Mortal Kombat X

    0
    21

    Öndeyiş
    Scorpion ile Sub-Zero, bir kez daha büyük savaşta karşılaştıklarında birbirlerine bir söz verdiler: Ölüm onlar için sadece bir başlangıç ve savaş onların kan bağının adı olacaktı.
    Ve onlar savaştılar…
    Günler, yıllar süren bir mücadelede kıyasıya dövüştüler.
    Bilmiyorlardı ki kazanan, onların büyük nefreti değil, Mortal Kombat arenasının sonsuzluğuydu…

    mkx01

    10
    Her ne kadar Scorpion ve Sub-Zero’yla giriş yapmış olsak da, yeni nesil, yepyeniye yakın, onuncu Mortal Kombat sadece bu iki ünlü karakterin etrafında dönmekten çok daha ötede.

    Birkaç yıl önce, NetherRealm Studios’un Mortal Kombat’ı tekrar arenaya döndürme başarısından sonra, herkes daha fazla Mortal Kombat ararken buldu kendini ve yeni nesil için hazırlanan onuncu oyunun sinyalleri verildiğinde devasa bir heyecan oluştu. Yapımcılar önceki oyunun başarısını iyi bildiklerinden kendilerini riske de fazla atmadan, seriyi bambaşka bir noktaya taşıyacak bir oyun hazırlamak yerine, önceki oyunun izinden ilerleyen, temkinli adımlarla ilerlemiş bir oyun ortaya çıkartmış durumda.

    Mortal Kombat X zaman zaman bir adım önde, zaman zaman da biraz geriye düşmüş, yeni dövüş tutkumuz. Başlıyoruz…

    9
    Bir önceki MK oyununu oynayanların evinde hissedeceği MKX, bize yine şahane diyemeyeceğimiz bir hikaye modu sunuyor. Hatırlarsanız önceki oyunda da sürpriz bir biçimde eğlenceli olan bir hikaye kısmı bulunuyordu ve burada da konu devam ediyor.

    25 yıl sonrasındayız bu sefer. Johhny Cage ile Sonya Blade’in çocukları olmuş. Olmuş derken, Cassie Cage adındaki kadın, bayağı bayağı “olmuş.” Jax’in kızı Jacqueline Briggs de sahnede, Kenshi’nin oğlu Takeda da, Kung Lao’nun izinden giden Kung Jin de… Yani bir genç nesil durumu var fakat bu, tanıdık karakterlerin oyundan uzaklaştığı anlamına da gelmiyor.

    Hikayeye göre Outworld ile Earthrealm, yani Dünya arasında bir barış hüküm sürmekte, Shao Khan çoktan cezalandırılmış (Yenmek ne zordu onu!), Shinook’ın izine rastlanmıyor. Her şey iyi giderken, Johnny Cage genç arkadaşları sınavlara tabi tutarken, Kotal Khan’ın hükümdarlığındaki Outworld’de bir iç savaş boy gösteriyor. Mileena’nın olay çıkartmasıyla başlayan bu kaos büyüyor ve Earthrealm’e de sıçrıyor, Shinook’ın da ortamda boy göstermesiyle işler hepten karışıyor. Biz de –aynı önceki oyunda olduğu gibi- bu hikayeyi farklı karakterlerin gözünden yaşıyor ve bolca dövüşe karışıyoruz.

    Bu sefer farklı olarak ara sahnelerde bir QTE, yani tuşlara zamanında basma oyunu da yer alıyor ve bu sayede sahneleri tetikte izliyoruz. Dövüşler yine hikayeyi gözünden gördüğünüz karakter ve karşısına çıkan ünlü kahramanlar arasında yaşanıyor, Fatality imkanı çok kısıtlı bir şekilde önümüze sunuluyor.

