecrübe puanı kazanıyor ve seviye atlıyorsunuz. Başta da dediğim gibi bu şekilde oldukça hızlı seviye atlayabiliyorsunuz.
Bu oyun modları dışında başka bir oynanış sunmuyor Street of Fury Ex. Oyunda ara sıra oluşan mizah ögeleri tebessüm etmenize yol açabiliyor. Ancak özellikle karakter animasyonlarının zaman zaman berbatlaşması durumu ve arka plan tasarımlarının özensizliği göze çarpmıyor değil. Bunun dışında oyunda çevre etkileşimi çok daha iyi olabilirdi. Eski günlerde özellikle Double Dragon’dan hatırladığım çöp kovasını alıp fırlatma, çevredeki eşyaları kullanabilme imkanı, hatta düşmanın elinden düşen silahı kullanabilme gibi oynanış detayları olsaydı oyun beni çok daha tatmin edebilirdi. Yine de bağımsız yapımcı Guard Crush Games eğlenceli; ancak kısa süre sizi oyalayabilecek bir oyun hazırlamış. Günümüz jenerasyonu belki burun kıvırabilir; ancak beat’em up oyunlarını özleyenler için güzel bir seçenek olabilir.
Enes Özdemir