Hayat zor… Bunu bazen sık sık yaşatacak çok şey yaşarız. Yaşadığımız yer -hatta dünya- bir zombi felaketinin içinde olsa, bunlardan kaçını dert ederdik acaba diye düşünüyor insan. Zombi senaryoları her ne kadar artık klişe olsalar da özünde taşıdığı anlam hala etkili. İnsan olmanın ne demek olduğunu ortaya atıyor bu senaryolar bir yandan. Böyle bir felaketin içinde “insan” olmak üstelik. Vereceğin kararlar, başına gelmiş ve gelebilecekler, güven, inanç, ölüm… Günlük hayatta karşılaştığınız zaman hayatınızda bu kadar önemi olmaz bunların, en azından bu dünyada ama “o” dünyada olur. Ölüm burnunun ucunda, hayatta kalmak için alman gereken kararlar var, kazanmak yok ama kaybetmek illa ki var… Ölsen n’olur, hadi onlardan birine dönüşürsen? Ağır bir senaryo ama neyseki alışık olduğumuz bir senaryo…
Rebuild serisi, daha önce karşılaştığım bir seri değildi. (Kısmet üçüncü oyunaymış.) Neyse ki karşıma Rebuilt Collection olarak çıktı da ilk iki oyuna bir göz atma şansı yakaladım. Aslında üçüncü oyuna kalmış olmam iyi de oldu zira gördüm ki üçüncü oyun, ilk iki oyunun en sağlam yanlarını alıp profesyonel bir oyuna dönüşmüş. Hikaye standart kalitede ama oyunun akışını değiştiren kararlar, biraz daha ilginç kılıyor bu hikayeyi.
Bir karakter yaratıyorsunuz öncelikle. İşte boyu posu ne olsundan ziyade, karakterinizin neyin nesi olacağı daha önemli. Ben bir polis memurunu seçtim; çünkü baktım ki olay hem “Walking Dead” üzerinden gidecek, hem de polis memurunun defansiv ve ofansiv özelliklerine birkaç tık artı veriyor. Böylece ortaya çıktı sevgili Abbas Kopgel. Yeni bir eve taşınmışız, tam yerleşmeye çalışıyoruz ki günlerdir bizimkinin söylenti muamelesi yaptığı zombi felaketi ortaya çıkıveriyor. Hatta olay patlak verdikten kısa bir süre sonra ısırılıyoruz bile. Böylece ilk karşılaştığımız sağ kalanlarla bir ekip kurup hayatta kalmak için direniyoruz.
İlk bölümdeki ilk göreviniz, şehirdeki mıntıkanızın çerçevesini genişletmek. Tam sayısını şu an hatırlamıyorum ama yaklaşık 10 bölge eklemeniz gerekiyor çerçevenize. Bu da hiç kolay değil tabii. Ekibinizdeki diğer karakterlerin belli başlı fonksiyonları var. Kimi asker, kimi toplayıcı, kimi mühendis… Ana karakterin de tüm özellikleri açık, karakteri yani ne yandan geliştireceğiniz size bırakılmış. Bu şekilde sınırlarınıza yakın bölgelerde, ihtiyaçlarınıza göre kararlar veriyorsunuz. Bir bölgeye dalacaksınız diyelim, önce o bölgeyi zombilerden temizlemeniz lazım, daha sonra toplanacakları toplamanız lazım, son olarak isterseniz kendi sınırlarınıza ekleyebilirsiniz. Sınırlarınıza kattığınız bu yeni yerlerin de çeşitli fonksiyonları var. Kimi kalacak yer, kimi bir polis istasyonu, yeteneklerinizi geliştirebileceğiniz bir okul, yiyeceğinizi karşılayacak bir tarla…
Oyun bu kıvamda akıp giderken yeni sağ kalanlar da ekleniyor tabii ekibinize. Karşınıza çeşitli kararlar çıkıyor sorumluluğunuz arttıkça. Eğer görevlerinizi tam olarak tamamlarsanız, bir Şehir Merkezi inşa ederek ve yanınıza alacağınız kişilere de karar verdikten sonra şehri terkediyorsunuz. Gitmeden önce de şehrin yönetimi ne olacak, kararları kim verecek, nasıl beslenecekler, nasıl paylaşacaklar gibi kararları da verip öyle ayrılıyorsunuz. İkinci bölümde yanınıza aldıklarınızdan biri ölebilir, karşınıza yine sert kararlar çıkabilir ki bunlar tamamen tesadüf olarak çıkıyor karşınıza. Böyle şehirden şehire atlarken bir de bakıyorsunuz, sıkılmaya başlamışsınız.
Oldukça iyi bir oyun Rebuild 3 ve vakit ayırmayı kesinlikle hak ediyor. Eğer yeterli zamanım olsaydı mutlaka sonuna varırdım bu maceranın ama vakit dediğin şey, işi oyun oynamak olan bir adamın yapabileceği bir şey değil maalesef. Ama sizin vaktiniz vardır, rahatlıkla bu maceranın sonuna akabilirsiniz. Değişik bir strateji oyunu arayan birisi için bence mükemmel bir değişiklik olacaktır. Benden tavsiyesi…
Ertekin Bayındır