    Hikaye önceki oyuna göre %25 oranında daha kısa ve açıkçası pek etkileyici de değil. Düz bir oynanış olması da NetherRealm’in, “Bu defa hikaye kısmı acayip iyi olacak!” söylemleriyle ters düşüyor. Karakterleri öğrenmek, Koin ve tecrübe puanı kazanmak için güzel bir ortam sunsa da hikaye modu çok daha iyi olabilirdi.

    mkx02

    8
    Bu defa kimler var? Scorpion ve Sub-Zero cepte. Kano ve ezeli rakibi Sonya Blade de burada. Johnny Cage, kızı Cassie Cage, az önce bahsettiğimiz Takeda, Jacqueline Briggs ve Kung Jin de yeni karakterler olarak aramızda. Onlara Ferra/Torr adındaki enteresan ikili ve Kitana ile Mileena eşlik ediyor. Outworld’ün enteresan karakterlerinden D’vorah ve Kotal Khan’ın yanında Quan Chi ve Shinook, karanlık isimleri oluşturuyor. Hafif yaşlanmış Kung Lao ile Liu Kang’in de yer aldığı karakter listesini de Ermac, Erron Black, Kenshi, Raiden ve Reptile kapatıyor.

    Her karakterin üç farklı dövüş stili bulunuyor ve bu konunun detayını yine bu sayfalarda bir yerde verdik. Farklı dövüş stilleri sayesinde de oyundaki karakter sayısını tam olarak üçe katlayamasanız bile bence iki katına çıkartabilirsiniz zira bazı karakterlerin oynanış şekli, o karakteri bir hayli değiştirebiliyor.

    7
    Yeni karakterlerimize şöyle bir göz atalım. Cassie Cage tam olarak anne ve babasının bir karışımı. Elindeki silahı da hiç çekinmeden kullanan Cassie, hızlı karakterleri sevenleri mutlu edecektir. Jacqueline’i maalesef pek sevemedim, ona değinemeyeceğim. Takeda bir hayli enteresan bir karakter ve teknolojik zırhı ve teknolojik kırbacı sayesinde fantastik hareketler yapabiliyor. Düşmanı şaşırtmak için iyi bir karakter olmuş. Böceklerle arası iyi olan D’vorah’ı kontrol etmesi biraz güç ve çok güçlü bir karakter de sayılmaz. Ben pek sevemedim. Kotal Khan acayip yavaş bir karakter ve özel hareketlerini kullanmak da çok güç. Oyunda büyük mücadele isteyenler bu karakteri seçip debelenip dursunlar. (Ya da ben beceremedim, o da var.)

    Oyuna eklenen en enteresan karakterlerden biri olan Ferra/Torr, aslında iki karakterin birleşmiş hali gibi. Küçük çocuk devin sırtında oturuyor ve dev zaman zaman onu ekran boyunca fırlatıp garip hareketler yapabiliyor. Bu karakterin bir varyasyonunda dev tek başına da savaşabiliyor. Güçlü karakterleri sevenler Ferra/Torr’a mutlaka göz atmalı.

    Online arenada en fazla kullanılan karakterlerden biri olan Erron Black ise karizmatik bir silahşor. Her ne kadar sahip olduğu özel hareketler beni çok sarmasa da dengeli bir oynanışa sahip.

    Önceden tanıdığımız diğer tüm karakterler de sahip oldukları varyasyonlarla yine ilgi çekici haldeler. Benim şahsi tercihim Ermac, Scorpion ve Sub-Zero etrafında döndü, heyecanla Smoke’un da gelmesini bekliyorum.

    mkx03

    6
    Dövüşler yine iki boyutlu arenada gerçekleşiyor, yine amacımız karşı tarafı pataklayarak sağlık barını sıfırlamak. Bunu yaparken yine özel hareketler kullanıyor, yine zıplayıp uçan tekmeyi basıyor, yine komboları rakibimize yedirmeye çalışıyoruz.

    Bildiğiniz üzere Mortal Kombat serisi hiçbir zaman “özgür kombolara” izin veren bir oyun olmamıştır. Bu durum MKX’te de devam ediyor ve kombo listesinde yer almayan bir hareket kombinasyonunu denerseniz, bu kombodan sayılmıyor. Bu da sizi bazen kombo olması gereken hareketleri yaparken kombo sayılmaması durumuyla baş başa bırakıyor fakat zaten Mortal Kombat’ı bir “dövüş turnuvası” oyunu olarak değerlendirmeye kalkarsak oyunu yerden yere vurmamız gerekir.

