İlk Kingdom Rush, beni devre dışı bırakan oyunlardan biriydi; hatta son üç bölümünü geçmem çok uzun bir vakit almıştı ki arkadaşımın düğününde bile manyağa bağlayıp oynamıştım oyunu. (Pişman değilim.)
Frontiers’ın geleceğini ilk duyduğumda paniğe kapılmıştım, sebebi belliydi: En sevdiğim mobil “tower defense” oyununun ikincisi geliyordu. Kayıp saatlerin ve kayıp günlerin hesabını düşünmeden daldım ve görüşüm net: İlk oyunu dövecek şekilde güzel bir gelişme söz konusu. Yine uzun menzilli okçular var, yine ağır zırhlıları dağıtacak büyü güçleri mevcut. Gelen düşmanlarda büyük yenilikler var; kimisi büyü korumalı, kimisi durmaksızın çoğalan türde… Bunun dışında kahramanlarımız var; bazıları menzilli okçular, diğerleri yakın dövüş ustası. Girdiğimiz her mücadelede sınıf atlıyorlar ve kazandığımız her bölümden sonra onların gelişimine yatırım yapıyoruz. Ben bu kahraman olayında menzilli okçu taraftarıyım, hiç yakın dövüşçüyü kollamakla uğraşamadım. O yüzden gelen düşmana göre savunma yapıp bir de son noktada kahramanla etrafı savunduğum zaman huzuru buldum. Bunun dışında sahip olduğumuz savunma binalarını geliştirme olayı halen devam ediyor ve her oyun sonrası kazandığımız puanlarla onların da güçlerini katlıyoruz. Gelen son yenilikse “cevher” puanları; bunları oyun içinde biriktiriyor ve oyun sonunda düşmanı patlayıcılarla karşılama, fazladan beş can ve dondurma gibi özelliklerle engellemeye çalışıyoruz.
İşin özü, Kingdom Rush, mobil oyunların en iyilerinden biri. Çok net konuştum ama öyle. İnanmıyorsanız deneyin. Nasıl olsa o ücret ziyan olmayacak.