Öncelikle şu “Remastered” konusuna bir girişmek istiyorum müsadenizle. Yeni konsollar çıktı çıkalı, yeni oyun duyuruları kadar Remastered haberi almaya başladık. Bazı başlıklar hakikaten iyi düşünülmüş olsalar da bazıları var ki “Ne gereği vardı ki?” dedirtiyor insana. Misal, bayıla bayıla oynadığım Resident Evil HD Remastered, bence bu mantık için biçilmiş kaftan. Neden? Çünkü çok eski ve dolayısıyla birçoğumuz tarafından oynanmamış bir oyun. Peki sorarım size, hakikaten ne gerek vardı God of War 3 Remastered gibi bir başlığa?
GoW 3’ü çok severim, yanlış olmasın. Muhtemelen beş veya altı kez bitirmişimdir. Hadi diyelim ki bu Remastered versiyonu PS3’ü olmamış ve gaza gelip bir PS4 almış bulunan bir adam için çok iyi bir fırsat. Peki ben ve birçoğumuz gibi PS3’ten PS4’e bodoslama geçenler için bir nevi küfür değil mi? Üstelik bu kulvardan müşteri söğüşlemek fazlaca tatlı gelmiş olmalı, birbiri arkasına çıkıyor Remastered oyunlar. En azından Remake yapın ki bir anlamı olsun kardeşim, değil mi yani!?
GoW 3’ün hikayesini anlatmak gibi bir niyetim yok şu anda ki “Benim böyle bir hikayeden haberim yok!” diyenin ağzına terlik atarım zaten. Oyun oynuyorum diyen adamın yolu, GoW 3’ten illa ki geçmiştir, kaçarı yok. Kratos’un kafayı iyice tırlatıp Zeus’un ve diğer tanrıların peşine düşmesidir hikayemiz özet olarak. İkinci oyunun bittiği yerden başlar, Zeus’un gebermesiyle ve dünyaya kaosun hakim olmasıyla sona erer. Ama bu iki uç arasında öyle şeyler olur ki aynı hikayeyi bitirip bitirip baştan oynamak kaçınılmazdır.
Tüm bu hikayenin Remastered olacağını haber almıştım ve kendi kendime dedim ki “Arkadaşım, oyunun kendisi Remastered gibi zaten, daha neyini cilalayacaklar?!” Dün itibariyle oyunu oynamaya başlayınca da fark ettim ki sanırım haklıyım. Karşımda bir Remastered oyun yok gibiydi nedense. GoW 3’ün orijinal hali beni yeterince, hatta yeterinden fazla doyurmuştu zaten. O görsel kalite nadir rastlanır cinstendi ve gördüm ki GoW 3 Remastered dediğimiz şey, o kalitenin üstüne pek bir şey katamamış. Keza, eski bug’lardan ve görsel sapıtmalardan bazıları hala olduğu gibi duruyor.
Ama şöyle bir gerçek de var, o kadar özlemişim ki GoW 3’ü… İlk oturuşta Hades’i kestim, az önce de Hercules’ün kapısına dayandım. Muhtemelen birkaç defa daha oynar ve bir kez daha bitirmiş olurum. Hatta madem elimizde Remastered gibi bir şey var, bir de video serisi yaparız, hatta ve hatta oyunu şöyle Hard Mode’da oynarız, şık olur. (Çok yakında!)
GoW 3 Remastered’ın tek güzel yanı ne olmuş biliyor musunuz? Sony Türkiye sağolsun, oyunu Türkçe’ye çevirmiş. Türkçe’ye çevirmiş derken, dublaj yok. Menüler tamamen Türkçe ve Türkçe altyazılar eklenmiş. Hani genel kapsamda kendine hemen hemen hiçbir şey katmamış olan bir Remastered projesi, biz Türklere özel bir proje oluvermiş. Gerçi oyunun çok ağır bir İngilizcesi yok, az buçuk bir İngilizce ile olan biteni kavrayabiliyorsunuz ama hiç İngilizcesi olmayanlar için ideal bir fırsat. Çeviri de gayet başarılı olmuş ama küçük de olsa bir çeviri hatası beni benden aldı, bahsetmeden geçemeyeceğim.
Kratos’un Athena’nın ruhuyla ilk karşılaştığı sahnede, Athena zavallım bizimkine “I have missed you Spartan” diyor. Yani diyor ki “Seni özledim.” Bizimki de bizzat Athena’yı kestiği için yarı pişman “I… I dont…” deyiveriyor. Yani burdan “Seni öldürmek istememiştim.” gibi bir hissiyatın çıktığı bariz belli ama çeviriye bak: “Ben özlemedim!” Yemiin ederim kahkaha attım.
Kıssadan hisse, GoW 3 Remastered, çok da gereği olan bir oyun değil. Oyunu daha önce oynadıysanız, tekrar oynamanıza hiç gerek yok zira dediğim gibi, öyle ahım şahım bir görsel yükseliş yok ortalıkta. Ha, ilk defa GoW 3 oynayacaksanız, hayat size güzel. Hem Türkçe oyun, hem de az da olsa daha iyi bir görsel kalite söz konusu. Hatta bu ikinci tayfadansanız, alın ve tadın bu epik efsaneyi, ayıptır. Oyunun benim gözümdeki puanı da değişmedi bu arada, olduğu gibi duruyor.
Ertekin Bayındır