    Yine önceki MK oyunlarında olduğu gibi bu defa da gard almak için bir tuş kullanıyoruz ve kolu geriye çekmek bir işe yaramıyor. Eğer kolu iki kez ileri itersek karakterimiz ileriye doğru atılıyor ve bunu yaptıktan sonra gard alırsak ne oluyor, siz cevap verin? A) Karakterimiz geri dönüyor. B) Karakterimiz durup kendini savunuyor. C) Karakterimiz yere oturuyor. D) Karakterimiz koşuyor. Çoğunu B dedi bence, çünkü aklın yolu bir. Fakat sevgili NetherRealm enteresan bir seçim yapmış ve iki ileriden sonra gard alırsanız karakteriniz yol boyunca koşmaya başlıyor. Belki ben yanlışlıkla iki ileri yaptım ve düşmanımın kucağına düştüm? Belki hemen gard alırsam saldırıdan kurtulacağım? Ama yok; gard tuşuna basayım ki zaten hızımı almış rakibin üstüne ilerlerken, tamamıyla koşup sevgilisini 10 yıl sonra gören duygusal gibi kucağına atlayayım. Bu saçma tuş kombinasyonundan ötürü yapımcıları kınıyorum. Hatta öylesine kınadım ki oyun boyunca hiç koşmamış olabilirim. Buna dayalı bir achievement veya trophy varsa da asla kazanamayacağım.

    5
    Dövüş sonrasında yine Fatality’ler bizi bekliyor ve yine herkesin sadece bir tane Fatality’si ilk aşamada kullanılır durumda. Fatality konusu her zaman Mortal Kombat’ların en çekici unsurlarından biri olmuştur, burada da durum çok farklı değil. Ne var ki bazı karakterlerin, bazı Fatality’leri resmen uydurukça hazırlanmış, tatmin olmadığım çok nokta oldu. Sonuçta MK fantastik öğelerin gırla uçtuğu bir oyun; Fatality’lerde de enteresan formüller denenebilir ama misal Liu Kang’in ilk Fatality’si düşmanına o kadar saçma bir ölüm hareketi yapıyor ki, “Aklınıza ancak bu mu geldi?” dedirtiyor.

    Fatality’lerin yanında, önceki MK oyunlarının bazılarında rastladığımız Brutality’ler de dönüş yapmış durumda. Bunlar Fatality’lere göre çok daha farklı bir şekilde işliyor ve her Brutality’nin gerçekleştirilme şekli farklı. Bu bilgilere menüden ulaşabiliyorsunuz ama eğer kafanızda maçı Brutality’le bitirme planı varsa maç boyunca da bazı şeyleri yapmanız istenebiliyor. Mesela Raiden’ın bir Brutality’si sadece Displacer varyasyonunda çalışıyor ve finalde bu hareketi yapabilmek için maç boyunca 10 kez ışınlanmış olmanız gerekiyor. Bu gereksinimi tamamladıktan sonra da son vuruş hareketinizi belirtilen özel hareketle yapmanız isteniyor –ki Brutality’yi yapmış olun.

    Şahsen Brutality’lerin bu kadar zor çalıştırılması bana saçma geldi. Dövüşü mü takip edeceksiniz, Brutality’nin gereksinimlerini mi belli değil… Bu kadar lafın üstüne de fark ettim ki Brutality nedir, anlatmamışım. Bir çeşit öldürme hareketi yine bu ama Fatality gibi tek başına bir hareket yerine, son vuruşunuza bağlanıyor. Aslında daha doğal bir bitiriş hareketi gibi gözükse de yapmaya çalışırken anneniz, dayınız, dayınızın ahbapları, hep birlikte toplanıp ağlıyorlar.

    mkx04

    4
    Tek kişilik hikaye modunu bitirin veya bitirmeyin, heyecanı başka yerlerde ararken bulacaksınız kendinizi. Önceki oyunda devasa kuleler vardı, hatırlar mısınız bilmem… Bunlar oyunun süresini inanılmaz derecede uzatıyordu çünkü bu kulelerin en tepesine tırmanmak için bayağı azmetmeniz gerekmekteydi.

