Rfactor’ü bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum. ISI tarafından yaratılan bu online yarış “motoru” piyasaya çıktığı günden beri aradan geçen on senede halen canlılığını yitirmiş değil. Bu süre zarfında yüzlerce bedava mod ve pistle şenlendirilen platform zaman içinde Reiza Studios gibi firmalar tarafından da geliştirilerek çok detaylı ve kimi zaman da ücretli modlara kavuştu. Stock Car Extreme bunlardan birisi ve Avrupa’da çok fazla bilinmese de Güney Amerika’da oldukça popüler olan Stock Car V8 serisini konu alıyor, tahmin edeceğiniz gibi ilk Rfactor oyununun fizik motoru üzerine kurulmuş ve ciddi şekilde geliştirilmiş durumda.
Stock Car V8 serisi tek bir araç şasisi üzerine iki farklı markanın (Chevrolet ve Peugeot) görünümleri giydirilmiş araçlardan oluşuyor ve oyun bunun dışında klasik touring araçlarından tutun da klasik ve yeni F1 araçlarına kadar hiç de fena sayılmayacak bir araç yelpazesine sahip. Son derece detaylı fizik modellemesine sahip bu araçların her birine alışmanız, her birinin hakkını verebilmeniz için ise direksiyon başında saatler geçirmeniz gerekiyor.
Stock Car Extreme’in en önemli iddiası gerçekçi sürüş fizikleri olduğuna göre, bu noktadan başlayabiliriz. Rfactor’ün fizik yeterliliği asla yerlerde sürünmese de asla bir Grand Prix Legends seviyesine yükselememişti bilindiği gibi. Reiza tam bu noktada devreye girmiş ve fizik motorunun sınırlarını öyle bir zorlamış ki, muhtemelen ISI çalışanları bile oyunun fizik motorunu tanıyamamıştır. Yaptığınız her bir hatalı fren lastiklerinizi parçalıyor, sertçe vurduğunuz her kerb aracı altınızdan alıp götürüyor, her bir iyimser geçiş denemesi ise felaketle sonuçlanıyor. Araçların setup değişikliklerine verdiği tepkiler neredeyse Assetto Corsa seviyesinde, her bir değişikliğin etkisini pist üstünde anında hissetmek mümkün. Aracın depodaki benzin miktarı, lastiğin o anki ısısı ve fren dağılımı gibi detaylar tur zamanlarınız ve pist dışı ziyaretleriniz üzerinde çok ciddi bir etkiye sahip.
Oyunda yer alan pistler RedBull Ring haricinde Brezilya’da yarışılan mevcut pistler arasından seçilmiş ve sayıları çok fazla sayılmaz. Hemen aklınıza kötü şeyler getirmeyin, pistler gerçekten gayet iyi modellenmiş ve her bir detayı, defosu ile aynen oyuna aktarılmış. Şansımıza Jacarepagua ve eski Interlagos gibi bazı efsanevi pistler de oyunda yer almış durumda, zaten genel anlamda Brezilya’daki pistlerin neredeyse tamamı teknik olarak birbirinden farklı ve keyifli pistler.
Tabii grafikler, peh. Şimdiye kadar ettiğimiz övgü dolu cümleleri şu an itibariyle unutabilirsiniz çünkü oyun grafiksel açıdan günün gereklerini kesinlikle yerine getiremiyor. Pistler detaylı olsa da texture çözünürlükleri dillere destan. Daha önce Rfactor için pist tasarım işine girmiş biri olarak oyun motorunun sınırlarını biliyorum, bu bakımdan Reiza Studios’un elinden geleni yaptığını söylemek mümkün. Ayrıca oyunun yükleme süreleri de C64 günlerini hatırlatan cinsten, pistler yüklenene kadar kendinize gidip bir kahve yapmanız mümkün, hem bunun sinirleri yatıştırıcı etkisine yarışta da ihtiyacınız olacak, zira yaptığınız ufak bir hatada pist kenarından diğer sürücülere yumruk sallar halde bulacaksınız kendinizi.
