Armello

    0
    16

    Masal kafasından pek hazetmem, niyeyse hep yapmacık gelmiştir bana, çocukluğumdan beri… Dolayısıyla pek öyle masal kültürüm de yok ama tabii illa ki kulağımıza çalınan birkaçı olmuştur.

    Ama tabii bir konseptin masal havasında olduğunu anlayamayacak kadar da katli vacip değilim. Armello, masal havasında bir oyun mesela. Hikayede aslanlar, kurtlar, tavşanlar cirit atıyor. Oyundaki görselliğe bakarsanız, ustaca tasarlanmış bir masal dünyası… Hikaye demişken, ondan da bahsedelim. Efenim, vakti zamanında bir Aslan Kral varmış ve ülkesini güçlü ve adil bir kral olarak (Aslan ya, ondan.) refah içinde yüzdürürken, kötü güçlerce ele geçiriliyor ve civataları gevşiyor. Ülkenin diğer klanları da (Kurt, Tavşan, Fare, Ayı) bu karmaşayı fırsat bilerek kralı bir şekilde tahtından indirip yerine geçmenin peşine düşüyor.

    İşte Armello, aşağı yukarı böyle bir oyun ama detaylarına da bakmak lazım. Oyun zaten herşeyin en başında sizi bir Prologue bölümüne davet ediyor ve burada hem hikayeye hakim oluyorsunuz, hem oynayacağınız karakterleri tanıyorsunuz, hem de oyunun bizzat kendisinin nasıl oynanacağını az çok öğreniyorsunuz. Kurt klanı, savaşçı karakterli bir klan. Tavşan klanı daha çok büyülü yeteneklere hakim. Fare klanı tahmin edeceğiniz üzere gizlilik üzerine kurulu yeteneklere sahip. Ayı klanı da bir nevi Druid kafasında, doğasal büyüler falan, anlayın işte…

    Armello_03.1396961832

    Armello, sıra usulü oynanan bir oyun. Aslında bir yandan, birçok oyun mantığının harmanlanmış bir hali duruyor karşınızda. Aslında ilginç ve popüler bir yanı da var, Game of Thrones kafası yaşayan bir oyun ki oynarsanız kesin dikkatinizi çekecektir, oyunun o masalsı müziklerinin arasına yerleştirilmiş bazı Game of Thrones melodilerini yakalayabilirsiniz. Bir masaüstü strateji oyununu alın, buna şu meşhur kart oyunlarını serpiştirin, yine masaüstü FRP oyunlarında kullanılan o ilginç zarları da ekleyin, Armello gibi bir oyun çıkacaktır ortaya. Olayın özü bu ama tabii daha da derine inmek lazım.

    Az önce de bahsettiğim gibi, sıra usulü oynuyoruz oyunumuzu. Çok geniş bir haritamız yok ki önce bu haritayı tanıtmam lazım size. Haritanın merkezinde Aslan Kral’ın sarayı bulunuyor. Ortalığa serpiştirilmiş bataklıkların, viranelerin, mezarların, kasabaların ve diğer aklıma gelmeyen parçaların ayrı ayrı olayları var. Mesela bataklıklardan geçerse yolunuz, 1 canınıza elveda demek zorunda kalırsınız. Armello’yu bu şekilde, o anki AP (Action Point) miktarınıza göre karış karış gezebiliyorsunuz. Yolculuğunuz sırasında size kartlar da yardımcı oluyor. Bu kartlar silah, yol arkadaşı ve büyü kartları gibi farklı farklı modellere sahip ve tabii ki her birini doğru yerde, doğru zamanda kullanmanız lazım. Tercihinize göre bir klan seçip, rakiplerinizi bir şekilde alt ederek Aslan Kral’ı devirmeli ve tahta oturmalısınız.

    12

    Peki o zarlar ne alaka diyeceksiniz, ona da gelelim. Oyunda kapışma sahnelerini zarlarınızla oynuyorsunuz. Burada üzerinizde olan eşyalar, silahlar ve hatta kartlardan da yardım alarak kazanma şansınız yükselebiliyor ama işin büyük kısmı zarlarda. Zar ne gelirse o… Zar tutmak gibi bir şansınız da yok tabii ki. (Olayın tavla boyutuna inmesi gerekmezdi ama, oldu.) Yani kısacası, olay zarlar da olsa yeteneklerinizi iyi tanıyarak iyi hamleler yaparsanız, krallığa doğru giden yolculuğunuzda pek sorun yaşamazsınız. Ama tabii işin içerisine multiplayer girerse, o zaman bazı şeyler zorlaşabilir.

    Evet, oyunun multiplayer tarafı da var ve asıl eğlence burada ama burada şöyle bir tuhaflık da var, bir hamle oyunuyla muhattap olduğumuz için sıranın bize gelmesi epey zaman alabiliyor. Düşmanlarınız birer insan sonuçta ve hamle yapmak için düşünmeleri lazım. Yani bu taraftan bilgisayara karşı oynarkenki olduğu gibi akıp giden bir oyun beklemeyin. Yeterince vaktiniz ve sabrınız varsa, taktiksel detaylardan hoşlanıyorsanız, masalsı bir atmosfer de eğer hoşunuza giderse veya en azından rahatsız etmeyecekse, Armello’yu rahatlıkla kütüphanenize ekleyebilirsiniz.

    Ertekin Bayındır

    01