Fırat bu oyunun indirme kodunu bana yolladığında hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Oyunu indirdikten sonra da hakkında hiçbir şey olmadığını fark ettim. Bu uzaydaki bir nokta olma durumu oyuna tam olarak başlayana kadar devam etti. Open Me! öncelikle bana “AR Marker’ın var mı hocam?” diye sordu. “Yok, ne gezer…” dedim, PS Vita kutusunun içinde duranları unutarak. Dedi ki, “O zaman şöyle kontrast bir yüzey bul da günümüz şen olsun.” PS Vita’yı oraya tutuyorum olmuyor, buraya tutuyorum olmuyor, sonunda saçma sapan bir yüzeyi kabul etti alet. “Ne yapacak burayla?” demeye kalmadı, o yüzeyde bir kutu belirdi! Sonra oyunun ismi yazdı ve anladım ki o kutuyu açmam gerekiyor. Ben de koyuldum yola…
PS Vita’nın Augmented Reality oyunlarından biriymiş meğer Open Me!. Amacımız, kameraya gösterdiğimiz yüzeyde beliren kutuları bir şekilde açmak. Kutular çok çeşitli, kutular zaman zaman çok kazık. PS Vita’yı beliren kutunun etrafında döndürmek ve sanki orada gerçekten bir kutu varmış gibi her köşesine bakmak olası. Buna yakınlaşıp uzaklaşmak da dâhil ki bu şekilde detayları da daha iyi görebiliyoruz. İlk kutuyu açmak çok kolaydı. Kapağını itiyorsunuz, açılıyor. İtme, çekme, basma gibi işleri hep PS Vita’nın ekranında yapıyoruz ve oyun da buna göre tepki veriyor. Eğer alakasız bir noktaya dokunuyorsak metal bir ses geliyor ve orayla bir şey yapamayacağımızı anlıyoruz. Çekilebilir bir noktaya dokunuyorsak ufak bir “klik” sesi geliyor ve o noktayla bir şeyler başarabileceğimize kanaat getiriyoruz. Zaten kutuların neresine dokunup neresine dokunursak bir şey olmayacağını birkaç kutuyu çözdükten sonra anlamış oluyoruz.
Kutular çok çeşitli. Eğer oyunun 1 Dolarlık versiyonunu alırsanız, sadece deneme kutusuyla kalıyor ve ardından üçlü paketler halinde kutuları satın alabiliyorsunuz. Oyunun tam versiyonunu alırsanız da 48 tane kutu içeren tüm paketlere sahip oluyorsunuz. Paketlerde yer alan kutuların bazıları çok kolay çözülüyor, bazılarıysa bayağı zorluyor. Örneğin, bir kutu var ve üzerine bir kamera yerleştirilmiş. Kutunun etrafına bakmak istediğinizde kamera da sizi takip ediyor ve bir türlü kutunun sağını solunu göremiyorsunuz. Bunu çözmek için kamerayı olduğu yerden koparmak en güzeli olurdu ama onun yerine, kameranın vizörüne parmağımızı dayıyor ve onun bizi görmesini engelliyoruz. Bu şekilde PS Vita’yı kutunun arkasına çevirince de gizli bölmeyi buluyor ve kutunun içindeki nesneyi almış oluyoruz. (Amacımız nesneyi çıkarmak aslında, kutuyu açmak değil.) Bazı kutular gizli kilitlere sahip, bazılarında kayan kutuları yerine oturtmamız gerekiyor, bazılarında tuşlara gerektiği şekilde basmak, bazılarında tuzaklardan uzak durarak işleri halletmek… Kutular gerçekten çok çeşitli ve hatta bir tanesi bir robota dönüşüyor ve biz de onu Transformers misali, yeniden kutuya dönüştürmeye çalışıyoruz.
Bu oyundan zevk almak için iki önemli faktör var. Ya da üç yapalım. Öncelikle AR Marker’ınız mutlaka olmalı çünkü oyun bu kartlar olmadan çok zor çalışıyor. İkincisi de elinizde PS Vita’yla, orada olmayan bir şeyin etrafında dönen garip bir insan olarak gözükmeye hazır olmalısınız. (Size tavsiyem, oyunu dışarıda oynamamanız yönünde.) Ve üçüncüsü de bulmaca oyunlarına meraklı olmalısınız çünkü bazı kutular gerçekten insanın asabını bozabiliyor.
Bir ufak sorun da şu ki PS Vita ile kutuların orasını burasını araştırırken yanlışlıkla PS Vita’nın tuşlarına bastığınız da oluyor, alet elinizden kayabiliyor da… Yani kullanım biraz zor ve artarda birkaç kutu çözdükten sonra üstünüze yorgunluk bile çökebiliyor şayet ki kutulara çok zaman harcadıysanız.
PS Vita için çok uygun ve eğlenceli bir oyun olmuş Open Me!. Bence bulmaca seven, kafa patlatmak isteyen herkes denemeli.