Pulse

    0
    12

    Pulse adı uzun süredir oyun camiasında gezmekteydi. 2013 yılında Kickstarter üzerinde başlayan ve büyük zorlukları aşarak piyasaya çıkan oyun, başlangıçta bir hayalden başka bir şey değildi. İlk duyduğumda her ne kadar fikir muhteşem gelse de gerçekten bu oyuna ne kadar bağış yapılacağı hakkında ciddi düşüncelerim vardı. Aslında bu bir noktada oyun sektörünün geldiği noktayı da gözler önüne serecek bir projeydi. Aradan geçen zaman içerisinde 80 bin dolardan fazla para toplamayı başaran yapıma, 2.129 kişi destek verdi. Bu da böylesine farklı bir projenin aslında ne kadar da fazla insan tarafından dikkate alındığını ve bir anlamda oyun sektörünün içten içe farklılıkları kucakladığını da gösteriyor. Peki, Pulse’u bu kadar farklı kılan nedir?

    Pulse genç yaşta görme yetisini kaybetmiş Eva isimli bir kızın macerasını konu alıyor. Küçük yaşlarda görme yetisini kaybetmesi, ona duyarak görmeyi öğretmiş ve etrafta duyduğu sesler aracılığı ile çevresindeki dünyayı anlamlandırabiliyor. Eva hakkında ne yazık ki çok fazla bir şey bilmiyoruz ama tek bildiğimiz şey, aslında hiçbir şey bilmediğimiz. Eva ile işte bu belirsizlik peşinden koşturuyoruz. İçerisinde bulunduğumuz dünya hakkında pek bir şey söylemek zor zira oyuncu olarak biz de etrafı göremiyoruz. Pulse tamamen FPS kamera açısından deneyim edilen bir yapım. Kör bir karakteri kontrol etmekse gerçekten çok farklı bir yapı sunuyor.

    Pulse 2015-11-10 14-11-02-60

    Yıllardır böyle bir oyunla karşılaşmamış olmadın verdiği acemilikle daldım Pulse dünyasının içerisine. Fakat göremiyor olma teması o kadar iyi şekilde oyuna yedirilmiş ki anlatmakla bitmez. Daha da önemlisi, çevremizi seslerle var edebiliyor olmamız. Biz ilerledikçe, karşımızdaki objeleri ve de genel olarak haritayı, sesler sayesinde hatları ortaya çıkar şekilde görebiliyoruz. Bir noktaya çok yaklaştığımızda, o bölge daha belirgin hale geliyor ama bu durum genelde hüsranla sonuçlanıyor çünkü geldiğimiz yer çıkmaz sokak… Pulse’a alışmak gerçekten çok zor; en azından ben ilk 10 dakika sudan çıkmış balık gibi gideceğim yeri aradım. Yine de ona biraz şans verirseniz siz de göreceksiniz ki ilerlemek aslında o kadar da zor değil.

    Pulse 2015-11-14 12-23-33-26

    Açıkçası yapımcı koltuğunda oturan Pixel Pi Games harika bir iş çıkarmış ve her yeri gerçekten sesle canlandırmayı başarmış. Hatta bir süre hareketsiz kalınca etrafın tamamen karanlığa bürünüyor olması gerçekten harika. Olayı daha da ilginç kılan, tüm bu yol bulma çabasının içerisinde yine sesleri kullanarak ortaya çıkaracağımız farklı bulmacalar olması. Özellikle taş kaymaları ve de rüzgâr sesi, harita üzerinde daha geniş bölgeleri görmemize ön ayak oluyor. Böylece arka plan sesleri hem fazlasıyla ön plana çıkıyor, hem de oyuna olan etkileri büyük ölçüde artmış oluyor. Kaç tane oyunda bu kadar çok ses dinlediğimi gerçekten bilmiyorum. Sesler sayesinde ortaya çıkan görsellikse yine harika şekilde resmedilmiş. Renk kullanımı, animasyonlar ve yavaş yavaş ortaya çıkan belli belirsiz şekiller, görme yetisinin değerini bir defa daha anlamayı sağlıyor.

    Pulse 2015-11-14 12-24-16-10

    Buraya kadar her şey güzel ama açıkçası bu kadar iyi işlenmiş bir yapım ve bu denli güzel bir fikrin ardından farklı yenilikler beklerdim. Oyunun genelinde gideceğimiz yolu bulmaya çalışıyor, arada bir zıplayıp bir sonraki noktaya doğru ilerliyoruz. Bir iki bulmaca var yalan olmasın ama böylesine derin bir dinamiği yaratmışken görme ve duyma ile ilgili daha farklı bulmacalar üretilmiş olmasını beklerdim. Ayrıca şunu da unutmamak gerekiyor ki oyunda kullanılan sesler bir noktadan sonra bazı kullanıcıları rahatsız edecek notaya gelebilir. Son olarak oyunun çok kısa olduğuna da değinmek isterim. Deneyim ettiğim kadar ile sadece üç saat içinde tüm oyun bitti ki hani uğraşsam daha önce de bitebilirdi. Pulse kesinlikle oyun camiasında görmek istediğimiz tarzda özel bir yapım ama keşke şu anda olandan daha fazlasını vaat edebilseydi.

    Ertuğrul Süngü