    Yeni MK oyunumuzda ise bu devasa kuleler yerlerini Living Tower’lara ve tek kişilik oyuna özgü birkaç tane kısa kuleye bırakmış durumda –ki bu durumdan hiç haz ettiğimi söyleyemeyeceğim.

    Tek kişilik kuleler Klassic, Test Your Luck, Test Your Might, Survival ve Endless adındaki şekillerde karşınıza çıkıyor. Klassic direkt olarak Arcade modu ve buradaki 10 düşmanı yendiğinizde, seçtiğiniz karakterin sinematiği ekrana geliyor. Test Your Luck, her defasında çeşitli dövüş modifier’larıyla birlikte arenaların enteresan özelliklere büründüğü bir dövüş formatı getiriyor, Test Your Might’taysa gamepad’in tuşlarını yumruklayarak ekrandaki bir takım şeyleri kırmaya çalışıyorsunuz. Survival enerjiniz yettiğince sizi düşmanlarınızla buluşturuyor, Endless’taysa yenilene dek, art arda maçlara çıkıyorsunuz.

    3
    Living Tower konusu MKX’in sosyal ve online boyutunu oluşturuyor. Saatlik, günlük ve haftalık kuleler sunan bu modda sürekli farklı kulelerde tepeye tırmanma yarışına giriyorsunuz. Ne var ki buradaki kuleler de pek uzun değil ve hiçbiri de çok zorlayıcı sayılmaz. Tabii bir kulenin en iyisi olmak için çok çok iyi dövüşmeniz gerekiyor ama diğer türlü de bolca tecrübe puanı ve Koin kazanabiliyorsunuz.

    Living Tower’lar ben oyunu oynadığım sıralarda biraz hatalıydı zira çoğu zaman Living Tower listesini bile alamadım, bekleyip durdum. Hoş değildi…

    Tüm oyun modlarında tecrübe puanı ve Koin kazandığımızdan bahsedip duruyorum. Tecrübe puanı profilimizin genel seviyesini belirliyor ve Koin’ler de –önceki oyunda yaptığımız gibi- birçok ekstrayı açmak için kullanılıyor. NetherRealm bu sefer Krypt mantığını iyice ileri taşımış ve resmen oyun içine oyun koymuş. Krypt seçeneğini seçtiğimizde FPS görüntüsünden oynanan bir çeşit macera oyununun içine düşüyoruz. Rastladığımız mezarlar, üstlerinde yazan miktarlarda Koin ile açılabiliyor ve içlerinden Fatality’ler, Brutality’ler, konsept çizimleri, müzikler ve dahası çıkabiliyor. Her mezar farklı miktarda Koin istediğinden çoğu zaman Koin’lerimiz hızla bitiyor ve oyunu daha fazla oynamamız gerektiğini hissederek Krypt’i terk ediyoruz. Bu bölgeyi bir macera oyununa dönüştüren etken ise arada düşmanlarla karşılaşmamız, onları hızla bir tuşa basarak yenersek Koin kazanmamız ve karakterlerin eşyalarını bularak gizli bölgeleri açabilmemiz. Bolca Koin’le adım attığınız Krypt macerasından kolayca çıkamayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. NetherRealm çıtayı çok iyi bir şekilde yükseltmiş…

    mkx05

    2
    Gelelim online oyun arenasına. MKX’in online kısmı bir hayli geniş, her taraf yapacak işle dolu. Hemen oyunun başına dönelim ve önemli detayı göz önüne getirelim: Oyunu açtığınız saniyede size hangi tarafta olacağınız sorulacak ve beş farklı “Faction”dan birini seçmeniz istenecek. Daha sonra, oyunda yaptığınız birçok şey seçtiğiniz bu Faction’a puan sağlayacak.

    Oyunun online maçlarında FXP adındaki Faction tecrübe puanlarını kazanmanız mümkün oluyor ve sırf bunun için günlük Challenge’lar da sunuluyor. Dilerseniz teke tek dövüşe katılabildiğiniz online oyun modlarında, beş kişinin beş kişiye karşı mücadele ettiği ve kazanan tarafın iyi bir FXP aldığı Faction maçı da yapabiliyorsunuz.

