div class="empower-ad" data-empower-zone="157462">

Sailaway’i test ettik!

- Advertisement -

Çoğu insanın simülasyon konusuna mesafeli durduğunu ve simülasyonları çok sevmediğini biliyorum.

Burada, Sailaway hakkında ilk bakışa başlamadan önce, simülasyonlar hakkında önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Simülasyonlar çoğunlukla “oyun” değildir, dolayısıyla herkesin simülasyonları sevmesini bekleyemezsiniz. Simülasyonu, bir aracı kullanmayı öğrenmek isteyenler için yardımcı yazılımlar olarak düşünmenizi tavsiye ederim.

Mesela, geleneksel olarak yaptığım gibi, Chip’teki Selçuk İslamoğlu’ndan örnek verme noktasına gelecek olursak, kendisinin en büyük tutkusu kamyon kullanarak dev coğrafyaları geçtiği yolculuklar. Selçuk hem tır kullanmayı bilmiyordu hem de bir tırı yoktu ama yıllar önce bu tutkusunu kamyon simülatörleri ile bir nebze giderebileceğini fark etti ve kısa sürede tır simülasyonlarının büyük tutkunu haline geldi. Bugün artık, herhangi bir tırı park alanından çıkarıp, binlerce kilometre götürerek, yükünü rahatlıkla boşaltabilecek bir şoföre dönüştü.

Benzer bir hikaye de benim başımdan geçti. 15’li yaşlarımda otomobil kullanmaya çok hevesliydim ama haliyle evdekiler otomobili altıma vermiyordu.

Klasik bir Türk genci böyle bir durumda babasının uyumasını bekler ve gizlice arabasını kaçırır. Mahalleden topladığı 15 arkadaşını otomobile doldurup muhtemelen gece boyunca üç beş kazaya karışır ve son sürat kaçarak arabayı otoparka geri koyar, gizlice eve girip hiçbir şey olmamış gibi yatağına girer. Sabah uyanıp işe gitmek üzere evden çıkan baba ise pert olmuş arabasını otoparkta görünce kalp krizi geçirmeye fırsat bulamadan polis ekipleri kapıda belirir ve çarpıp kaçma suçundan babayı alıp karakola götürür…

- Advertisement -

İşte bu sonla karşılaşmamak için ben de 15’li yaşlarımda kendimi otomobil simülasyonlarına vermiştim. Sonuçta 18 yaşımda ehliyeti alırken, 40 yıllık şoför gibi direksiyonu büyük ustalıkla kullanıyor olmam, aracın hızını doğru ayarlayabilmem gibi detaylar direksiyon hocalarını şaşırtmıştı. Ya da beni de boş verin, bugün bir uçağı uçurmak isteyen herkesi önce simülasyon eğitimine sokuyorlar. Hatta öyle ki, İngiltere’de bir havayolu, online hesabınızla oynayabildiğiniz Flight Simulator‘de belli bir saatin üzerinde uçuş süresine sahip olan oyuncuları, kendi uçaklarında pilot olarak çalışmaları için eğitime çağırıyor…

Anladığınız üzere, simülasyonlar aslında bir “eğitim” yazılımıdır. Olaya böyle bakmaya çalışın. Sailaway de bu tanıma tam anlamıyla uyan, yelkenli tekne eğitimi veren bir simülasyon.

Uçak, otomobil, tır, denizaltı, uzay gemisi simülasyonlarını çok görebiliyoruz ama ne yazık ki, özellikle yelkenli tekne kullanabileceğimiz bir simülasyon bulmak çok zordu. En bilinen yelkenli simülatörü, Sail Simulator 5, 2010 yılında piyasaya çıkmıştı ve 7 senedir yeni bir simülatör göremiyorduk. Sail Simulator, 2005’en beri devam eden bir seriydi ve halen özel bir yelken eğitim kurumu tarafından online satışına devam ediliyor ama artık herkes teknolojisinin eskidiğinin farkında. Diğer bir simülatör, SailX ise daha çok multiplayer yelken yarışlarına odaklanmış, online, ücretsiz bir oyun ve pek de ahım şahım bir yapım sayılmaz.

Sailaway, bir yelkenlideki tüm dinamikleri canlı şekilde deneyimleyebileceğiniz, teknedeki her halatın ne işe yaradığını öğrenebileceğiniz ve bu halatları doğru şekilde kullanmak zorunda olduğunuz, detaylı bir yelkenli simülatörü. Elbette dilerseniz, her şeyi otomatiğe bağlayıp sadece dümeni çevirebileceğiniz otomatik modu da bulunuyor ama simülatörün asıl amacının, yelkenli tekne kullanmayı öğrenmek isteyenlerin bir türlü bulamadığı o detaylı simülatörü sunmak ve Sailaway bu işi başarıyla yapıyor.

Simülatörün etkileyici bir özelliği de canlı hava durumunu baz alıyor olması. Yani oyun dünyayı birebir ve anı anına ekranınıza getiriyor. Örneğin, geminizi nerede yüzdürüyorsanız, o anda orada gerçekten var olan hava koşullarıyla karşılaşıyorsunuz. Hava karanlıksa, ekranınızda da güneş batıyor, gerçek dünyada o noktada rüzgar hangi kuvvetteyse, simülatörde de o rüzgarı yiyorsunuz. Gerçek hayatta orada hangi dalga boyu varsa, simülatörde de o dalga boyu ile karşılaşıyorsunuz. Dolayısıyla, yelkenlisiyle Atlantik’i geçmek gibi bir hayali olanlar, şansını önce bu simülatörde denemek isteyeceklerdir.

Benzer şekilde, yelkenli kullanma becerisini geliştirmek isteyen, dünya çapındaki çok sayıda yelken sevdalısı da Sailaway’e akmış durumda. Bu simülatörü bir “oyun” olarak değerlendirebileceğimiz tek detay, online yarışları. Oyuna multiplayer olarak katılırsanız, diğer oyuncuların düzenlediği yarışlara katılabilir ve yelken yarışları heyecanını yaşayabilirsiniz.

Sailaway, deniz sevdalısı insanların uzun zaman beklediği bir simülasyondu, umarım görsel açıdan da kendini geliştirerek erken erişimden hakkıyla çıkmayı başarır.

Beklenti: 4/5

Kinguin‘den uygun fiyata satın almak için: Tıklayın

Cem Şancı

Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Önerilen Haberler