Oyunun bir diğer kuvvetli olduğu konu online kodu. Son derece akıcı yarışlara izin veren online kodu sayesinde hemen hiç lag yaşamadan gayet keyifli saatler geçirmeniz mümkün. Tabi bunun için önce dolu server’lara veya beraber yarışacak bir arkadaş grubuna ihtiyacınız olarak, zira server’ların dolup taştığını söylemek mümkün değil.
Oyunun beni en fazla şaşırtan özelliklerinden biri, neredeyse harddisk’imde Rfactor+20 farklı modun kapladığı yeri tek başına kaplıyor olması. Oyunun 10gb civarında bir download’u ve 14gb kadar da yer ihtiyacı var. Ayrıca henüz denemesem de, biraz el becerisiyle Rfactor için tasarlanmış çoğu pisti destekleyeceğini düşünüyorum. Bugün itibari ile sayısı küçük bir ülkenin silahlı kuvvetleri mevcudunu aşan bu pistlere internet üzerinden free olarak ulaşabilmeniz mümkün.
Oyunu on senedir kullandığım Logitech DFP direksiyonumda test ettim, diğerlerinde deneme şansım olmadı ama Rfactor üzerindeki tecrübelerimden dolayı, her direksiyon seti ile gayet uyumlu çalışacağını tahmin ediyorum. Oyunun force feedback desteği elden geçirilmiş (-bir Asetto Corsa değil yine de) ve kısa süre içinde kollarınızın yorulmasına sebebiyet verecek ölçüde kuvvetli bir tepkimeye sahip. Hani öyle %100 FFb desteğini kullanmak istemeyebilirsiniz, benden söylemesi.
Bir de oyunun basına iletilen versiyonunda Fraps ile ciddi bir uyumsuzluk söz konusu. Fraps çalışırken defalarca masaüstüne atıldım ancak ileride yama ile bu sıkıntının düzeleceğini düşünüyorum. Ayrıca optimizasyonun muhteşem olduğunu da söyleyemem, özellikle araç sayısının arttığı anlarda fps düşmeleri yaşanıyor.
Oyunun herkese göre olmadığı oldukça aşikar, o kadar aşikar ki bu paragrafa ‘oyun’ diye başladığım için bozulanlar olacaktır. Bununla birlikte fiyatı da öyle çok ucuz sayılmaz, yarışlarda çeşitlilik arıyorsanız da çok yanlış bir yere baktığınızı gözünüze sokacak kadar cimri. Buna direksiyonsuz olarak denendiğinde oyuncunun midesine kramplar geçirtecek kadar da zor olmasını da ekleyin. Buyrun size gelecek Level 400.sayısındaki potansiyel ‘kimseye oynatamadığımız harika oyunlar’ dosya konusunun adaylarından biri.
Oyunu değerlendirirken simülasyon değeri kadar, sıradan oyunculara da ne kadar hitap ettiğine bakmak durumundayım bir oyun yazarı olarak, bu açıdan bakıldığında da oyun ‘elit’ seviyede bir simülasyon ve ‘eli yüzü düzgün’ bir yarış oyunu olarak değerlendirilmek durumunda. “Yahu simülasyon yönünü övüp durmuşsun, bu puan ne peki?” diyeni oklava ile kovalarım, baştan anlaşalım 😉
İyi tarafından bakalım, isterseniz kamerayı kokpitten klasik “ata binme pozisyonuna” alabilir, hatta sürüş yardımlarını açarak aracı neredeyse kendi kendine pisti turlayabilir hale bile getirebilirsiniz, bakın bunu da sona sakladım. Bu oyundan bir şekilde haberdarsanız zaten ne aradığınızı ve ne ile karşılaşacağınızı biliyor olmalısınız. Bir şekilde denk gelip edindiyseniz ve simülasyon deyince midenize kramplar giriyorsa da şimdiden geçmiş olsun, çünkü oyun bundan başka pek az şey vadediyor arkadaşlar.
Kürşat Zaman