    Online oyunun parladığı noktaysa bence King of the Hill modu. Burada bir dizi maç süregeliyor ve siz de katılırsanız sıraya geçiyorsunuz. Maçlar gerçek zamanlı olarak size yayınlanıyor ve kanalda, sırada bekleyenlerle birlikte yorum yapıp maç sonunda puan verebiliyorsunuz. Bu sırada eğer maçı sürekli aynı kişi kazanıyorsa onun taktiklerini de güzelce gözlemleme imkanınız oluyor ve maçları takip etmek istemezseniz de tek bir tuşla, yapay zekaya karşı Practice maçına girebiliyorsunuz. Eğer bir kişi sürekli kazanıyorsa da beklerken kendi kendinize heyecanlanıp o kişiyi resmen bir ünlü yerine koyarak ter dökmeye bile başlayabiliyorsunuz; tecrübeyle sabittir. King of the Hill eğlenceli olsa da bekleme süresi biraz uzun olabildiği için kısa sürede oynamak için çok iyi bir seçim sayılmaz.

    1
    Görsel açıdan resmen mükemmeliyet yakalanmış oyunda, hele ki Raiden’ın animasyonlarını görünce direkt dibiniz düşecek. Yeni nesle özel yapılmasıyla birlikte grafik kalitesi çok üst bir seviyeye taşınmış ve elbette bu görsel şölende karakter tasarımları, detaylar ve atmosfer de çok etkili. Savaş alanlarının hepsi resmen, tek kelimeyle özenle hazırlanmış ve öyle ki çok kısa sürede hepsine aşina oluyor, favori mekanlarınızı seçiyorsunuz. Savaş alanları yine önceki oyunlardaki gibi etkileşime geçilecek birçok nesne ve canlıyla dolu; Outworld bölgesinde yavaşça yürüyen bir teyzeyi fırlatıp düşmanınıza atmak mümkün olabiliyor örneğin. Savaş alanlarıyla etkileşime geçmek dövüşün seyrini değiştirmekten öte, size tecrübe puanı veya Challenge ödülü olarak da dönebiliyor; o yüzden fırsat elinize geçtiğinde değerlendirmekten çekinmeyin.

    Görsel şölenin yaşandığı bir diğer alan, X-Ray hareketleri de yine karakterlerin tüm kemiklerini ve kaslarını kısa süreliğine bize gösteriyor ve bu hareketler yine karakterlerin sağlık barını yüksek oranda düşürüyor.

    0
    NetherRealm’in karakter tasarımı olsun, atmosfer olsun, bir ismi “bütün” yapma konusundaki başarısını takdir etmemek mümkün değil. Johnny Cage’dir, Scorpion’dır, Kung Lao’dur, bu tip isimler artık resmen oyuncularının hayatının birer parçası ve bu karakterleri, bu denli unutulmaz yapabilmek de başlı başına bir başarı. Bu konu MKX’te de sürüyor bana sorarsanız; kimsenin Ferra/Torr, D’vorah gibi karakterleri ve savaş alanlarını kolayına unutabileceğini sanmıyorum.

    Buna karşın oyunun hikaye modunun vasatlığı beni bayağı bir rahatsız etti. Bundan rahatsız olup soluğu 1000 katlı bir kulede alabilsem yine de sesimi çıkartmayacaktım ama bu da olmadı. Bu eksiklik ve Living Tower’lar için sürekli internete bağımlı kalma işi de beni biraz bozdu açıkçası. Oynanıştaki dengesizlikler, bir dövüş oyunu olarak düşündüğümüzde, dövüş oyunu mantığına ters düşebilen oyun mekaniklerini de katınca elimize “iyi” ama mükemmel olamamış bir oyun geçiyor. Alınıp elbette oynanır fakat bir önceki MK oyununun yakaladığı ivmeyi sürdürebilmiş bir oyun da değil maalesef…

    Tuna Şentuna